Her yıl güneş ve deniz için Antalya’ya gelmeye alışmış bir grup Norveçli turist, bu yaz kendi ülkelerinde de sıcaklık 28-30 dereceyi bulunca “burada güneşlenip denize girme imkanı doğmuşken neden masraf edelim” diyerek Türkiye’ye gelmekten vazgeçmişler. Tur şirketini arayıp paralarını geri istediklerinde, hangi şartlarda para iadesi yapılacağıyla ilgili maddelerde “iklim değişikliği” olmadığı için tabii ki paralarını geri alamamışlar! Küresel ısınma, artık her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Mayısta bir toplantı için St. Petersburg’a gittim; 30-32 derece sıcakta kavrulduk; haziranda tekrar gitmem gerekti hava sıcaklığı 20 derecenin altındaydı, ince kıyafetlerimizle donduk... Yıllardır temmuz ayında güneye gittiğimizde denizde değilsek, günün büyük bölümünü klimalı odamızda geçirirdik. Bu yıl ilk kez Marmaris’te de, Bodrum’da da neredeyse hep rüzgar vardı; sanırsınız ki Çeşme’deyiz. Anlayacağınız sıcağı hissetmedik. Bu arada İstanbul’da dolular, seller...
İnternet kirletiyor Bayram günü keyfinizi kaçırmak istemem, ama geçenlerde Hürriyet’te okuduğum bir haber, çevre konusunda duyarlı olanlarımız için hayli moral bozucu. Harvard Üniversitesi fizik bölümünden saygın araştırmacı Prof. Dr. Alex Wissner-Gross’a göre, Google’de 2 kez arama yaptığımızda, elektrikli ısıtıcıda 1 fincan çay için su kaynatırken ortaya çıkan kadar karbondioksit salınıyormuş. Wissner-Gross’un hesabına göre, 1 fincan çay için ısıtıcı kullanırken atmosfere salınan karbondioksit 15 gram; Google’daki tek aramanın çevreye maliyetiyse 7 gram karbondioksit. Dünyada günde 200 milyon internet araması yapılıyormuş; çarpma-bölme işlemlerini size bırakıyorum! Elimizde akıllı cep telefonları, gece-gündüz, tatilde-işte-yemekte her aklımıza estiğinde internetteyiz. Ben her yazım için kim bilir kaç arama yapıyorum... Çevre konularında danışmanlık veren İngiliz carbonfootprint.com’un yöneticisi John Buckley’in hesaplamaları daha da hayret verici. İnsanın inanası gelmiyor. Second Life’ta bir sanal karakter sahibi olmanın yıllık elektrik maliyeti 1750 kilovatmış -ki Türkiye’de orta halli bir ailenin yıllık elektrik tüketimi aşağı-yukarı bu kadardır.
Biz de 4 koldan... Türkiye demişken Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 3. havalimanı inşaatı nedeniyle Terkos Gölü yakınındaki 70 göletin suyunun denize boşaltılmaya başlandığını ve 8 derenin kurutulduğunu açıklamış. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “2.5 milyon ağaç katledilmişken yağmur beklemek boşuna. Ciddi su krizi yaşanacak” diyor. Ama öte yanda sadece İstanbul’da değil, diğer illerimizde de ağaç katliamının önünün açılması için maalesef hükümet yoğun çaba harcıyor. 25 dönümden küçük zeytinliklerin, “maden ve enerji yatırımlarına açılması” ile ilgili yasa tasarısından söz ediyorum. Tasarıya göre, 25 dönümden küçük zeytinlikler sıradan arazi kabul edilecek. Ülkemizde zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 10 dönüm olduğuna göre, zeytinliklerin çok büyük bir bölümü sökülme tehditiyle karşı karşıya. Ne diyelim? Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete; hem dünyada, hem de ülkemizde...