Dozerlere karşı bostan korkulukları Yedikule bostanlarında meraklılara geleneksel tarım öğretiliyor. Bostanda küçük bir kütüphane kuruldu ve korkuluk kursu düzenlendi.
Bir hafta önce faaliyetlerine başlayan Tarihi Yedikule Bostan Okulu’nda ‘korkuluk atölyesi’ düzenlendi. Katılımcılar bostandan topladıkları çalı çırpılar ve evden getirdikleri eski kıyafetlerle 7 korkuluk yaptı.
Bizans’tan beri ekilip biçilen ve şehir içinde kalan son tarım alanlarından olan Yedikule Bostanları’nın yok edilmesine engel olmak için böyle bir etkinlik düzenlediklerini belirten grup “Slogan atsak veya yürüyüş yapsak belki bir süre sonra unutulurduk ama yoldan geçenler her gün bu korkulukları görecek ve mücadelemizi anlayacak” dedi. Harvard Üniversitesi’nde Osmanlı ziraat teknolojisi üzerine doktora yapan Aleksandar Sopov, Tarihi Yedikule Bostan Okulu’nda birçok farklı aktivite yapacaklarını anlattı:
“Burada küçük de olsa bir kütüphane kurduk. Ayrıca bostancılar bize küçük iki tarla verdiler, geleneksel yöntemlerle bostan ekip biçmeyi öğreniyoruz. Belediyelerin projesine göre 17. yüzyıldan beri ekilip biçilen bostanların yerine kafeterya ve süs havuzu yapılacak. Oysa burada bostanların tarihi ve bugününü araştırmak isteyenler için bir merkez kurulabilir. En kısa sürede molozların temizlenerek bostanların eski haline getirilmesi gerekiyor.”
Katılımcılara korkuluk yapmayı Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi ve tekstil tasarımcısı Gül Bolulu öğretti:
“2008 yılında bir sergi açılışında ağaçları giydirdim. Sergiden sonra tarlalara baktım ve artık hiç korkuluk göremediğimi fark ettim. Neden? Çünkü artık ekilip biçilecek bir alan kalmadı. Ben de korkuluk geleneğini tekrar canlandırmak için gittiğim her yerde korkuluk yapmaya başladım. Birilerine bir şeyleri anlatmak ve dikkat çekmek için bu etkinliği düzenledik.”
‘Topraktan gelip toprağa gideceğimizi hatırlıyoruz’ Katılımcılardan lise öğrencisi Can Kara’nın çocukluğu bu çevrede geçmiş: “ İstanbul ’un merkezindeki tek tarım alanının yok olmasına engel olmak ve şehir merkezinde tarım yapılabileceğini göstermek için buradayız. Şehirde büyümüş kişiler için toprakla haşir neşir olmak çok değerli... Topraktan gelip toprağa gideceğimizi bize hatırlatıyor” dedi. |