Yapımcı ve Yönetmen Mehmet Şafak Türkel diyor ki: "Herkesin birçok şeyi kanıksadığı gibi ben de Burdur Gölü'nün kurumasını kanıksamış vaziyetteydim. Ama kabullenmemeye karar verdim ve bunun için direniyorum. Zaman zaman yapacağım şeye karşı olan inancımı yitirmeye başladığımı hissediyorum ama direniyorum aynı Göl gibi."
Türkel’i yaşamını sürdürmeye çalışan Burdur Gölü’nün hazin sonunu kabullenmemeye iten Göle Yas adlı proje.
Gölün kurumasını önlemeye ve coğrafyadaki kltürel mirasa sahip çıkmaya vurgu yapan bu çok sesli, katmanlı ve sanata duyarlı projenin tek bir amacı var; o da Burdur Gölü’nün kurtarılması konusunda farkındalık yaratmak. Bölge insanını sürece dahil ederek yerelden evrensele doğru bir açılım hayali ile göle dair anıların kaydedilmesiyle kültürel mirasın yok olmasını engellemek de cabası.
Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış ve 200’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Burdur Gölü 20 yıl içinde tümüyle kuruma riski altında. 1987’den beri toplam hacminin yarısını kaybetti ve hızla çekilmeyi sürdürüyor.
Bu hale gelmesine şaşırmamak gerek. Zira onu besleyen akarsuların önü tarımsal sulama ile kesildi, vahşi sulama ile aşırı su tüketildi, havzasındaki tarımsal amaçlı dip suyu yanlış kullanıldı. Bir de bunlara iklim değişikliğini eklersek, bu son hiç de beklenmedik değil.
Göl artık yalnızca yüzeyine düşen yağmur sularıyla besleniyor.
Göle belgeselli vefa
Göle Yas aslında projeye adını veren belgesel, Türkel’in sinema okumak için ayrıldığı Burdur’a 15 yıl sonra dönüp doğduğu gölü kurtarmak için çıktığı serüveni anlatıyor. Bu, mücadele eden yöre insanının ve destek olan sanatçı dostlarının öyküsü.
Düzenlenecek olan Burdur Gölü Sanat ve Çevre Festivali’nde ise festivalde sahneye çıkacak tüm sanatçıların ortak katılımıyla söylenen şarkılar eşliğinde insanlar evlerinden getirdikleri birer litre suyu göle dökecekler ve gölün ömrünü bir gün daha uzatacaklar.
Bunlar dışında, yörenin unutulmaya yüz tutmuş ağıtları, boğaz havaları, otantik müzisyenlerinin performansları ve türküleri kaydedildi.
Göle Veda başlığı altında ise Gül ve Lavanta Projesi hayata geçiriliyor.
Gül ve lavanta su sıkıntısı çeken yörede yetiştirilmesi en uygun tarımsal ürünlerinin başında geliyor. Eğer yöredeki çiftçilerin gül ve lavanta ekimine teşvik sağlanabilirse ve bunun için bir kaynak bulunabilirse bölgede tarım için tüketilen su miktarında yüzde 70’lere varan tasarruf sağlanabilecek. Gölün kurtuluşu tarımsal sulamadaki tasarruftan geçiyor.
Burdur Gölü’nün ve Burdur’daki tarım alanlarının kurtuluşu tarımsal sulamadaki tasarrufa ve doğru ürün tercihine bağlı. Eğer kısa süre içinde müdahale edilmez ise Burdur’daki tarım alanlarını da Konya Ovası’nın kaderi bkliyor. Bunu anlatmak için ise bulunan yol kültür ve sanattan geçiyor.