Vahap MUNYAR [email protected]
Ormanları korumak için endüstriyel ağaç işine girdi, 7 yılda 1.2 milyon fidan dikip IFC’den açık çek aldı TEKFEN Holding’in kurucularından Nihat Gökyiğit, 8-10 yıl kadar önce şu anda Onursal Başkanı olduğu TEMA Vakfı’nda şu projeyi gündeme getirdi:
- Türkiye’de yıllık ağaç tüketimi 35 milyon metreküp. Bunun yarısı resmi izinlerle ormanlarımızdan karşılanıyor. Kalanı kaçak kesim ve ithalattan sağlanıyor. Böyle giderse ülkemizde orman kalmayacak. Türkiye’de endüstriyel ağaç yetiştirme konusunda örnek olacak adımlar atmamız gerek. Ortaya koyduğu proje TEMA Vakfı’nda oldukça ilgi görse de devreye girmesi sürüncemede kalan Nihat Gökyiğit, bir bölümü ağaç ürünleri sektöründe faaliyet gösteren toplam 100 kadar işadamı ve şirket yöneticisini davet etti. Onlara Türkiye’de endüstriyel ağaç üretimine girilmesinin gereğini anlatıp, planını paylaştı: - Gelin hep birlikte endüstriyel ağaç üretimine girelim. Biz bu işi yaygınlaştırabilirsek ormanlarımızı koruyabiliriz. Gökyiğit’in çağrısına o gün 22 kişiden, “Hazırız” yanıtı çıktı. Hemen kollar sıvandı, Nihat Gökyiğit’in damadı ve Tekzen’in CEO’su Murat Gigin, şimdilerde 7.8 milyon lira sermayeye ulaşan Endüstriyel Ağaç Tarımı (Enat) A.Ş.’nin kuruluş sürecini başlattı. Gökyiğit, vakfıyla aynı adı taşıyan ANG Yatırım Holding’le girdiği şirkette Onursal Başkan, Murat Gigin de Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Şirket ilk fidan dikimlerine Bursa Karacabey’de girişti. 7 yılda 5 milyon liralık yatırımla 1.2 milyon fidan dikildi, şirketin ortaklarının sayısı da bu dönemde 35’e çıktı. Nihat Gökyiğit, 7 yıl önce başlayan projeyi konuşmak üzere Tekfen Holding’te buluştuğumuzda odasının duvarında asılı fotoğrafı gösterdi: - 7 yıl önce bu arazide tek ağaç yoktu. Küçücük fidanları diktik. Şimdi boyumuzu ikiye katlamak üzereler. Artık seyreltme dönemi geldi. Aradan bazı ağaçları söküp, ilk ürünlerimiz almış olacağız. Orman Bakanlığı’nın geçmişte endüstriyel ağaç üretimine dönük pilot çalışmalar yaptırdığını vurgulayıp, ekledi: - Biz bu işe girerken Çevre ve Orman Bakanlığımızın çok desteğini gördük. Bakanlığın eski Müsteşar Yardımcısı Nuri Uslu, çalışmalarımızı yakından izledi, önümüzü açtı. Projenin ilk döneminden itibaren birlikte çalıştıkları iki bilim adamına vurgu yaptı: - İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Melih Boydak ile Düzce’deki Orman Fakültesi’nden Prof. Ali Sencer Birler, baştan itibaren çalışmalarımızda yer aldı. Hep birlikte 13 çalıştay yaptık. Arazi ve tohum-fidan belirleme konusunda dünyadaki örnekleri inceledik. 3 cins ağaç seçtiklerinin altını çizdi: - Bölgelere göre sahil çamı, kızıl ağaç ve kızıl çam dikiyoruz. İşe Bursa Karacabey’den başladık. Sonra Balıkesir ve Çanakkale’ye de yöneldik. - Bu işi hangi arazilerde yapıyorsunuz? Murat Gigin yanıtladı: - Birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerine kesinlikle girmiyoruz. Normal tarıma elverişli olmayan alanları seçiyoruz. Ayrıca bozuk orman alanları da bizim hedef arazilerimiz arasında. - Arazi işini nasıl çözüyorsunuz? - Bir kısmını satın alıyoruz. Asıl önemli bölümünü bozuk orman alanlarının tahsisi ve Hazine arazisi kiralamayla sağlıyoruz. Gigin, projenin kendini göstermeye başlamasıyla birlikte Dünya Bankası’nın finans kuruluşu IFC’nin de dikkatini çektiğini belirtti: - IFC, 25-50 bin hektarlık alanlarda fidan dikimi yapmaya başlamamız halinde finans desteği vereceğini bildirdi. Ancak, bu yıl ulaşacağımız alan büyüklüğü 1500 hektarı bulabilecek. Arazi bulmada zorlanıyoruz. Nihat Gökyiğit, şu çağrıyı yaptı: - Karbon emisyonu ve küresel ısınmaya karşı en etkili çare yeşil örtüyü korumak ve genişletmek. Ağaç yetiştirme ve kitlesel odun hammaddesi üretimini amaçlayan ağaç tarımı yapmak, ekonomiye olduğu kadar çevreye hizmet etmek ve sosyal sorumluluğa duyarlı olmaktır. Bu işe kendini adayan Gökyiğit’e kulak vermek, projenin daha da büyümesi için önlerini açmak gerekmez mi? Başka şirketlerin de buna soyunması, ormanları kurtaracak endüstriyel ağaçlandırma işini hızla büyütmez mi?
Kırsal kalkınmaya katkı sağlar yeni iş alanı açar
NİHAT Gökyiğit, endüstriyel ağaç projesinin amaçlarını şöyle sıraladı: · Doğal ormanlarımızın üzerindeki kesim baskısı azalır, daha iyi korunabilir. · Artan hammadde ihtiyacını karşılar, dış pazarlara bağımlılığı azaltır. · Erozyonu önler, karbon emisyonunu azaltır. · Yeni istihdam alanı açar, kırsal kalkınmaya katkı sağlar.
1 hektar ormandan 80-100 yılda 1-2, endüstriyel ağaçta 10-30 yılda 15-50 metreküp ürün alınır
NİHAT Gökyiğit, orman alanlarında ağaç kesme kararı verme sürecini şöyle tanımladı: - Ormanda yaşlılıktan dolayı büyümesi yavaşlayan ağaca, “Kusura bakma, seni kesip yerine yenisini dikeceğiz” denir. Sonra şu ayrıntıya dikkat çekti: - Dünya ve ülkemiz ormanlarında 80-100 yılda 1 hektarlık alandan yılda 1-2 metreküp odun artımı sağlanabiliyor. - Endüstriyel ağaç işinde durum nedir? - Endüstriyel orman plantasyonu ile 10-30 yılda 1 hektardan yılda 15-50 metreküp arası odun artımı alınabiliyor. Bu veriler endüstriyel ağaç işinin hızla yayılması gerektiğini ortaya koymuyor mu? Ne duruyoruz?
300 dönüm badem bahçesi köylüye verildi, şifalı bitki tarımı desteklendi
ENAT A.Ş. Yömetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, endüstriyel ağaç projesinin kırsal kalkınmaya destek ve sosyal ilişkileri güçlendirme yöntemlerini şöyle aktardı: · Biz köyümüze 300 dönüm badem bahçesi tesis edip, köy halkına teslim ettik.
· Bazı ağaçlandırma alanlarımızda çalışan köylü kadınların aynı alanda şifalı bitki tarımı yapmalarına önayak olduk. Ürünleri biz satın alıp, onlar için gelir kaynağı oluşturduk. |