Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, son 10 yılda 268 tane baraj yaptıklarını bu sene 1000 gölet ve sulama istasyonunu bitirmiş olacaklarını, bunun bir dünya rekoru olduğunu belirterek, ''Şu anda Dicle Fırat Havzasındaki barajlarımızda yüzde 50'den fazla bir doluluk var. İstediği kadar enerji üretebilir diye düşünüyorum'' dedi.
Bakan Eroğlu, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda 99. dönem kaymakam adaylarına hitaben yaptığı konuşmada, kaymakamlığın çok önemli bir meslek ve vazife olduğunu belirterek, "İlçenin mülki idare amiri kaymakamdır, sizlerin çok yürekten hizmet yapacağına ben inanıyorum" dedi.
Yeni bir kaymakam gelince ilçedeki herkesin bu kaymakamın ne yapacağını beklediğini kaydeden Eroğlu, ilk intibanın çok önemli olduğunu, yapılan hizmetlerin mutlaka halkla paylaşılması gerektiğini, halkın her türlü sıkıntısının giderilmesi için halkla iç içe olunmasının önemini anlattı.
Zaman yönetiminin çok önemli olduğunu kaydeden Eroğlu, günlük, haftalık, aylık mutlaka bir plan çizilmesi gerektiğini ifade ederek, "Büyük düşünmek yapacağınız çalışmaları planlamak hedef koymak ve o hedefe doğru ilerlemek. Büyük hedef koymayanlar asla başarıya ulaşamazlar. Bir hedef ortaya koymanız ve o hedefi gerçekleştirmek için planlı bir şekilde 'T' modelleriyle tahkik, tetkik, tatbik, takvim, takip, tekamül, çalışmak gerekiyor. Takibi olmayan bir işin neticelenmesi mümkün değil, işin takibi bir işin neticelenmesi için kilit noktadır. Hamamda su dövmek yerine neticeye gitmek önemlidir. Kararsızlıktan dolayı, yıllar geçer, kaybolan heba olan zamanı geri getirmek mümkün değildir" diye konuştu.
Zaman planlaması yapılarak zor işlerin bile başarılabileceğini ancak plansız kolay işlerin bile çok uzun zaman kayıplarına yol açacağını ifade eden Bakan Eroğlu, "Kurumları harekete geçirmek için onlar arasında yarışma, taltif, takdir, teşekkür, çalışan insanları mutlaka taltif etmeniz gerekir. Diyelim ki ağaçlandırma yapacaksınız, biz de ağaçlandırma önceki dönemlere göre tam 7 kat arttı nasıl arttı, birinci, ikinci, üçüncüyü tespit edeceğim dedim, geri kalmamak için hepsi bir biriyle yarışıyor. Önceden aynı kurum, aynı parayla, aynı mevzuatla 70 milyon fidan üretiyordu. Biz şuanda 470 milyon fidan üretiyoruz, hatta kurumlara ücretsiz veriyoruz, aynı kurum, aynı para, aynı mevzuat, bu rekabet, yarışma, ödüllendirme sistemiyle, gerçekleşti" değerlendirmesinde bulundu.
"Mevzuat hazretleri diye bir şey yoktur"
Yeni kaymakamlara "Bütün kurumları denetlemeniz gerekir, itimat denetime mani değildir. Mutlaka denetlemeniz gerekir, denetim de işin ruhudur" diyen Eroğlu, "Bütün kurumlara özellikle bir hedef, bir hizmet şuuru vermeniz gerekir. Gelecek nesillere ülkemizi daha güzel teslim etmemiz gerekir. Çünkü bu coğrafyada ayakta kalmanın yegane yolu güçlü olmaktır, her açıdan ekonomik açıdan, diğer açılardan. Bu coğrafya dünyanın en kritik coğrafyasıdır, bakın bütün ülkelerin bu coğrafyada gözü vardır. Dolayısıyla hepimizin kendimize düşen vazifeleri yapmamız gerekir" şeklinde konuştu.
Yatırım yapacakların, vatandaşların önündeki bürokrasi engellerinin kaldırılması gerektiğini anlatan Eroğlu, "Mevzuat, işleri daha kolay yapmak içindir, işleri engellemek için değildir. Kafalarından mevzuat uydurmuşlar, gerekirse mevzuat değiştirilir, 'mevzuat hazretleri' diye bir şey yoktur" dedi.
"1000 günde 1000 gölet yapacağız dedik"
Bakanlığının merkez ve taşrada bir çok birimleri bulunduğunu, DSİ Genel Müdürlüğünün en büyük yatırımcı kurum olduğunu belirten Bakan Eroğlu,şunları söyledi:
"Şu ana kadar son 10 yılda 268 baraj yaptık, bu sene 1000 gölet ve sulama istasyonunu bitirmiş olacağız, bu bir rekor yani dünya rekoru. 50 yılda DSİ 2012'ye kadar 450 gölet yapmış, baraj sayısı daha az. Ben arkadaşlara, 'Türkiye'de bir rekora imza atalım' dedim. Türkiye'de temel atılıp da unutulan tesisler o kadar çoktur ki biz Türkiye de ilk defa temel atarken açılış saatini ilan ediyoruz, bu önemli bir şey. 1 Ocak 2012'de saat 8.59'da zaman çok önemli, bir rekora imza atalım '1000 günde 1000 gölet yapacağız' dedik. Bu çok uçuk bir hedef, bölgeleri taksim ettik, birinci, ikinci ve üçüncüye ödül vereceğiz. Arkadaşlar, '1000 günde 1071 gölet yapacağız' dediler. İspanya ve Hindistan'daki su işleri bakanı geldi, 'nasıl yapıyorsunuz' diye sordu" ifadelerini kullandı.
Kaymakamların vazife yaptıkları yerde kendilerinden bahsettirecekleri eserler bırakması gerektiğini anlatan Eroğlu, Orman Genel Müdürlüğü'nü her alanda ağaçlandırma hizmeti yapar hale getirdiklerini, bütün okulları, hastaneleri, ağaçlandırdıklarını bildirdi.
Kırsal kalkınma seferberliği başlattıklarını da vurgulayan Bakan Eroğlu, "Bozuk orman alanlarına gelir getirecek, ceviz badem, vesaire ne varsa dikiyoruz, parsel parsel kurayla vatandaşa dağıtıyoruz, 3 yıl bakımı bize ait, geliri vatandaşa olmak üzere, arıcılığa kadar büyük destekler veriyoruz. Bal üretiminde Türkiye dünyada 6'ncıydı 2'nci oldu. Bursa'da kestane seferberliği yaptık, parsel parsel vatandaşa dağıttık, üstelik bir de sertifika veriyoruz, tapu gibi. Büyük düşünürseniz, gerçekten faydalı hizmetlere imza atarsınız" diye konuştu.
Dünyanın en yüksek barajlarını yaptıklarını ve devam eden çalışmaların bulunduğunu kaydeden Eroğlu, her ilçeye otomatik meteoroloji ölçüm sistemleri kurduklarını, meteorolojide çağ atladıklarını söyledi.
Sorular
Sapanca Gölü'nde su sıkıntısı olduğuna yönelik soru üzerine Eroğlu, "Sapanca Gölünde yeteri kadar su var. Gölden su alıyorlar zaten, herhangi bir problem yok. Belli bir seviyenin altında sanayiye su alınmasını durduruyoruz. Gerek Kocaeli, gerekse Sakarya, buradan su almaya devam edecek" dedi.
Barajlardaki suların azlığı nedeniyle enerji ithalatı yapılıp yapılmayacağı yönündeki soruya ise Eroğlu, "Şuanda Dicle Fırat Havzasındaki barajlarımızda yüzde 50'den fazla bir doluluk var. İstediği kadar enerji üretebilir diye düşünüyorum. Enerji barajlarında yüzde 50'den fazla su var, suyumuz iyi" yanıtını verdi.
Yaz sezonunda su sıkıntısı olacak mı sorusu üzerine Bakan Eroğlu, şöyle konuştu:
"Defalarca söyledik, su sıkıntısı olmayacağını ama biz gerekli tedbirleri aldık. Bütün illeri sulama enerjisi açısından suyumuzun değerlendirmesini yapıyoruz. Nisan yağışlarından sonra Mayıs ayında hem sulama hem enerji için hem içme suyu için tekrar Mayıs başında bir değerlendirme yapacağız. Bizim bütün arzumuz susuz hiç bir şehrimizi bırakmamak, sulama suyunu yeteri kadar vermek, enerjide istenilen seviyede üretim sağlamak. Burada görüyorsunuz hidroelektrik santrallerin önemi ortaya çıktı, hidroelektrik santraller olmasa, bugün Türkiye elektriksiz kalırdı. Bunu vurgulamak istiyorum, çünkü bu bizim yerli kaynağımız, kendi kaynağımız, temiz, ucuz kaynağımız. Bağımlı olmayıp, tamamen kendi öz kaynağımız, dolayısıyla biz bunları geliştiriyoruz, daha da geliştirmeye devam edeceğiz."
Eroğlu, "Sulama da sıkıntı olmaması için 1000 günde bin gölet ve sulama tesisini tamamen cazibeli şekilde bitiriyoruz, onun da müjdesini vereyim. Bu bir dünya rekorudur, bunu da ifade edeyim yıl sonunda tamamını bitiriyoruz" dedi.