Gazze'de alternatif tıp: Arıyla tedavi
Gazze'de arı yetiştiriciliği yapan Ratib Semmur, kendi geliştirdiği yöntemle beyin felci ve otizm gibi hastalıkları arılarla tedavi ediyor.
Asıl mesleği ziraat mühendisi olan ve hastaları arılarla tedavi eden Semmur, arıların bal, arı sütü, bal mumu, arı sakızı, polen ve zehir olmak üzere 6 çeşit salgısı olduğunu belirterek, Kur'an-ı Kerim'de de arının salgılarının sağladığı faydaya “İçlerinden renkleri muhtelif bir içecek peyda olur ki, onda insanlara bir şifa vardır. Her halde bunda düşünen bir kavim için elbet bir ayet vardır(16/69)” şeklinde işaret edildiğini hatırlattı.
Arıyla tedavi usulüyle ilgili AA muhabirine konuşan Semmur, “Her hastaya farklı bir tedavi programı uyguluyoruz. Arının, hastanın bedeninin belli bölgelerini belirli yöntemlerle sokmasını sağlıyoruz. Her bir sokma için bir arı kullanıyoruz çünkü arılar sokma işlemini gerçekleştirdikten sonra ölüyor. Hastalığın derecesine göre seansların sayısında ve arıların sokma sayısında farklılık olabiliyor” dedi.
Arıyla tedaviye 1983 yılında babasının hastalığıyla başladığını kaydeden Semmur, “Babamın sırtında ağrısı vardı. Ben de ona arıyla tedavi yöntemini önerdim. Tedaviye ilk böyle başladık. Babam gün geçtikçe iyileşti. Ben de ileride faydası dokunur diyerek tedavi sırasında gördüklerimi kaydettim. Bu şekilde tedavi yöntemini geliştirdim. 1980'den bu tana arı yetiştiriciliği yapıyorum. Bu da benim arıyla tedavi mesleğinde ilerlememe vesile oldu” diye konuştu.
Arıların romatizma, eklem iltihaplanması (romatoid artrid), nörit (sinir iltihabı), varis, sırt ve eklem ağrıları gibi pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldığını ifade eden Semmur, bu yöntemle tıbbi olarak tedavisi mümkün olmayan otistik çocukları tedavi edebildiklerini iddia etti.
Semmur'un yetiştirdiği arılar hastalara umut oldu
Doktorların beyin felci olan oğluna “tedavisi yok” teşhisi koymasına rağmen ümitsizliğe kapılmayan Ümmü Yusuf da arıyla tedavi yöntemini kullanmaya karar verenlerden biri. Gazze'nin kuzey batısındaki tedavi merkezine gelen Ümmü Yusuf, hastalığı nedeniyle bütün vaktini uyuyarak geçiren oğlunun daha ilk seanstan itibaren tedaviye karşılık verdiğini gördüğünü, ilk seanslarda 1 arı kullanırken, daha sonra bunu 7 arıya çıkardıklarını söyledi.
Otizm hastası olan 3 yaşındaki Urcuvane Musa'nın annesi ise kızının, nöronlarındaki elektrik aktivitesinin fazla olması sebebiyle sürekli gerginlik yaşayan ve bu nedenle sürekli bağırıp ağlayan bir çocuk olduğunu anlatarak, “Tedavi için bir ay boyunca kızımı merkeze getirdim. Tedavi sonrasında da kızımın gerginliğinin azaldığını, ağlamasının durduğunu, çocuklarla kaynaşmaya başladığını ve koşup oynadığını gördüm” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/ |