Ülkemizde pamuk ekimi, genellikle mart ve mayıs aylarında yapılır. Hasadı ise, çoğunlukla ağustos ortalarında başlar ve Kasım'a kadar da devam eder.
Şimdilerde bu hasat mevsimi yöresel olarak yavaş yavaş başlamak üzeredir. İşte bu nedenle böyle önemli bir konu olan pamukla ilgili yazıyı yazmak ihtiyacı duymuş bulunmaktayım. Pamuk bir kültür bitkisi olup, tropik ve yarı tropik iklimler de yetişmektedir. Herkesin bildiği gibi, tekstilin en önemli hammaddesidir. Ayrıca, endüstri bitkisi olarak da, yağ sanayinde kullanılmaktadır. İhracatımıza da en iyi katma değeri sağlayan bir üründür. Türkiye'deki pamuk ekimi alanları, Ege ve Güneydoğu Bölgesi'nde, Çukurova'da, Antalya ve Antakya illerinde yapılmaktadır. Ekim alanlarına göre de rekolte düşüktür.
Bitkisel bir tekstil ve yağ hammaddesi olan pamuk, ülkemizde olduğu gibi, dünya tarım, sanayi ve ticaretinde önemli bir konuma sahiptir. Dünya nüfusunun hızla artması, toplumlardaki hayat seviyesinin hızla yükselmesi nedeniyle, pamuk tüketimi ve gereksinimi de oldukça artmıştır.
Ege Bölgesi'nde dünyanın en kaliteli pamuğu üretilmektedir. Ancak ne var ki, hala daha ulusal bir pamuk politikamız yoktur. Pamuk üreticisi yeterince desteklenmediği için, ekim alanları giderek azalmıştır. Hatta birçok pamuk tarlalarına arpa, buğday ve mısır gibi klasik tarım ürünleri ekilmiştir. Bu da hem tekstil sanayimiz ve hem de ülkemiz ekonomisi için önemli bir kayıp olmuştur. Çünkü, pamuğun ve pamukçunun ihmal edilmesi nedeniyle, üretim giderek düşmüş, tekstil ve tarım ülkesi olan Türkiye, ihtiyacının ancak %40'nı karşılayabilmektedir. İhtiyacımız olan pamuğun,%60'ını da ithal etmek zorunda kalınmıştır. Bu da tarım ülkesi olan ve tekstilde söz sahibi olmaya çalışan bir Türkiye için önemli bir kayıptır. Bu nedenle, imkan olduğu halde, kendi varlıklarımız ve kaynaklarımız iyi kullanılmadığı için, bu hammaddeye önemli miktarlarda döviz ödenmek zorunda kalınmıştır.
Son zamanlarda pamuğa talebin artması, fiyatlarının yükselmesi nedeniyle, sanayi hammaddesi olan bu ürünün artış trendi yükselmiştir. Bu artış da, ülkemiz için yeterli değildir. Üretimde ve verimde başlayan bu artışın nedeni, tohum ıslahının daha iyi yapılmış olması, daha çok gübre kullanımı, sulama, hastalık ve zararlılar ile mücadele, az da olsa verilen primler ve yetiştirme tekniklerindeki gelişmeler önemli rol oynamıştır.
Bu gün tarım ülkesi olmayan ABD'de bile, pamuk üreticisine önemli destekler verilmekte ve ürün alım garantisi sağlanmaktadır. Yine Yunanistan ve Özbekistan'da pamuğa iyi destekler vermekte, bu ülkeler de bize pamuk satmaktadırlar. Halbuki pamuk bir sanayi ürünüdür. Özellikle Tekstil sanayimizi geliştirmek, öz kaynaklarımızı değerlendirmek, tekstil sanayinde maliyet istikrarını yakalamak ve dış ülkelere döviz ödememek için, Ulusal bir pamuk ve tekstil politikamızın geliştirilmesi ve bu konuda yeni bir sistemin kurulması gerekmektedir.
Ben pamukçu değilim, pamuğun teknik özelliklerini pek bilmem, ancak tekstil ile uğraştığım için, bu ürünün tekstilde ne kadar önemli bir hammadde olduğunu iyi biliyorum. Bu nedenle pamuğa ve pamukla ilgili konulara çok ilgi duyuyorum. Bu denli önemli olan bir konuda, bildiklerimi ve düşündüklerimi kamuoyuyla paylaşmak istedim.Herkesin bu konuda aynı şekilde düşündüğünü sanıyorum.
Şahsım olarak, ekonomide ve tekstil de bağımlı olarak çalışmak yerine, kendi öz kaynaklarımızın ve ürünlerimizin kullanıldığı ve bağımsız olarak çalışan, ulusal bir sanayimiz olsun istiyorum. Çünkü, dışa bağımlı olmak ve bağımlı olarak çalışmak, hem maliyetleri giderek yükseltmekte ve hem de sürekli döviz kaybına neden olmaktadır. Ülkemiz şimdiye kadar ne çekmiş ise, ekonomik ve siyasi bağımlılık açısından çekmiştir ve hala da çekmektedir. Bu nedenle, yerli ürünümüz varken ve ihtiyacımızın tamamını üretmek imkanımız olduğu halde, bu konuda gerekli tedbirleri zaman geçirmeden almalıyız, üreticiye ve üretimi arttırmak için teşvikler vermeliyiz ve böylece tamamen kendi pamuğumuzu kullanmalıyız. Bu gün tekstil 'de belirli bir yere geldiysek, bu bizim pamuğun kaliteli olmasından, tekstile gerekli yatırımın zamanın da yapılmasındandır.
Pamuk ile ilgili olarak, devletimizin yapacakları kadar, pamuk üreticilerimizin de kendilerini yenilemeleri ve değiştirmeleri gerekmektedir. Bunların en başında, arazilerin toplulaştırılması, büyük pamuk çiftliklerinin kurulması, çok az masrafla, daha çok pamuk üretmenin ve rekolteyi arttırmanın yollarına bakılması gerekiyor. Küçük arazilerde üretilen pamuğun, hem maliyeti artıyor ve hem de kalitesi düşüyor. Ayrıca bu alandaki tarımında,hızla makineleşmesi gerekiyor. Pamuk bizim yıllardan beri ektiğimiz öz ve öz yerli ürünümüzdür. Kendi pamuğumuzu kullanarak daha çok kalkınacağımıza, ulusal sanayimizin, çiftçimizin daha çok gelir sağlayacağına ve Tekstilde daha çok başarılı olacağımıza yürekten inanıyorum.
Kazım ARSLAN / Ulusal Sanayici Ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
http://www.kobiden.com/