Hükümet et fiyatlarını düşürmeye kesin kararlı. Bunun için "dokunulamaz" denilen alana girildi, canlı hayvan ithalatının önü açıldı. Görünen o ki, vatandaşın tenceresine et düşünceye kadar et fiyatlarıyla savaş devam edecek.
Resmi teşhis, et fiyatlarını spekülatör üreticinin artırdığı yönünde. İddia o ki, et fiyatlarının düşmesini istemeyen üretici hayvanını pazara getirmeyip beside tutmaya devam ediyor. Düşük arz fiyatları sürekli yukarıda tutuyor. Sıfır vergiyle 100 bin ton canlı hayvan ithalatına izin işte bu spekülasyonu bitirmek için çıktı. İthalat kararının alındığı toplantılarda bulunan bir bürokrat, "Bu miktarda bir ithalata hiçbir spekülatör dayanamaz, direnci kırılır!" dedi.
Bir yandan sınırdan kaçak hayvan girişleri, diğer yanda girdi maliyetlerindeki artışlar nedeniyle son 10 yılın büyük bölümünde adeta karın tokluğuna besicilik yapan üreticiyi, et fiyatlarının tavan yapmasından başka ne sevindirebilir ki? Bizler kıymayı 10-11 liraya tüketmenin keyfini yaşarken besici 6-7 liradan et satmak zorunda kalmanın isyanı içerisindeydi. Bugün 30 liraya dayanan fiyatlara bizler isyan ediyoruz. Besici yine mutsuz! Üstelik de kaygılı. Konya Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut'un şu sözleri çok anlamlı:
Aracıyı sorgulayın
"Bugün üreticinin Konya'da hayvan kesim fiyatı 14 lira. Market ve kasaplarda ise bir kilogram et 30-35 liradan satılıyor. Et fiyatları düşürülmek isteniyorsa asıl bu soruna el atılmalı. Fiyat zincirinin bir kontrol mekanizması yok. Üreticileri spekülatör ilan ediyorlar. Oysa son 3 ayda sadece Konya'da 30 bine yakın besiye gelmiş havyan kesildi. Üstelik üretici, kestiği hayvanın yerine işletmelerine bir tane hayvan koymadı. Bu belirsizlik ortamında üretici şaşkın, perişan durumda!"
Üretici diyor ki, "Et fiyatı yüksek. Ancak bu fahiş et fiyatından başkası nemalanıyor. Üstelik de yüksek fiyat ithalat nedeniyle uzun vadede benim varlığımı tehdit ediyor..."
Sebze meyvede yaşanan durum şimdi ette tekrarlanıyor. Karpuz üreticisi ürününü yok pahasına satmaktan şikayet ederken manavdaki yüksek fiyatlar karşısında çaresiz kalan tüketici çocuğuna karpuz yedirememekten dert yanıyor.
Üreticinin sözleri gösteriyor ki, füze hızıyla yükselen et fiyatları tüketici ve üreticiyi vururken aracılara köşeyi döndürmüş. İşin ilginç yanı, spekülatöre karşı ithalat silahı çekildi ancak namlunun ucunda yine besici ve tüketici duruyor. Namludan çıkan kurşun ne spekülatörü ne aracıyı vuracak. Besici ithalat korkusuyla üretimden kaçarsa manzara şudur: Binlerce yeni işsiz, et ithalatçısı haline gelmiş bir Türkiye ve ucuz et şansı kalmamış tüketici...
Tarım Bakanı Eker, ithal hayvanların bir bölümünün üreticiye dağıtılıp besiye verileceğini her fırsatta söylüyor. Bürokratlar "Hem üreticiyi hem tüketiciyi koruyan bir düzenleme yaptık" diyor. Ancak ya üretici bu açıklamalara kulak tıkıyor ya da açıklamalardan çok yaşadığı duruma inanıyor!
Aman dikkat! Spekülatörü vuracağız derken kendi ayağımızdan vurmayalım...
Erdoğan Süzer
http://www.bugun.com.tr/