ALİ EKBER YILDIRIM / TARIM DÜNYASINDAN Saman ithalatı... [email protected]
Sözün bittiği yerdeyiz. Bu nedenle eveleyip gevelemeye gerek yok. Tarım ülkesi Türkiye, cumhuriyet tarihinde ilk kez saman ithal etmeye karar verdi. Dünyanın yedinci, Avrupa'nın bir numaralı tarım ülkesi olmakla övünen Türkiye, sap ve saman ithal edecek duruma geldi. Bunun için yasal düzenleme yapıldı. Sap ve saman ithalatı yasaklı ürünler kapsamından çıkarıldı. İthalatın yolu açıldı. İsteyen sap ve saman ithal edebilecek. Sahip olduğu iklim, insan gücü, toprak yapısı ve tarımsal potansiyeli ile Türkiye bunu hak edecek bir ülke mi?
Birçok tarım haberi gibi saman ithalatı ile ilgili ilk haberi de gazeteniz DÜNYA verdi. DÜNYA'yı okuyanlar 3 Ağustos'ta "Ot ve saman ithalatı gündemde" başlıklı haberimizde bakanlığın hazırlık yaptığını öğrendi. Haberde, ot ve saman ithalatının yasaklı ürünler kapsamında olduğu bu nedenle yasal düzenleme yapılması gerektiği bilgisi de vardı. Bu haberimizden sadece 4 gün sonra Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gazeteci arkadaşlarımıza verdiği iftar yemeğinde saman ithalatı yapılacağının müjdesini (!) verdi. Eker, sap, saman, korunga, fiğ gibi kaba yem ham maddelerinin miktarında meydana gelen azalmanın hayvancılığı olumsuz etkilememesi için tedbirler aldıklarını söyledi. Bu çerçevede Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) arpa satışı yapmasını ve kaba yem ham maddelerinin gerekirse ithalat yoluyla karşılanmasını kararlaştırdıklarını açıkladı. Bakan Eker, besicilerin yemden olumsuz etkilenmemeleri için hayvan başına 300 lira destek verileceğini bildirdi. Hayvancılık üzerinde olumsuz bir etki meydana gelmemesi için besicilerin desteklenmesi kararı aldıklarını da söyleyen Bakan Eker, besicilerin yemden olumsuz etkilenmemeleri için hayvan başına 300 lira destek verileceğini bildirdi. Bakan Eker, ihtiyaç ortaya çıkması durumunda kaba yemle ilgili ithalatın özel sektör tarafından yapılacağına vurgu yaparak, aşırı fiyat yükselmelerini önlemek ve isteyen üreticilerin ithalat yapmasını kolaylaştırmak için bu kararın alındığını söyledi. Bakan Eker, "Biz devlet eliyle bunu ithal etmeyeceğiz, ithal için yol açıyoruz. İthal etmek isteyenlere imkan vereceğiz" dedi.
Bakanın açıkladığı besicilere hayvan başına 300 lira destek verileceği haberi yeni değil. Daha kuraklık gündeme gelmeden 7 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 2012 Yılı Tarımsal Desteklere ilişkin kararnamede bu desteğin verileceği yazılıydı. TMO'nun satışa sunduğu 100 bin ton arpa ise, piyasa fiyatından satışa sunulduğu için besicileri rahatlatacak bir önlem olmadı.
Bakanın açıklamasında yeni olan tek şey ot ve saman ithalatı. Açıklamadan iki gün sonra ot, sap ve saman ithalatının önünü açan yasal düzenleme yapıldı. Bitki karantinası yönetmeliğinde yapılan değişiklik 9 Ağustos 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı. Değişiklikle ithalatı yasak ürünler kapsamında olan kuru ot, sap ve saman bu kapsamdan çıkarılarak ithalatı yapılabilir hale getirildi. Yapılan düzenleme ve Bakan Mehdi Eker'in açıklamaları hayvancılık sektöründe özellikle yem sanayicileri tarafından olumlu karşılandı. Hazırlıklar yapıldı yakın zamanda komşu ülkelerden ot ve saman ithalatı yapılacak.
Bu ithalat darboğaza düşen ülke hayvancılığını kurtarmaya yeter mi? 1- Ot ve saman ithalatı günü kurtarmaktan öte bir işe yaramaz. İthalat kısa süreli olarak fiyatı aşağı çekebilir ama sektöre yarardan çok zarar verir. 2- Geçmişte pek çok örneği gösterdi ki ülkenin kaynaklarını verimli kullanmak yerine iç piyasayı ithalatla terbiye etmenin faturası sonra çok ağır oluyor. Örnek mi istiyorsunuz. İşte canlı hayvan ve et ithalatı. İthalat, yükselen et fiyatını kısa süreli olarak aşağı çekti. Fakat, besicilerin iflasına neden oldu. Ülkenin 2 milyar dolardan fazla parası ithalata gitti. Ot ve saman krizi ile sektör yine çıkmaza girdi. Süt hayvanlarının yeniden kesime gitmesine neden oldu. Birçok hastalığı ülkeye musallat etti. İnsan sağlığına verdiği zararı henüz kimse bilmiyor. Canlı hayvan ve et ithalatı, ülke hayvancılığını kurtarmak bir yana daha büyük bir darboğaza sürükledi. 3- Ot ve saman ithalatı ile ülkeye yeni hayvan hastalıklarının girmesi kaçınılmaz. İthalatla üç kuruşluk fiyat indirimi sağlayalım derken ot ve samanla gelecek hastalığın zararı çok büyük olacak.
İklimi her türlü tarımsal üretime uygun olmasına karşın toprakları boş kalan, insanları işsiz ve yoksul olan Türkiye, ot ve saman ithal etmek zorunda kalıyorsa hayvancılık politikasının ciddi olarak sorgulanması gerekmez mi? Asıl sorunun yüksek girdi maliyetleri olduğu hep gözden kaçırılıyor. Günübirlik politikalarla üretim değil ithalat destekleniyor.
Saman ithalatına izin veren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e teşekkür etmek için sıraya giren hayvancılık örgütlerinin yöneticileri, kooperatif yöneticileri, ithal samanla hayvanlarını doyurmak zorunda kalan yetiştiriciler, çözümü ithal yemde bulan yem sanayicileri ülke hayvancılığının bu noktaya gelmesinde sorumluluğunuz yok mu?
Hayvanı ithal edeceksiniz. Hayvana yedireceğiniz ot ve samanı ithal edeceksiniz. Kurbanda keseceğiniz kurbanlık hayvanı bile ithal etmeye mecbur olacaksınız. Yetmedi halkınıza ithal et yedireceksiniz. Sonra da, "Türkiye dünyanın yedinci, Avrupa'nın bir numaralı tarım ülkesi" diyeceksiniz. Hadi oradan. http://www.dunya.com
|