Ankaralı çiftçilerin yüzü anıza ekim yöntemiyle güldü
Yangın, rüzgâr ve su erozyonu gibi pek çok nedenle toprağa verilen zararı engelleyen anıza doğrudan ekim yöntemi Ankaralı çiftçilerin yüzünü güldürdü.
Hiçbir tarla işlemesine gerek duymayan anıza direkt ekim yöntemiyle mazottan tasarruf sağlandığı gibi hasat edilen üründen arta kalan anız toprağa organik madde sağlıyor böylece gübre kullanımı da azalıyor.
Anıza ekim yöntemiyle fiğ, mısır, hububat gibi ürünler ekilebildiği için bir tarladan sürekli verim alınabiliyor. 2009 yılında 158 dönüm alan üzerinde anıza doğrudan ekim çalışmalarına başlayan Ankara İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yaptığı başarılı çalışmalar sayesinde bu alanı sadece İl ve İlçe Müdürlüklerinin makineleriyle 2 bin 500 dönümün üzerine çıkardı.
Kırsal Kalkınma yatırımlarını Destekleme Projesi kapsamında 8 anıza doğrudan ekim makinesine yüzde 50 hibe desteği veren Müdürlük, çiftçilerin bu artan ilgisiyle beraber toprak işlemesiz anıza doğrudan ekimin Ankara’da uygulanabilir ve sürdürülebilir olduğunu kanıtladı.
Anıza ekim yöntemini uygulayan Akyurt çiftçilerinden Murat Uğur kendisini bu ekim yöntemiyle tanıştıran ve makine sağlayan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne teşekkür ederek toprak işlemesiz anıza ekim yönteminden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Geçen yıl ekim ayında ektiği fiği haziran ayında hasat etmesinin hemen ardından mısır ektiğini ifade eden Uğur, şimdi bu mısırları hasat ettiğini, 15 gün içerisinde buğday ekeceğini ve bir tarladan yıl boyunca verim alabildiğini aktardı.
Hasat ettiği mısırları araziyi işleyip normal mibzerle ekenlerle karşılaştığını ve hava şartlarının da iyi gitmesiyle normal mibzerle ekilen mısırlara göre yüzde 50 daha fazla ürün elde ettiğini belirten Uğur, “Haziran ayında ektiğimiz için temmuz ve ağustos aylarındaki sıcaklardan da zarar görmedik. Normal yöntemle ekilen mısırlardan 15 gün önce hasada başladım. Normal ekim yöntemine göre mazot ve gübre masraflarımın daha az olmasına rağmen yüzde 50 daha fazla ürün elde ettim.” dedi. Aynı zamanda hayvancılıkla uğraştığını, bundan dolayı da fiğ ve mısırlarını silaj yaparak hayvanlarına kaba yem olarak yedirdiğini ifade eden Uğur “Hayvanlarıma verdiğim kaba yemin tamamını kendi tarlamdan elde ediyorum. Bu yöntem sayesinde tarlayı boş bırakacağıma hayvanlarımın kaba yemini temin ediyorum” dedi.