BU aslında çevrenizde gördüğünüz korulukların, yeşil alanların, ormanların, o ormanlardaki fıstık çamlarının hazin hikáyesidir.
(.........)
Ormanları satmaya karar verdiler.
Bu ülkenin her şeyini çalıp çırptılar; bankaları, kasaları, KİT’leri, bütçeleri, örtülü ödenekleri, yoksul insanların vergilerini...
Şehirlerde-kasabalarda-yerleşim ve sanayi bölgelerinde yağmalanacak bir şey kalmadı...
Tıpkı, bölgesindeki tüm koyunları tüketen kurtların yer değiştirmeleri gibi...
Sıra ormanlara gelmişti...
*
Siyasetçiler, "İlmen ve fennen orman vasfını yitirmiş araziler" diyerek, ormanları satmak için iki kez Anayasa’yı değiştirdiler.
Eski Cumhurbaşkanı geri gönderdi...
Yeniden TBMM’den geçti yasa.
Bu sefer Anayasa Mahkemesi, iki kez orman satışıyla ilgili yasaları iptal etti...
Onlar da "Yabancılara Mülk Satışı Yasası"nın içine koydular ormanları satma hükümlerini...
Yüksek yargıdan geri döndü...
Ve geçtiğimiz günlerde yine "2B arazilerinin ilmen ve fennen satılması" hükmü TBMM’den bilmem kaçıncı defa geçti...
Bu kez de "Tapu ve Kadastro Yasası"nın içine gizlenmiş maddelerle...
Toplumdan saklı-gizli...
Anayasa’ya rağmen...
Zaten çölleşen bir ülkede; Anayasa’ya, hukuka, insan vicdanına, hatta ahlak değerlerine rağmen...
Anayasa’yı kandırarak...
Kendi Cumhurbaşkanları elbette onaylayacak...
Ormanları satacaklar...
*
Ve sizin haberiniz yok...
Bu toplumun büyük kesimi ise; sadaka ile beslenen dilenci rolüne çoktan alıştı...
Bu kez orman arazilerine konacak diye eminim mutlu.
Bekir Coşkun
hurriyet.com.tr |