DÜNYA'da önceki gün Ali Ekber Yıldırım'ın pamuk arz ve talep dengemizdeki bozukluğu anlatan güzel bir yazısı yayınlandı.
Ali Ekber Yıldırım diyor ki," Pamuk ekim alanları bakımından 1990'lı yıllarda dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer alan Türkiye, 2009-2010 sezonundaki kısmi artışa rağmen 13. sırada yer aldı. Pamuk üretiminde ilk 4 ülke arasında iken bugün 7. sırada. Tüketimde ve ithalatta ise ilk 4 ülke arasında. 2009'da ithalatta ikinci sıradaydı. Birilerinin iddia ettiği gibi pamukta verimlilik sorunu yok. Türkiye, kütlü pamuk veriminde Avustralya ve İsrail'den sonra 3.sırada. Hektara ortalama 4.1 ton kütlü pamuk alınıyor. Dünya ortalaması 1.9 ton olduğu dikkate alındığında Türkiye pamukçuluğunun sorunu verimlilik değil, yüksek girdi fiyatlarıdır. Üreticinin yıllardan beri üretimden kaçmasının nedeni de bu yüksek girdi maliyetidir.
Amerika Tarım Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin lif pamuk üretimi 2006-2007 sezonunda 849 bin ton düzeyindeyken dramatik bir düşüşle 2009-2010 sezonunda 380 bin tona geriledi. Bu sezon 500 bin tonluk lif pamuk üretimi bekleniyor. Son 5 sezonda tüketim 1.6 milyon tondan 1.2 milyon tona gerilemesine rağmen üretim tüketimi karşılamadığı için yılda ortalama 750-800 bin ton lif pamuk ithal ediliyor. Pamuk fiyatındaki artış nedeniyle ithalatın faturası da kabardıkça kabarıyor. Pamuk ithalatının yüzde 80'i Amerika ve Yunanistan'dan yapılıyor. İthalatın faturası yılda 1 milyar dolar dolayında."
Ali Ekber Yıldırım'ın yazısından bir gün önce Ege İhracatçı Birlikleri'nden bir açıklama geldi. Açıklamada "Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü yıllık 1.5 milyon tonu aşan pamuk talebini karşılamak için pamuk üreticisi Afrika ülkeleri ile işbirliğine gidileceği" belirtiliyordu.
Açıklamaya göre, Uganda, Tanzanya ve Zambiya'dan pamuk üreticilerinden oluşan bir heyet Ege İhracatçı Birlikleri'ni ziyaret etmiş. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Jak Eskinazi, "Afrika pamuğunun şu andaki kalitesinin Türk tekstil sanayiinde daha fazla kullanılabilmesi için kalite standartının geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Eskinazi, "Afrika kıtasında pamuk üreticisi ülkelerin ihtiyaç duyduğu teknoloji ve bilgi birikimi Türkiye'de ve önemli bir pamuk üretim bölgesi olması nedeniyle Bölgemizde mevcuttur. Düzenlenen bu tarz organizasyonlar; sahip olduğumuz bu bilgi birikiminin Afrikalı dostlarımız ile paylaşılması açısından, önemli ve yapıcı bir adım teşkil edecektir. Günümüz şartlarında Afrika kıtasında üretilen pamuk tekstil ve konfeksiyon sanayicilerimiz için pahalı bir girdi olarak değerlendirilmekte, mevcut kalite problemleri nedeniyle de yeterince tercih edilmemektedir. Esasen Afrika pamuğu fiyatlarının tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün küresel pazarlardaki rekabet gücünü arttıracak rekabetçi bir fiyat seviyesine gelmesi ve kalite ile ilgili sorunlarının giderilmesi halinde tercih edilmemesi için bir neden görünmemektedir. Afrika açılımı kapsamında ülkemiz ile gerçekleştirilecek benzer işbirliklerinin Afrika pamuğunun bilinirliliğini geliştireceğini ve dolayısıyla karşılıklı ticaret hacminin pamuk konusundaki geliştirilen işbirlikleri paralelinde arttırılabileceği görüşündeyim" demiş.
Tabii ki Afrikalılara Türkiye'nin bilgi birikimi ile destek vermek gerekir. Tabii ki Afrika ülkelerinin kaliteli pamuğu daha ucuz fiyatla üretmesine yardımcı olmak önemlidir. Ama bizde topraklar boş. Üreticinin bilgi birikimi var. Ama maliyet sorunu nedeniyle üretim yapılamıyor. Bizim topraklarımız boş, üreticimiz aç iken, öncelikle Türkiye'de pamuk üretiminde arz ve talep dengesini sağlamaya çalışmamız gerekmez mi?
Tekrarda yarar var. İzmir İhracatçı Birlikleri'nin Afrika ülkelerine pamuk üretimi konusundaki ilgisi ve desteği devam etmelidir. Ama Onun da önünde ve ötesinde birlik , Türkiye'de pamuk üretimindeki gerilemeyi durdurmak ve üretimi artırmak için uygulanacak tedbirlerin tesbiti ve desteklenmesinde daha aktif olmalıdır. Ege'deki birliğe de bu yakışır.
Tevfik Güngör
http://www.dunyagazetesi.com.tr/