"Ben söylemiştim" demekten hiç hoşlanmam ama maalesef öyle. Ben söylemiştim.
İthalatla et fiyatlarının ve piyasanın terbiye edilemeyeceğini söylemiştim. Sadece bu kadarla da kalmamış, ithalatla terbiye edilse bile bunun sürdürülebilir olmadığını da söylemiştim. Hatta Et Balık Kurumu'nun (EBK) yapacağı ithalatın palyatif bir çözüm olacağını, sürekli ithalat yapılamayacağına göre de fiyatların belirli bir süre sonra yeniden tırmanışa geçeceğini de söylemiştim. O nedenle de temel sorunları görüp, geç kalınmış olsa bile bir an önce önlem alıp, kalıcı bir politika uygulanması gerektiğinin de altını çizmiştim. Tüm bunları da dört ay önce yine bu köşede kaleme aldığım ‘Et fiyatlarını ithalatla terbiye etmenin dayanılmaz yanlışlığı' başlıklı yazımda anlatmıştım.
Bugüne geldiğimizde yaptığım tespitlerin doğruluğu ortaya çıkıyor. Maalesef, EBK'nın ithalatına, hükümetin açıklamalarına ve piyasaya müdahale etmesine, alınan önlemlere rağmen et fiyatları düşmedi. Görünen o ki, dört ay önce yaptığım tespitin sadece bir kısmında yanılmışım. O da ‘sürekli ithalat yapılacak hali yok' tespiti. Nereden bilebilirdim ki, Tarım Bakanlığı'nın ithalatı sürekli bir politika haline getireceğini. Önce EBK'ya bu izin verildi. Şimdi ise tamamen ithalatın yolu açıldı.
Hani yeterli besi hayvanı vardı
Yanlış anlaşılmasın ithalata karşı falan değilim. Ama anlayamadığım nokta şu: Tarım Bakanı Mehdi Eker, bu senenin ortalarında et fiyatlarındaki artışın arkasında spekülatörlerin bulunduğunu belirterek Türkiye'de yeterince besi hayvanı olduğunu, hayvan sayısında bir problem olmadığını söylemiş ve üzerine basa basa da hiçbir şekilde et ithalatının düşünülmediğini açıklamıştı. Bu açıklamadan birkaç ay sonra EBK'ya ithalat izni verildi. Şimdi de tamamen ithalat açıldı. Komik ama tahmin ediyorum dört-beş aylık sürede Türkiye'de yeterli düzeyde besi hayvanı bulunmadığı ortaya çıktı. Eğer gerçekten durum bu kadar komedi ise vahim demektir.
Peki, et fiyatları bunca müdahaleye rağmen neden bir türlü düşmüyor. İki gün önce Tarım Bakanlığı, bu konuda bir açıklama yaptı. Açıklamadaki bazı noktaları sizlerle de paylaşıyorum:
Bakanlıktan gelen açıklama
"Ülkemizde et piyasasında arz ve talep dengesinin ve fiyatların regülasyonu amacıyla piyasalara ithalat yoluyla müdahale edilmesi gerekli görülmüştür. Diğer taraftan ülkemizdeki üretim altyapısının güçlendirilmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve üreticilerimizin teşvik edilmesi amacıyla bir dizi tedbir de uygulamaya konulmuştur. Öte yandan, ülkemizde son yıllarda tüketim talebi eğrisinde yükseliş meydana gelmiş ve turizm sektörünün gelişmesine bağlı talep artışı olmuş, bu gelişmeler sonucunda bazı spekülatif amaçlı artışların da ilavesiyle fiyatlar zaman zaman kabul edilebilir düzeyi aşmıştır. Yine son günlerde dünyada yaşanan afetler nedeniyle de gerek bitkisel ve gerek hayvansal ürün fiyatlarında artışlar yaşanmakta olup bu artışlardan ülkemizin etkilenmemesi için tedbirler alınmış ve alınmaktadır."
Kalıcı tedbirler alınmayacak mı
Bakanlıktan yapılan açıklamada alınacak ilave tedbirler de şöyle sıralanıyor: "Menşei ülkesinden, ülkemizden görevlendirilecek veteriner hekimlerin kontrol ve nezaretinde İslami usule uygun kesilen hayvanlardan elde edilen taze soğutulmuş ve dondurulmuş karkas şeklindeki ürünlere müsaade edilecek. Söz konusu ticaret, Et ve Balık Kurumu ile bakanlığımız tarafından ruhsatlandırılan ve kontrol edilen 1. sınıf kombinalar, et ürünleri üretim tesisleri ve yemek üreten tesislerce yapılıp, kullanılacak."
Tarım Bakanlığı'ndan yapılan açıklama böyle. Peki, ya bundan sonrası ne olacak? Ülke olarak et fiyatlarını düşürebilmek için -ki, ithalatla da düşmediği görüldü- sürekli olarak ithalat yoluna mı başvuracağız? Daha kalıcı ve gelecek yıllara yönelik asıl tedbirler alınmayacak mı?
Mesela et ırkı hayvan geliştirilmesi gibi… Ya da yem fiyatlarının ucuzlatılması gibi… Veya da hayvan ırkının ıslah edilmesi gibi.
Noyan Doğan
http://www.referansgazetesi.com/