Antakya Ticaret Borsası (ATB) başkanımızın yaptığı 'Amik Ovası Beyaz Altını Kaybediyor' açıklaması oluşturuyor yazımızın içeriğini...
Güney Akdeniz bölgesinin pamuk ambarı konumunda olan, bereketli ve verimli topraklarıyla nam salmış bulunan Amik Ovası'nda çiftçiler pamuktan uzaklaşıyor. Çünkü çiftçiler su sorunu ile mücadele ederken, bir yandan da girdi maliyetleri ile uğraşıyorlar. Verimli topraklarda tarım yapmalarına rağmen kazanç sağlayamadıklarından yakınan çiftçilerimiz ektikleri ürün çeşitlerini de değiştiriyorlar. 10 yıl öncesine kadar pamuk diyarı olarak bilinen Amik Ovası'ndaki çiftçiler gübre, ilaç, akaryakıt, elektrik, alet, makine gibi girdi fiyatlarının artışı, su sıkıntısı ve ürünün para etmemesi nedeniyle yıllarca yaptıkları pamuk ekiminden vazgeçmeye başladılar.
Amik Ovası "Beyaz Altını" kaybediyor açıklamasını yapan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi, ATB Başkanı Mehmet Ali Kuseyri, "Eskiden Amik Ovası'nda beyazın dışında bir görüntü gözümüze çarpmazdı. Ancak şu an ova kapkara, çiftçimiz kan ağlıyor. Hatay'da 600 bin dönüm arazide pamuk ekimi yapılıyor. 2009 yılında Hatay'da kütlü pamukta ekilip hasat edilen rakam 241 bin 390 dekar alana düşmüş, hasat sonrası kütlü pamuk rekoltesi de 128 bin 199 tona gerilemiş. Bereketli ve verimli topraklarıyla bir dönem ''beyaz altın'' pamuk yetiştiriciliğiyle anılan Amik Ovası'nda girdi maliyetlerini artması, gübre fiyatlarının yüzde 300 artması, mazota da yüzde 100`ü geçen zamlarla pamuk üreticisi yıllardır emeğinin karşılığını alamıyor" dedi.
Organik pamuğa destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Kuseyri, "Yıllardır beklenen ve önerilen kalıcı ulusal pamuk politikaları ile çiftçilerin tekrar pamuk ekimine özendirilmesi gerekiyor. Organik üretimin desteklenmesi ile yaşanan bu kriz aşılabilir" diyor. Şu an pamuk az ekildiği için yatırımın da olmadığını söyleyen Kuseyri, pamuk desteğinin önemini vurgulayarak, şunları söylüyor: "Merkez Bankası'nın önlem alması gerektiği kanısındayım. Kurun düşmesi rekabeti daha da zorlaştırmıştır. Devletin teşviklerinin özendirici olması gerek. Günü kurtaracak stratejiler yerine, geniş zamana yayılmış politikalar izlemek gerekiyor. Önümüzdeki süreçte iyi pamuk tohumlarını üreterek ve ithal ederek, girdi maliyetlerini azaltarak, pamuk üretene daha fazla teşvik primi vererek, pamuk üretimimizi arttırmak zorundayız. Ülkemizin 1.5 milyon ton pamuk tüketimi var. Türkiye ithalat yapmadan pamuk tüketiminin hepsini kendisi üretebilecek güçte. Arazi varlığımıza baktığımız zaman da bunu çok kolay üretebilecek durumdayız."
Hataylı çiftçilerin en büyük sıkıntısı olan sulama sorununu çözüm için başlanılan Reyhanlı Barajı'nın tamamlanması ile hem arazi taşkınlarından hem de sulama sorunundan kurtulacak olan çiftçilerimiz daha geniş alanlarda sulama ve ekim yapma şansına sahip olacak. İşte o zaman Amik Ovası beyaz altını kaybediyor diye yazmayacağız...
Yıldız Doğuer
http://www.kobiden.com/