3. havalimanı 70 göleti bitirdi TMMOB, 3. havalimanı inşaatı nedeniyle 70 göletin denize karıştırıldığını ve 8 derenin kurutulduğunu iddia ederek, “Ciddi su krizi yaşanacak” uyarısında bulundu.
TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, 3. havalimanı inşaatı nedeniyle 70 göletin denize karıştırıldığını ve 8 derenin kurutulduğunu iddia ederek, “2.5 milyon ağaç katledilmişken yağmur beklemek boşuna. Ciddi su krizi yaşanacak” uyarısında bulundu. İSKİ’nin barajlardaki ölçüm oranlarına göre 2005 yılından bu yana ilk kez İstanbul barajlarındaki su seviyesinin yüzde 20’nin altına indiğini belirten Bozoğlu, Hürriyet’e “Defalarca bu tehlikeye dikkat çekmiştik, bugün uyarılarımız ne yazık ki tek tek gerçekleşiyor“ dedi. Bozoğlu, son günlerde yaşanan su sıkıntısıyla ilgili şunları söyledi:
8 DERE DE YOK OLDU “3. havalimanı projesi 70 gölet ile 8 derenin yok edilmesine neden olacak. Bölgedeki sulak alanlar Trakya’ya, İstanbul’a hayat veren Terkos gibi önemli havzaları besliyor. Kuraklığın temel nedeni az yağmur yağması değil, yanlış yerde yanlış inşaatların, plansız ağaç kesimlerinin, zaten sınırlı olan yağmurların toprakla buluşamadan betonlar üzerinden akarak kanalizasyona, denize karışmasıdır. Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde, sulak alanlar bilime, doğa kanunlarına aykırı bir şekilde, ulusal öneme haiz sulak alanlar ve mahalli öneme haiz sulak alanlar gibi iki ana başlığa ayrıldı.
CİDDİ KRİZ OLACAK BU yönetmelikle, önemli biyoçeşitliliğe sahip olan, orman alanlarını, endemik türleri, bitkileri barındıran bölgelerde, imar çalışmaları yapılabilecek, rantın, talanın hukuki zemini tamamlanmıştır. Özetle, kavramsal kargaşa yaratılarak, bu sulak alanların önemsiz gösterilmesi sağlandı. Ciddi bir su krizinin bizi beklediği su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkacak. Terkos Gölü yakınındaki 70 göletin suyu denize boşaltılmaya başladı. Bilimden uzak, ÇED raporları ya hiç istenmeden ya da göz ardı edilerek, oldu bittiyle yürütülen 3. havalimanı ve 3. köprü gibi projeler sonunda İstanbul’u susuz kalmanın sınırına getirdi. Bundan sonra yağacak yağmurların barajları doldurmaya yine faydası olamayacak.” |