2010 yılında dış ticaret açığının ve cari açığın artması, büyümenin artmasına bağlanıyor. İthalatın bu nedenle arttığı vurgulanıyor. Üretim ve yatırım için ithalat yapıldığı ifade ediliyor.
Gerçekten yatırım yapmak için, teknoloji ithalatı gereklidir. Çünkü Türkiye yatırım malı ve teknoloji üretimi yetersizdir. Ne var ki Türkiye’nin toplam ithalatı içinde yatırım mallarının payı yüzde 16’dır. Aramalı ve hammadde ithalatının payı ise yüzde 71 dir.
2010 YILI İTHALATIN YAPISI
YÜZDE PAY
SERMAYE ( YATIRIM )MALLARI.........15.5
ARAMALI VE HAMMADDE..................70.8
TÜKETİM MALLARI...........................13.3
DİĞERLERİ................................... ....0.3
Türkiye teknoloji üretemiyor... Yatırım yapmak için sermaye malı ve ithal etmek zorundayız... Ancak pamuk, deri, iplik gibi aramalı ve hammaddeyi neden ithal ediyoruz? Büyüme için gerekli olan bu aramalı ve hammaddeyi içeride de üretebiliriz.
Neden üretemiyoruz? Çünkü mevcut kur sistemi, ithalatı daha cazip hale getirdi. Örneğin iplik üretenler, düşük kur nedeniyle ithalat daha ucuza gelince, içerde iplik fabrikasını kapattılar. Örneğin Sanko... İpliği üretenler artık ipliği ithal ediyorlar.
Adana Milletvekili Hulusi Güvel, “eskiden Adana, pamuk tarlalarından beyaza bürünmüş bir ildi. Şimdi siyah topraklara dönüştü” diyor.
Adanalılar, “Adana’nın ismi ile bütünleşmiş olan pamuk, artık sahneden çekilmektedir” diyorlar.
Pamuk ülkesi Türkiye, şimdi pamuk ithalatçısı oldu. Yıllarca Türkiye’nin ihracatını sürükleyen tekstil sektörü 2007’den beri can çekişiyor.
Madalyonun arka yüzü
Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ithalatı, ihracatı üçe katladı. Bu sektörde 2010 yılında 164.5 milyon dolarlık ihracata karşılık, 400. 6 milyon dolarlık ithalat yapıldı.
2010 yılında konfeksiyon ihracatı yüzde 10 arttığı halde, konfeksiyon ihracatı yüzde 33 arttı. İktisatçı madalyonun arkasını görmek zorundadır. Büyüme için mutlaka aramalı hammadde ithalatının zorunlu olduğunu söyleyecek kadar düz mantık yürütenlerin mutlaka hesapları vardır.
TL’nin aşırı değer kazanması, 2001 yılında IMF ve IMF adına Türkiye’de görev yapanların getirdikleri kur sistemi nedeniyle oldu. Döviz piyasaları oluşmamış, sıcak para tasallutu altında, dolarizasyonun olduğu bir piyasada, dalgalı kur sisteminin çalışmayacağı belliydi.
Eğer Türkiye’de daha gerçekçi bir kur rejimi uygulanmış olsaydı, Türkiye kendi ürettiği aramalı ve hammadde ile büyümeyi sağlardı. KOBİ’ler ve aramalı üreten fabrikalar kapanmazdı... Fiili olarak 5.5 milyon işsiz olmazdı. Dahası, bu kadar dış ticaret açığı vermezdi.
Esfender KORKMAZ
http://www.yazaroku.com/ |