Saman ve yonca ithal ederek hayvancılık sürdürülebilir mi? Yaklaşık 4.5 yıl sonra yeniden Kayseri’deyiz. Sabah saat 8 ve Kayseri’nin büyük bölümü sisten görülmüyor. İzmir’in bahar havasından sonra soğuk ve sisli bir hava var. Erciyes’e doğru yola çıkıyoruz. Kar zirveyi sarmış. Erciyes bembeyaz. Zirveden aşağı indikçe kar azalıyor ama yoğun sis var. Develi’nin içinden geçerek Türkiye’nin en büyük hayvancılık işletmesi Saray Halı çiftliğine ulaştık. Saray Çiftliği Genel Koordinatörü Nadir Yürüktümen bizi karşılıyor. Kahvaltıdan sonra işletmeyi geziyoruz. Yaklaşık 4.5 yıl önce rahmetli Fevzi Topal’ın gezdirdiği çiftlikte çok büyük değişiklikler var. Çiftlik, hayvan sürüsü, teknoloji,modernizasyon ve altyapı bakımından çok değişmiş. Nadir Yürüktümen ve Saray Çiftliği Tarım ve Hayvancılık Genel Müdürü Hüseyin Teber çiftlikteki değişimi anlattı. 1999 yılında 600 baş damızlık hayvanın ithal edilerek kurulan çiftlikte 6 bin büyük baş hayvan var. Bu hayvanlardan 2 bin 400′ü sağılıyor. Yıl sonu itibariyle sağılan hayvan sayısı 3 bin baş olacak. Tek işletme olarak Türkiye’nin en büyük damızlık işletmesi.
Günlük 50 tonun üzerinde süt üretiliyor. İnek başına günlük ortalama süt verimi 25 litrenin üzerinde. Yakın zamanda çiftliğe 2 bin gebe düve ithal edildi. Yıl sonuna kadar günlük süt üretimi, 75 ton olacak. Sütün büyük bölümü çiftliğin yanındaki süt fabrikasında işleniyor. Peynir ve yoğurt üretimi var. Yapılan yatırımlarla süt işleme tesisi gelecek nisan ayına kadar 300 ton kapasiteye ulaşacak. Çiftliğe yapılan yeni yatırım 3.5 milyon lira düzeyinde.
Damızlık işletmesinde 82 kişi çalışıyor. Yeniliklerden birisi de var olan 2×24 sağımhane, Afimilk sürü yönetim sistemi ile modernize edilmesi. Yeni kurulan 4×20 sağımhane her biri bağımsız işleyen 20 duraklı bölümlerden oluşuyor. Sağımhane, “Balıkkılçığı hızlı çıkışlı sağım ekipmanı” ile Türkiye’deki en yüksek sağım hızına sahip. Sağımhanede, teknik bakımı çok kolaylaştıran ve soğuk iklimlerde donmayı önleyen bodrum katı bulunuyor. Afimilk sürü yönetim sistemi kurulu sağımhanede, dünyada erişilmiş en son teknoloji olan çevrimiçi süt analiz cihazı AfiLab da Türkiye’de ilk kez burada çalışmaya başladı. Bu yeni teknoloji ile sağılan her ineğin sütü anında analiz ediliyor. Her inek için süt miktarı, sütteki kuru madde, yağ, protein oranı ve somatik hücre sayımı anında tespit ediliyor. Sistem hasta veya sorunlu hayvanı tespit ederek ayırıyor. Damızlık işletmesinden sonra, ayda bin ton et ve et ürünleri üretim kapasitesine sahip kesimhaneyi geziyoruz. Taleplere göre haftada bin büyükbaş ve 500 küçükbaş hayvan kesilerek karkas et veya işlenmiş et ve et ürünleri olarak müşterilere sunuluyor.
Hüseyin Teber ile 45 kilometre uzaklıktaki Yeşilhisar’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Yeşilhisar’da besi işletmesini ve Saray Çiftliği’nin kiraladığı 5 bin dönüm mera alanında yapılan çalışmaları yerinde göreceğiz. Yol boyunca çok sayıda besi ve süt hayvancılık çiftliği tabelası görüyoruz. Hüseyin Teber, bu işletmelerin çok büyük bölümünün Saray Çiftliği’nin faaliyete geçmesinden sonra kurulduğunu söylüyor. Saray Çiftliği’nin kurulduğu 1999 öncesi Kayseri Develi’de günlük 10 ton süt üretilirken bugün 250 ton üretiliyor. Bunda Saray Çiftliği’nin öncülüğü var. Yeşilhisar yolunda bir başka dikkat çekici gelişme, yol boyunca çok sayıda meyve bahçesi. Yeni kurulan ve tamamı bodur meyvelerden oluşturulan bu bahçeler bölgenin var olan meyve üretimini bir kaç kat artıracak. Yol kenarında gördüğümüz soğuk hava depoları ve meyve suyu tesisleri, meyve suyu konsantre üretim tesisleri meyvecilikle ilgili iyi bir altyapının oluşturulduğu fikrini veriyor. Yeşilhisar’da Saray Çiftliği’nin 12 bin büyükbaş hayvan kapasiteli besi işletmesini araba ile geziyoruz. Besiye alınan hayvanların yüzde 75-80′ni ithal. İthal edilen besi hayvanları 250-300 gün beslendikten sonra kesiliyor. Et ve et ürünleri olarak piyasaya sunuluyor. Adana’daki besi işletmesi ile birlikte Saray Çiftliği Tarım ve Hayvancılık işletmesinin toplam 32 bin baş hayvanı var. Kayseri Develi’deki damızlık işletmesi, Yeşilhisar ve Adana’daki iki besi işletmesindeki hayvanların kaba yem ihtiyacının tamamını Saray Çiftliği kendisi karşılıyor. Toplam 25 bin dekar alanda yem bitkisi üretiliyor. Devletten 20 yıllığına kiralanan 5 bin dekarlık mera vasfını yitirmiş araziye çok büyük yatırım yapıldığına tanık olduk. Modern sulama sistemi için yatırımlar tamamlanmış. Yem bitkisi ekimi ilk kez bu yıl yapıldığını yerinde görüyoruz. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve diğer yetkililerin de ot bitmeyen bir alanın nasıl tarıma kazandırıldığını, mera ıslahının nasıl yapıldığını görmelerini öneriyoruz. Yoğun bir günün sonunda akşam yemeğinde gün boyu gördüğümüz bu yatırımların sahibi Necati Kurmel ile buluşuyoruz.
Hayvancılık yatırımları ile bir çok girişimciye örnek olan Necati Kurmel, yoncanın 650 lira, samanın 550 lira olduğu bir ülkede hayvancılık yapılır mı? Diye hayvancılıkta yaşananları özetliyor. Sonra ekliyor: “Kendi haline bıraksalar bu işi yapanlarla yapmayanlar kendiliğinden ortaya çıkacak. Ama yorgan kısa. Üstten çekilince ayaklar açıkta kalıyor, alttan çekilince üstü açık kalıyor. Bu işin anayasası süt. Süt hayvanı bir yıl erkek bir yıl dişi doğurur. Hayvanları ithal etmekle para yetiştiremeyiz. Kendimiz üretmeliyiz. Bunun için süt primi artırılmalı. İnsanlar ahıra girmeli. Pulluğa, mibzere yüzde 50 hibe verileceğine süte prim verilse ülke hayvancılığı kurtulur. Hayvanı getir besle kes sonrası yok bunun.” Dün sabah Türkiye’nin değişik bölgelerinden 50′den fazla büyük girişimci Saray Çiftliği’nin konferans salonunda biraraya geldi. “Tarımda Paylaşarak Öğrenmek” konulu toplantıda Necati Kurmel, Teta Teknik Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Doç.Dr. Ömer Tömek, Saray Tarım İşletmeleri Genel Koordinatörü Nadir Yürüktümen, Afimilk Profesyonel Hizmetler Uzmanı Avishai Antman, Kayseri Gıda,Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Özkan Kayacan hayvancılıktaki gelişmelerle ilgili bilgi verdi.
Kayseri’den İzmir’e doğru yola çıkarken hayvancılık yapan hem de büyük ölçekli işletme sahipleri yonca ve saman ithalatı için en uygun fiyatın ve ülkenin neresi olacağını konuşuyorlardı. Saman ithal ederek, yonca ithal ederek hayvancılık sürdürülebilir mi? Ali Ekber Yıldırım |