Kültür bitkileri içerisinde istenmeyen bitkilerden olan yabancı otların ortalama yüzde 20 oranında verim kaybına neden olduğunu dile getiren Doğru üründe doğrudan oluşan bu verim kaybının yanında; ürün kalitesinin düşmesi, tohumluk değerinin azalması, un kalitesinin düşmesi gibi dolaylı zararların da söz konusu olduğunu söyledi. Doğru, hububatta yabancı ot mücadelesinde dikkat edilmesi gereken bir başka önemli noktayı da, "Ester bileşimli formülasyonların uçucu olmaları nedeni ile hızlı bir şekilde gaz haline geçerek buharlaşma ve rüzgarla taşınması sonucu çevresindeki bağ, bahçe ve sebze sahalarına zarar vermesi” şeklinde belirtti. Doğru “ Bu nedenle ester bileşimli ilaçlar hububat tarımının yoğun olarak yapıldığı, hemen yanında farklı tarım yapılmayan alanlarda(mono kültür tarımda) kullanılmalıdır.

 

Bağ, bahçe ve sebze sahalarına yakın hububat alanlarında ise yabancı otlara karşı esterli ilaçların yerine âmin bileşimli veya diğer ot öldürücü ilaçların kullanılması gerekmektedir.Son yıllarda ülkemiz genelinde olduğu gibi,İlimizde de kök ve kök boğazı hastalık etmenleri artış göstermiştir.İklimde görülen değişimler,tarım arazilerinde tesviyenin yetersiz oluşu,üst üste hububat ekiminin yapılması,aşırı azot ve su uygulaması, dekara gereğinden fazla tohum kullanılması gibi nedenlerle ortaya çıkan hastalık, esas etkisini yabancı ot mücadelesi dönemini de içine alan kardeşlenme döneminden sonraki dönemlerde göstermektedir. Bu nedenle üreticilerimizin, tarlalarında yaptıkları kontrollerde söz konusu hastalığı tespit etmeleri halinde ilaçların karışabilirliğini de dikkate alarak yabancı ot ilaçları ile birlikte uygulama yapmaları gerekmektedir." dedi.(CİHAN)