Kültür balıkçılığında madalyonun iki yüzü
Sabah Gazetesi'nin Günaydın ekindeki Esra Tüzün'ün "Çiftlik balığında kalp krizi tehlikesi" başlıklı tam sayfa yazısını okuyunca dondum kaldım.
Haberde, Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Kınıkoğlu, denizlerimizde artan kirliliğe işaret ediyor, balıklarda biriken civa ve bakır gibi ağır metallerin zehirlenmelere yol açtığını vurguluyordu.
Çiftlik balığı yerine salata yenilmesini öğütleyen Dr. Kınıkoğlu, "Her hafta çiftlik balığı yemeniz, sağlığınız için hiç iyi değildir" diyor. Özellikle kalp-damar hastalığı olanların, kalp krizi ve felç geçirenlerin çiftlik balığından uzak durmalarını istiyor. Son derece korkunç bir iddia bu.
- Levrek, kılıç balığı, ton balığı gibi büyük balıklar, küçük balıkları yedikleri için daha çok civa içerirler. Bu balıkları yemekten özellikle kaçının. Bunlarda bulunan civa dışındaki ikinci toksik madde de "Dioxin"dir. Pişirmeden önce balığın derisini soyarak bundan kurtulabilirsiniz. Çipuranın ise zararlı arachidonic acid seviyesi yüksektir!
FAYDALAR
Denizde serbest yaşayan balıkların, yararlı Omega 3 yağ asitlerini, deniz tabanındaki yosunları yiyerek sağladıklarını belirten Dr. Kınıkoğlu şunları ekliyor:
- Faydalı yağ asitleri, vücudumuzda oluşan ve adına inflamasyon dediğimiz mikropsuz iltihabı engeller. Kafeste tutulan çiftlik balıklarının ise yosun yemedikleri ve mısır bazlı suni yemlerle beslendikleri için Omega 3 değerleri düşük, buna karşılık doymuş yağ, Omega 6 ve arachidonic asit miktarları yüksektir. Bu kötü yağların damar tıkayıcı rolü vardır!
Gel de şaşkınları oynama. Dr. Kınıkoğlu'nun çizdiği son derece karanlık tablonun gerçeklik payı ne? Madalyonun bir yüzünde bunlar var. Şimdi bir de aydınlık diğer yüzüne bakalım. Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, ülkemizde en sağlıklı protein kaynağının balık olduğunu vurguluyor. Kültür balığının kontrollü üretilmesi ve lezzetiyle dünyada her geçen gün daha çok tercih edildiğine dikkat çeken Kızıltan, yurdumuzda kişi başına balık tüketiminin 8 kiloya ulaştığını belirtiyor. Ya buna ne dersiniz?
REKORLAR
- Türkiye'nin ihracat artış rekortmeni balıkçılık sektörü, büyüme rakamlarında da rekor kırmıştır. 2011'in ikinci çeyreğinde Türkiye, yüzde 8.8 büyümeyle Çin'den sonra dünya ikincisi olurken, balıkçılık sektörü yüzde 20'lik büyüme kaydetmiştir.
Son bir yıllık dönemde yüzde 42'lik ihracat hızıyla Türkiye şampiyonu olan balıkçılık sektörü, 2023 yılı ihracat hedefini de 2.5 milyar dolardan 3 milyar dolara yükseltti. 24 ana sektör içinde 2023 hedefini yukarılara revize eden tek sektör balıkçılık. Yurdumuzda balıkçılık sektöründe faaliyet gösteren bin 300 firmanın yıllık üretim kapasitesi 175 bin tonu aşıyor.
- Son 10 yılda balık ihracatımızı 6 kat artırdık. Bu yıl sonunda 500 milyon dolarlık su ürünleri ihracatına imza atmış olacağız. Avrupa'da tüketilen her dört balıktan biri Türk balığı. Sektörde ekol olan Yunanistan'ı gerimizde bıraktık. Sektörümüz altın çağını yaşıyor!
Sizlere kültür balığıyla ilgili birbiriyle çelişen iki ayrı haber, şimdi gel de karar ver...
KILÇIK
Güneş girmeyen ev hastalık, büyüme olmayan ekonomi ise işsizlik, yoksulluk, huzursuzluk ve kavga üretir.
Ahmet Yazıcıoğlu