Konya kurudu, ya diğer bölgeler? Kapitalist sistemin getirdiği tüketim anlayışıyla kaynaklar tükeniyor, doğa yok oluyor. Dünya, susuzluk tehditi altında. İklim değişikliği ile dünyadaki bütün canlılar büyük tehlikelerle ve yok olma ile karşı karşıya kalıyor. Peki tüm bunların farkında mıyız?
Türkiye'de kuraklık, tehlikeli boyutlara ulaşma yolunda. Önümüzdeki 50 yılda, yaşadığımız coğrafyada ciddi değişiklikler olacağı gözlemleniyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın Konya havzasıyla ilgili yaptığı hidrolojik kuraklık açıklaması bu açıdan dikkat çekici. Azalan yağışlar, yerüstü ve yeraltı sularındaki azalma, uluslararası üç kuraklık kriterinden biri olan “hidrolojik kuraklık”a resmi olarak girildiğinin göstergesi. Yalnızca bu da değil. İç Anadolu Bölgesi'nde yaşanan bu sıkıntı, Türkiye genelinde de yağışların normal seviyenin altında olmasıyla birlikte ortaya çıkmış durumda. Uzmanlara göre bu durum “kuraklık” değil, “suyun tükendiğine” işaret. Bir damla suya bile muhtaç olabileceğimiz günler çok da uzak değil bu açıklamalara göre. Peki çözüm nerede? Kalkınma Bakanlığı'nın hazırladığı Konya Ovası Projesi'nin (KOP) tamamlanması halinde 14 sulama projesi ile 1.1 milyon hektar alan sulanabilecek ve bölgedeki kuraklık tehlikesine çözüm olabilecek. Bu proje yeterli mi? Daha neler yapmak gerek? Nasıl bir gelecek bekliyor bizleri? Ne gibi sorumluluklarımız var? Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar hem Konya Ovası'ndaki son durumu anlattı, hem de susuz bir gelecekle yüzleşmemek için yapılması gerekenler sıraladı. Bakın neler anlatıyor...
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Konya'da hidrolojik kuraklık başladığına dair bir açıklama yaptı. Nasıl bir kuraklık yaşanıyor peki?
Bu yıl Türkiye genelinde yaşanan kış kuraklığı tarımsal üretimi olumsuz etkiledi. 2013-2014 üretim döneminin başladığı ekim ayından bu yana yağışların yetersizliği en fazla İç Anadolu Bölgesi’nde etkili oldu. Konya ilinde normal yıllara göre yağış azalması Ekim ayında yüzde 61, Kasım ayında yüzde 52.8, Aralık ayında yüzde 64.4, Şubat ayında yüzde 5.6, Nisan ayında ise yüzde 56.8 olarak gerçekleşti.
Konya bu hale ne kadar sürede ve nasıl geldi? Şimdilerde Konya'yı konuşuyoruz ama diğer illerde durum nedir?
Son yıllarda bölgede yaşanan kuraklık, yer altı sularının da azalmasına sebep oluyor ve üreticilerimizin gelirini olumsuz etkiliyor Kuraklığın ve aşırı su tüketiminin etkisiyle tarımsal sulamada sorunları olan Konya bölgesi, tarımsal üretimde sürdürülebilirlik risk altında. Bu yıl İç Anadolu Bölgesi’nin yanı sıra kuraklığı fazlaca yaşayan diğer bölgemiz Akdeniz Bölgesi oldu.
Yanlış tarım uygulamaları bu durumu nasıl etkiledi, bu süreci nasıl tetikledi?
Türkiye'de tarımsal sulama yönetimi çalışmaları hızla devam ediyor ve tarımsal sulama da bilinçlenme artmasına rağmen, bilinçsizce ve yanlış zamanda, yanlış miktarda uygulanan sulamalar hala daha yaygın. Mevcut durumda, tarım alanlarının büyük bölümü karık, tava ve salma sulama metotları kullanılarak sulanıyor. Suda büyük tasarruf yapılmasını sağlayan basınçlı sulama yöntemleri hızla yaygınlaştırılmalı.
Gelecek nesillere fazladan bir damla su için...
Hal böyle olunca Türkiye'de tarım nasıl bir süreçten geçiyor? Nasıl bir gelecek bekliyor aslında Türkiye'yi bu anlamda?
KOP, DAP ve GAP gibi sulama projelerinin tamamlanması, Türkiye tarımında suyun ekonomik kullanımı için tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi gerekiyor. Mevcut modern sulama sistemlerinin geliştirilerek ve zor şartlar altında tarımda sürdürülebilirliği sağlayan üreticilerimize ek bir masraf getirilmeden yaygınlaştırılması amacıyla, gelecek nesillerimize bir damla su daha fazla bırakılarak değerlendirilmesi demektir.
Acil olarak, ne gibi önlemler alınabilir? Ne yapabilir?
Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde illerini kapsayan KOP projesinde yaklaşık 3 milyon hektar tarıma elverişli alan bulunuyor ve KOP projesine bulunan 14 adet sulama projesi tamamlandığında 1.1 milyon hektar alan sulanabilecek. Geri kalan bölgelerin sulamaya açılabilmesi için dış havzalardan su getirilmeli ve yeni projelerin hazırlanması gerekiyor. Kuraklığa bağlı olumsuzlukların oluşmaması için yöreye uygun, kuraklığa dayanıklı kültür bitkilerine verilen ürün bazlı desteklerin artırılması ve su ihtiyacı az kültür bitkilerinin teşvik edilmesi gerekiyor.
Bu sorunun giderilmesine yönelik nasıl bir proje gerek? Hükümet bu anlamda harekete geçmiş durumda mı?
İklim değişikliği karşısında en hassas bölgelerden birisi Akdeniz Havzası. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile beraber başlattığımız ağaçlandırma çalışmalarına her ilde devam ediyor. Sadece meyve bahçelerine su verilmesi, rotasyonla sulama, ikinci ürünün ekilmemesi gibi önlemle uygulanmaya alınıyor. |