Şakiroğlu: Bitki genetik kaynakları gıda güvenliğinin temellerini oluşturuyor
KARS (CİHAN)- Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhammet Şakiroğlu, "Tarımsal biyoteknoloji konusunda gelişmiş ülkeler, genetik kaynaklardan elde dilen faydanın adil paylaşımını hedefleyen uluslararası anlaşmalara imza koymaktan imtina ediyor.” dedi. KAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Şakiroğlu, bitki genetik kaynaklarının uluslararası paylaşım noktasındaki sıkıntılarını dile getirdi. Türkiye’nin, genetik kaynakların paylaşımı ile ilgili neler yapması gerektiğine de değinen Yrd. Doç. Dr. Şakiroğlu, “Bunları biz 7 madde halinde dile getirdik. Örneğin, yeni kurulan Ulusal Gen Bankası aktifleştirmeli ve genetik kaynakların toplanmasına hız verilmelidir. Ülkemiz genetik kaynak rezervi açısından oldukça zengindir. Genetik kaynakların depolanmasının yanında bunların değerlendirilmesi ve kullanıma hazır hale getirmesi gereklidir. Bir başına da Tarım Bakanlığı’nın genetik kaynakları kısa sürede toparlaması ve değerlendirmesini yapması mümkün değildir. Bunun için üniversiteler ile işbirliğine gidilmesi şarttır.” dedi. Genetik kaynakların, gelişmekte olan ülkelerin kontrolü altında olduğunu da hatırlatan Şakiroğlu, şöyle konuştu: "Bitki genetik kaynaklarının küresel gıda güvenliğinin biyolojik temellerini oluşturmakta olduğunu, tarihsel olarak serbest dolaşımda olan kaynaklar, son yıllarda genetik biyoteknolojinin gelişimi ve buna paralel artan patentleme imkanları sayesinde ticari meta olarak değerlendirilmeye başlandı." Genetik kaynakların Amerikan ekonomisine yıllık katkısının 200 milyon dolar olduğunun altını çizen Şakiroğlu, "Etiyopya’dan elde edilen arpada sarı cücelik hastalığını bertaraf eden direnç geninin ve Türkiye’den elde edilen ve buğdayda çizgili pas hastalığına direnç sağlayan genetik kaynağın Amerikan ekonomisine ortalama yıllık katkısı toplamda yaklaşık 200 milyon dolar civarındadır. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, birçok önemli bitkinin orijini olmasının yanında birçok bitki için de zengin genetik kaynaklara sahiptir. Ayrıca, endemik bitki türü bakımından devasa bir zenginliğe sahiptir. Tarımsal biyoteknoloji konusunda da hızlı büyüyen bir ülke olan Türkiye bunu değerlendirmelidir.” diye konuştu.
CİHAN |