Metin Münir Beyin kaleme aldığı değişik nedenlerle işlenerek, orman vasfını kaybetmiş arazilerin doğal haline bırakıldığında "her şey aslına rücu eder=döner" özdeyişini devam eden bir araştırma ile çok güzel ispatlamış.
Konu doğal yaşam olunca, konu doğaya ve insan yaşamına katkı olunca yazı zevkle okunuyor. Yazıyı sonuna kadar zevkle okudum, son cümlede ise şaşırdım. Konu 2B ye gelmiş ve çözüm hiçbir şeye dokunmamak olarak önerilmiş. Bu dokunmamak bugüne kadar bu alanlara işgal edenlerin etmemesi gerekirdi olarak ifade edilmek isteniyorsa katılmamak mümkün değil. Ancak şu anki fiili durum malum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin hakkı olan bu ormanlık alanlar birilerince işgal edilmiştir. Bu durumda çözüm olduğu gibi bırakmaksa, malum işgal edenin işgaliyesine alkış tutmak ve ormanın tahribini desteklemek anlamı taşır. Ormanlar bu şekilde gelişi güzel kullanılmamalı, isteyen istediği yeri işgal edememelidir. Elbette bunu sağlayacak otorite devlettir ve onun adına kanunlarıdır.
Yeri gelmişken ormanların insanlardan tecrit edilmiş alanlar olarak kullanılmasın da kesinlikle doğru olmadığını belirtmek gerekir. Şu anda mesleki alanımızla ilgili çalışmalar yapmak üzere ABD nin Georgia eyaletindeyim. Buraya gelmeden internetten gideceğim Şehri (Athens) ve etrafını biraz araştırdım. Şehir bizim bildiğimiz şehirlere benzemiyordu, hatta ortada doğru düzgün diyeceğim, bizim bildiğimiz şehir de yoktu. Evler büyük orman ağaçlarının altında kaybolmuştu, yakınlaşınca ancak evler görülüyordu. Kısaca şu anda bu eyaletin büyük çoğunluğunda nereye giderseniz orman ve ormanın içinde evler. Ama işgal edilmemiş, bedeli ödererek içine girilmiş. Hep söylenen sözü buradan hatırlatmacağım. Amerikayı yeniden keşfe gerek yok, aklın yolu bir ve neden biz bu ortak aklı kullanmıyoruz da güzelim memleketi bir takım küçük menfaatler uğruna yaşanmaz hale getiriyoruz. Gelin ormanları hem işgal ettirmeyelim hem de insanın yararlanması için yaratılmış olan ormanlardan uzak yaşamayalım. Hem ağaç dikelim, bakımını yapalım, ormanları çoğaltalım hem de ormanla içiçe yaşayalım.
