Kesik yüzler... Yakın zamana kadar köleliğin yasal olduğu Nijer'de, küçükken kaçırılmalarını engellemek için yüzlerine kızgın kamalarla derin kesikler açılan çok sayıda insan, yaşamları boyunca bu izleri taşıyor. Eskisi kadar yaygın olmasa da halk bu geleneği yaşatıyor.
Dünyanın en yoksul ikinci halkı olan Nijerliler, oldukça ilginç bir geleneği sürdürüyor. 2003'e kadar köleliğin yasal olduğu ülkede, Başkent Niamey ve civar şehirlerde pek çok Nijerli'nin yüzünde, çocuklar küçük yaşlarda kaçırılıp köle olarak satılmalarını engellemek için, yüzlerinde büyük izler bırakacak şekilde kızgın kamalarla kesikler açılıyor. Bu sayede, insan ticareti için kaçırılan çocukların tespitinin kolaylaştığı düşünülüyor.
Kesikler için zaman zaman farklı semboller seçildiği görülüyor. Housalar, Tuaregler, Fulaniler ve Songalar gibi etnik unsurların bulunduğu ülkede, insanların hangi topluluğa ait oldukları da bu semboller sayesinde ayırt ediliyor.
Nijerlilerin yaşamları boyunca taşıdıkları bu izler, kendilerine esrarengiz bir görünüm verirken, aynı zamanda kimliklerinin bir parçası oluyor. Son yıllarda bu uygulamanın azaldığı belirtilse de, yüzlerinde izler olan küçük çocuklara sokaklarda rastlamak halen mümkün.
Yerel yetkililerin verdiği bilgiye göre, henüz 10 yıl öncesine kadar köleliğin yasal olduğu Nijer'de, uluslararası baskılar sonucu Nijerli yetkililer köleleri özgürlüklerine kavuşturmak için 2004'te bir dizi çalışma başlatmış. 2005'te, ülkenin batısındaki Tillaberi şehrinde yaklaşık 7 bin köle böylelikle özgürlüğüne kavuşturulmuş.
Kölelik karşıtı sivil toplum örgütü Timidria, bu zaman zarfında mücadelesiyle ön plana çıkmış. Ancak Nijer'dehalen binlerce kölenin olduğu ifade ediliyor.
|