TZOB Başkanı Bayraktar: Meyve fiyatlarındaki artış doğal afetlere bağlı ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, meyve fiyatlarındaki artış ile ilgili, “Çiftçi, dolu, aşırı yağışlar, sel ve hortum gibi felaketlere maruz kalmıştır. Bunun doğal sonucu olarak özellikle bazı meyvelerde üretimde bir gerileme yaşayacağımız görülüyor. Fiyatlardaki yükselişi doğal afetlere bağlıyorum. Çok daha fazla bir artış beklemiyorum.” dedi.
‘Dünya Gıda Günü’ nedeniyle birlik merkezindeki basın toplantısında soruları cevaplayan Bayraktar, meyve fiyatlarındaki artış ile ilgili, “Özellikle 2013 yılının Ekim ayından sonra ülke büyük bir kuraklık yaşadı. Bu kuraklıktan tahıllarımız büyük ölçüde etkilendi. Bunu kabul etmek durumundayız. Ama 2014 yılının Mart ayına geldiğimizde bir don felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu don felaketi sonucunda da bazı meyvelerimiz ve bazı sebzelerimiz zarar gördü ve meyve ve sebzelerimiz olumsuz etkilendi. Sadece don felaketiyle kalmadı. Çiftçi, dolu, aşırı yağışlar, sel ve hortum gibi felaketlere de maruz kalmıştır. Bunun doğal sonucu olarak özellikle bazı meyvelerde üretimde bir gerileme yaşayacağımız görülüyor. Fiyatlardaki yükselişi doğal afetlere bağlıyorum. Çok daha fazla bir artış beklemiyorum.” ifadelerini kullandı.
“TÜKETİCİYİ KORUYALIM DERKEN ÜRETİCİYİ BALTALIYORUZ”
Türkiye’de ithalata karşı olduklarını ifade eden Bayraktar, “Yapılan bütün ithalat önce üreticiyi buluyor. Üreticiyi vurduğunda üreticiyi olumsuz etkiliyor. Yani tüketiciyi koruyalım derken üreticiyi baltalıyoruz. Tüketiciyi de yeterli ölçüde koruyamıyoruz. Bunu biz hayvan ithalatında gördük. İthalat yapmayın dedik. Üretim belli bir noktaya gidiyor. İthalat yapılmadı kurbanı ne kadar rahat geçirdik. Hayvan fiyatları makul bir seviyede geldi. Üreticiler memnun kaldı. En bariz örneği bu. Bugün diğer ürünlerde de ithalata başvurduğumuzda bu üretimi baltalar. Önümüzdeki yıl üreticiyi biz tarladan kaçırdığımızda ülkemizin gıda güvencesini tehlike altına sokarız. Buna gerek yok diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
“BÜTÜN YAPILAŞMALAR VERİMLİ ARAZİLER ÜZERİNDE”
Verimli toprakların imara açıldığını ülkeyi karış karış gezdiklerinde gördüklerini söyleyen Bayraktar şunları söyledi: “Şehirleri gezdiğimizde bütün yapılaşmanın verimli tarım arazileri üzerinde görüyoruz. Gayet açık ve net, araştırmaya gerek yok. Hangi şehre giderseniz gidin, Konya’ya gidin, Aksaray’a gidin, Ege’de Muğla’ya gidin, Aydın’a gidin nereye giderseniz gidin şehirlerimizde yapılaşmanın tamamı verimli arazilerimizin üzerinde olduğunu görürsünüz. Ama bir şey daha görürsünüz. O şehirlerde ilk yerleşim alanlarını kuranların verimli tarım arazilerinde yapılaşmaya gitmediğini de görürsünüz. Hepsi evlerini verimli olmayan alanlarda kurmuşlar. Daha sonra gelmişler, verimli arazileri imara açmak suretiyle yerleşmişler. Toprak Koruma Kanunu var. Bir de toprak kurulları var. Toprak kurullarında kamu yararı diye bir madde var. Bunu maalesef esnetiyoruz. Kamu yararı diyerek verimli tarım arazilerini imara açıyoruz. Biz bunu çok yanlış görüyoruz. Cenabı Allah bize bu toprakları üretim yapalım, insanları besleyelim diye bahşetmiş. Bu toprakları başka bir maksatla kullanamayız. Bu topraklar bizim için üstü açık bir fabrika. Fabrika üstüne fabrika yapamayız. Bunun vebali vardır. Gelecek nesillerimizin istikbaliyle oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Gıda üretimi çok önemlidir. Gıda sadece çiftçimizin değil, ülkemizin zenginliğine katkı sağlayacaktır. Bunu niye geç anlıyoruz. Doğrusu bunu üzülerek ifade ediyorum. Bunu dünya anlamış. Dünya, Afrika’ya, Asya’ya gidiyor, Avrupa ülkelerinde toprak kapmaya çalışıyor, toprak kiralıyor. Kendi ülkesinin gıda güvencesini kontrol altına almanın yanında dünya ticaretinde önemli rol oynamak suretiyle ülkesine para kazandırmaya çalışıyor, katkı sağlamaya çalışıyor. Biz bu topraklar altında topraklarımızı nasıl imara açarız? Fabrikalar verimli araziler üzerinde, inşaatlar verimli araziler üzerinde böyle bir şey olmaz. Çayır ve meralarımızı korumamız lazım. Ova çok önemli zenginliğimiz, bunları ıslah ederek hayvancılık sektörüne açmamız gerekirken biz bunları imara açamayız, yapılaşmaya açamayız, bu vebaldir. Uyarılarımızı yapmaya devam edeceğiz, netice de alıyoruz. Başkanlara dikkatli olun müsaade etmeyin dedik, onlar da toprak kurullarında görev yaparken dikkatli oluyorlar.” (CİHAN) |