Çiftçiyi markalaştıran site
Toprakana adlı internet sitesinden verdiğiniz siparişle tarladan yeni toplanmış, kimyasal kullanılmadan üretilen meyve ve sebzelere ulaşabiliyorsunuz. Bu site çiftçiyi markalaştırmasının yanı sıra üretici ve tüketiciyi yakınlaştırıyor.
Cem Birder, Boğaziçi Üniversitesi’nin inşaat mühendisliği bölümünden mezun olsa da “en hayırlı inşaat mühendisliğinin hiç inşaat yapmamak olduğuna” karar verdikten sonra Buğday Derneği’nde çalıştı. Dernekteyken Şişli Belediyesi ile Türkiye’nin ilk organik pazarını kurdular. Ardından, doğayı anlamanın yegane yolunun köyde yaşamak olduğunu anladı. Ve Çanakkale’nin Beşik Köyü’ne taşındı.
Birder köy yaşamına geçiş yaptıktan sonra tüketim, sağlıklı beslenme, doğal tarım esaslarının önemsendiği, üreticilerin tüketicilere hiç aracısız olarak direkt satış yaptığı bir internet sitesi kurdu: www.toprakana.com.tr...
Üreticilerin kimliğini gizlemek yerine onları markalaştırmaya çalışan, küçük üreticileri ve yerel tohumu önemseyen bir site bu.
“Bu projenin bir benzerini henüz hiçbir yerde görmedim. Belki de bu kez biz dışarıya bir fikir satarız diye ümidim var” diyen Birder, modern toplum yapısında üretim-tüketim zincirinin uç halkalarında birbirini tanımayan küçük çiftçi ve kent insanının iletişim bağını güçlendirmenin önemli olduğuna inanıyor: “Zamanın en küçük kırıntılarında daha yüksek verim için boğuşmak yerine, korku, stres ve farklı endişeler taşımadan, lezzetli ve sağlıklı gıdalarla beslenen, yarına güler yüzle bakan nesiller için çaba vermeyi tercih ediyoruz.”
Sitenin amacı daha iyi tanımak, korumak, savunmak ve kirletmeden yarınlara taşımak.
Yerelliğe ve doğaya saygılı kalarak, gıda güvenliğini sağlayarak, etik yaşam şartlarını güçlendirmeyi hedefliyorlar. Üreticinin adil ticari kazancı ile tüketicinin sağlıklı beslenme kriterlerini önemsiyorlar.
“Depremler, iklim değişikliği, GDO’lu ürünlere ait ölümcül sorunlar gibi krizlerin kısa vadede oluşmayacağı varsayımında salt ‘para’ merkezli bir yaşam kurmak yerine, olasılıkları dikkate almamız ve hazırlıklı olmamız, sürdürdüğümüz koruyuculuk amacı kadar önemli” diyor Birder.
Birder bu internet sitesiyle küçük çiftçilerin adil ticaret esasında kazanç sağlamasının yanı sıra üreticiyle tüketiciyi yakınlaştırmayı hedefliyor. Mesele sadece iyi domates, iyi biber satmak değil; tarımsal ve kültürel anlayışların denge ve uyumu en az sağlıklı gıdalar kadar önemli. Aksi takdirde, yakın gelecekte gıda egemenliğinden bahsetmemiz mümkün değil.
Sitede çiftçi ön plana çıkarılıyor. “Çiftçinin markalaşması esastır” sözünden hareket ediliyor.
Çiftçinin ana dürtüsü ekonomik değil; coşkusunun temelinde toprak ve köy sevgisi var. Küçük üreticiler, toplumun damak kültürünü yarınlara taşıyorlar. Yerel tohumları ekerek ve onların ürünlerini hasat ederek yerinde ıslah çalışmasını 10 bin yıldır sürdürüyorlar. Geleneksel ürün ve yemekleri farklı coğrafya ve ekosistemlerde yerel reçetesiyle koruyorlar.
Toprakana.com’da mümkünse sadece mevsim ürünleri tanıtılıp pazarlanıyor. Mevsim dışı üretimlerde kullanılan farklı kimyasal dış girdiler ve özellikle hormon riski ürünlere taşınmak istenmiyor. Sitede yer alan tüm üretici ve tedarikçiler ürünlerini adrese aracısız olarak gönderiyorlar; ara depolama yapılmıyor.
Birder, Toprakana projesinde en fazla değer verdiği şeyin, sosyal sorumluluk falan demeden gerçek ve güçlü bir felsefi yaklaşımı ticaret içinde sürdürebilmek olduğunu söylüyor: “Mış gibi değil, varoluş sebebinde ortaya bir felsefe koyarak yaşamak ve iddialı olmamak. İddialı olmanın da hırslı bir rekabet yarattığını ve sevgisizliğe sebep verdiğini zannediyorum. Ondan da uzak olmak istiyorum.”