Doğalgaz ve elektrik fiyatlarına yapılan zam ardından enerjide tasarruf tedbirleri yeniden hatırlanmaya başlandı.
Enerji Verimliliği Derneği (ENVERDER) verilerine göre, evlerde tüketilen elektrik enerjisinin yüzde 10-15'i, kullanılmadığı halde prizde takılı kalan cihazlar tarafından tüketiliyor.
ENVERDER Bursa Şubesi Kurucu Başkanı Dr. Mühendis Mustafa Uysal, zamlar sonrası enerji tasarrufunun daha da önem kazandığını söyledi. Muhtemel enerji maliyet artışlarına hazırlıklı olunması gerektiğine işaret eden Uysal, Türkiye'de, enerji verimliliğinde istenilen noktada olunmamasından dolayı halen önemli miktarda tüketilen enerjinun israf edildiğini kaydetti. Bu aşamada, artan enerji maliyetlerinin etkisini azaltmanın tek yolunun tüm kesimlerde verimlilik uygulamalarının artırılması olduğunu belirten Uysal'a göre, ancak böylelikle bu kritik durum aşılabilir. Uysal, enerji fiyatlarındaki artış ile birlikte konut kesimine tedbirli bir yansıtma olmasına karşılık, sanayi kesiminde her iki temel enerjideki artışın, öncelikle üretim girdi maliyetlerini erteleyeceğini ve yılın son çeyreğinde maliyetlerin artacağını vurguladı.
"BUZDOLABININ YERİNİ DEĞİŞTİRİN TASARRUF EDİN"
Evlerde tüketilen elektrik enerjisinin yüzde 10-15'inin, kullanılmadığı halde prizde takılı kalan cihazlar tarafından tüketildiğine işaret eden ENVERDER Başkanı Uysal, eskiyen beyaz eşyaların da yenisiyle değiştirilmesiyle yüzde 45'e varan enerji tasarrufu sağlandığını dile getirdi. Sadece uykuda tutulan televizyon ve bilgisayarların yıllık tüketiminin 9MWh elektrik olduğunu anlatan Uysal, şöyle devam etti:
"Buzdolabınızı mutfağın en soğuk yerine, ocak ve radyatörden uzağa yerleştirin, böylece buzdolabınız yüzde 15 daha az enerji tüketsin. 20 yıldan bu yana kullandığınız buzdolabını yenisi ile değiştirin yüzde 45 daha az enerji harcayın. Ev ve iş yerlerinde kullandığınız asansörlerin bakımını yaparken enerji tüketimlerine de göz attırın. Ülkemizde ruhsatlı asansör sayısının 180 bin adet olduğu, denetimsiz olduğu için sağlık ve güvenliği olmayan verimsiz, fazla enerji tüketen toplam 300 bin adet asansör olduğu tahmin edilmektedir. Sadece elektrik projelerinde asansör motoru olarak yaklaşık 7,5 kw'lık bir güç olarak dikkate alındığında 2.250 MW bir kurulu gücün varlığından söz ediyoruz. Yani 2 adet Keban gücüdür bu. Burada yüzde 10'luk bir enerji tasarrufu sağlayacak motor değişimi bizlere 225 MW'lık bir avantaj sağlayacaktır."
Şehir içi ulaşımda çok zorunlu olmadıkça toplu taşımanın tercih edilmesi gerektiğini belirten Uysal, Almanya Federal Çevre Dairesi'nin, 2008 yılında yapmış olduğu hesaplamaların ortada olduğuna dikkat çekti. Bu hesaplamalara göre, yüzde 60 doluluk oranı ile çalışan bir şehirlerarası otobüsün kişi başına yakıt tüketiminin, 100 kilometrede 1,4 litre olduğunu kaydeden Uysal, "Bunu, kişi başına 3,1 litre tüketimle yüzde 21 dolulukla çalışan şehir içi otobüsü izlemektedir. Buna karşılık, içerisinde tek sürücü ile şehir trafiğine çıktığınız otomobil 6 ila 10 litre tüketim ile en kötü ulaşımı sağlar. Yani otobüse bindiğinizde en az 1/3 oranında tasarruf sağlarsınız. Bunun yanında, şehir içi ulaşım yoğunluğu ve çevreye salınan zehirli gazlar da artı hanenize yazılır. Enerjinin verimli kullanımının sağlanmasında en temel gösterge enerji yoğunluğunun düşürülmesidir. Ülkemizde kişi başına enerji tüketimi OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık 1/5'i oranında, enerji yoğunluğu ise OECD ortalamasının iki katı kadardır. Sokak aydınlatmalarında otomasyona geçin. Ülkemizde tüketilen elektriğin yüzde 20'si aydınlatma amaçlı kullanılmaktadır. Bu alanda, tasarruflu lambalara geçişi büyük bir çoğunlukla sağladık. Peki gecenin ilerleyen saatlerinde sadece ihtiyaç duyulan alanlarda aydınlatmayı sağlayamaz mıyız? 8 MW'lık aydınlatma gücümüzü bu şekilde ilave bir yatırım olmadan 2 yıl daha kullanabiliriz." diye konuştu.
Binalarda enerji verimliliğinin yalıtım ile sağlandığını belirten Uysal, yüzde 60'lara varan ısı tasarrufu için yalıtım yapmamış binaların halen bunu yapma fırsatı olduğunu belirtti. 2007'de yayınlanan Enerji Verimliliği Kanunu'na göre, binalarda ısı ölçümlerinin pay ölçerler ile yapılmasının zorunlu olduğuna vurgu yapan Uysal, pay ölçer kullanarak kullanıldığı kadar ısıyı ödemeyi ve böylelikle tüketicilerin enerji verimliliğini daha sıkı uygulamasının hedeflendiğini söyledi.
Enerji dağıtım şirketlerinin de Avrupa'daki kuruluşlar gibi tüketicilerini enerji verimliliğine teşvik etmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Uysal, fiyatlandırmada yalıtım yapan tüketici ile yapmayan tüketicilerin ayrılabileceğini söyledi. Aynı şekilde, bazı Avrupalı gaz dağıtım şirketlerinin, ömrünü tamamlayan kombileri ücretsiz yenilediğini belirten Dr. Uysal, bu tür uygulamalara geçişin Türkiye'de de yapılmasının beklendiğini kaydetti. Piyasada tam rekabet şartlarının oluşmaması sebebiyle bu tür tüketici lehinde promosyonların uygulanmasına Türkiye'de henüz rastlanmadığına işaret eden Uysal, enerji bağımlısı olarak ihtiyaç duyulacak enerjiyi çeşitlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Uysal, aşırı doğalgaz bağımlılığının, nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi temiz enerji kaynaklarına yayılmasında yarar olduğuna dikkat çekti.
Bilindiği gibi; önce doğalgaza ve ardından elektrik fiyatlarına zam yapıldı. 1 Ekim'den itibaren doğalgaza konutlarda yüzde 16, sanayide yüzde 18 oranında zam yapıldı. Perakende elektrik fiyatları, kilovat saat başına meskende yüzde 9,81 artarak 35,704 kuruşa, orta gerilim sanayi abonesinde yüzde 4,03 artarak 27,748 kuruşa, ticarethane abonelerinde yüzde 8,06 artarak 35,934 kuruşa yükseldi.