GİYİMCİLER: 1 $’lık pamuktan 60 $’lık ürün yapıyoruz (Başkalarından pahalı satıyoruz gene de zarar ediyoruz diyor)
Güngör Uras Olayların içinden
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Nergin “1 dolarlık kumaştan 60 dolarlık ürün yapıyoruz ama kazanamıyoruz. Kâra hasretiz” demiş. O kadarla da kalmamış. Avrupa ülkelerine İtalya’nın 6.65 euro’ya sattığı tişörtü Türk’lerin 13.08 euro’ya; İtalyan’ların 12.22 euro’ya sattıkları denim jean pantalonu Türk’lerin 19.29 euro’ya sattığını söylemiş. (Dünya, 4/12/2012) Kafam karıştı. Neyin ne olduğunu anlamak için önce Cem Nergin ile daha sonra bu işin uzmanlarıyla konuştum. Bir ön bilgi vereyim. Tekstil denilince bu kelime iplik ve kumaş üretimini, giyim sanayi denilince de bu kelime kesilmiş, dikilmiş ve paketlenmiş giyim eşyası üretimini kapsıyor. Türkiye’de üretici ve ihracatçı olarak tekstil sektöründe 10 bin firma, 300 bin çalışan, giyim sanayinde 19 - 20 bin firma ve 2 milyon çalışan var. 2011’de tekstil ihracatımız 8 milyar dolar, giyim sanayi ihracatı 16 milyar dolar. İyi de, bizim giyim sanayicileri rakiplerinden yüksek fiyata ürün sattığı halde neden kâr edemiyorlar?
Hesap karışık... Bu işi bilenlere sordum. Ana nedenin maliyetleri etkileyen, firmaların küçüklüğü (ölçek ekonomisi), öz sermaye yetersizliği, kredi bulmanın güç ve pahalı olması, sipariş aşamasıyla ihracat sürecindeki kur belirsizliği ve rakiplere göre işçilik maliyeti (ayda ortalama 1.071 TL) olduğunu öğrendim. Bir başka sorunun da Türklerin başkalarıyla rekabet edecek yerde birbirleriyle rekabet ederek fiyat kırmaları imiş. Gelelim ithalat - ihracat dengesine. Anlaşıldığı kadar tekstilcilerle giyim sanayicileri arasında ciddi çekişme var. Giyim sanayiciler, yerli tekstil ürünü (iplik, kumaş) kullanmak yerine ithal malını tercih ediyorlar. Hükümetin geçtiğimiz yıl ithal iplik ve kumaşa getirdiği koruma tedbirleri sonucu içeride tekstil sektöründe önemli bir gelişme sağlanırken, giyimciler olumsuz etkilendiklerini iddia ediyorlar.
100 ihracata 58 ithalat İyi de... Biz inanırız ki, giyim sanayi dışa en az bağımlı sektördür. Acaba gerçek nedir? Bu konuları en iyi bilenlerden dostum Şevket Sürek’den aldığım bilgiye göre, dış ticaret dengesi hesabını tekstil ve giyim sanayi için ayrı ayrı yapmak yanlış olur. Çünkü tekstil sanayi girdi üretiyor, giyim sanayi bu girdi ile üretim yapıyor. Tekstil sanayinin pamuk, yünlü ve sentetik elyaflar, iplik, örme ve dokuma kumaş ve aksesuvar olarak yaptığı ithalatı giyim ve konfeksiyon sanayi kullanıyor. Geçen yıl tekstil (10.4 milyar dolar) hazır giyim ve konfeksiyon (3.2 milyar dolar) sektörlerinin toplam ithalatı 13.8 milyar dolar idi. Buna karşılık tekstil (7.7 milyar dolar) hazır giyim ve konfeksiyon (15.7 milyar dolar) sektörlerinin toplam ihracatı 23.4 milyar dolar oldu. Demek ki bu sektörlerin net döviz getirisi yılda 9.8 milyar dolar. Demek ki bu iki sektör 100 dolarlık ihracat için 58 dolarlık ithalat yapıyor. İthal edilen 10.5 milyar dolarlık hammaddenin yüzde 95’i dahilde işleme belgesi ile getirildiğinden her türlü vergiden muafsa şikâyet nedendir? 2000 yılında bu iki sektörde 100 dolarlık ihracatta ithalatın payı 28 dolar iken, ithalatın payı giderek tırmandı. 2005 yılında yüzde 43 ve 2010 yılında yüzde 64 oldu. Hükümetin koruma tedbirleri ile 2011’de ancak yüzde 58’e geriledi. Sonuç: Kafam hâlâ karışık. Giyimciler 1 dolarlık pamuktan 60 dolarlık ürün yaptıkları ve bu ürünü rakiplerinden yüksek fiyatla ihraç edebildikleri halde neden zarar ediyorlar? Rakama dökseler de anlayabilsek.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ |