Tevfik GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN
Sıkışınca ithalat Tarımsal üretimi yok ediyor
[email protected]
Gıda maddeleri fiyatlarında artış ortaya çıkınca, tüketiciyi korumak arayışında yapılan ithalat kısa süre için fiyat artışını önlüyor ama, uzun sürede tarımsal üretimi de hayvancılığı da öldürüyor.
Türkiye’de et ve süt hayvancılığı ile tarımsal üretimde maliyetlerimiz yüksek. Eğer dövizimiz var ise, bırakalım hayvancılığı, bırakalım tarımsal üretimi, eti, sütü, maydanozu, soğanı, patatesi ithal edelim.
Kaldı ki, sanayileşmiş ülkelerde bile hayvancılık ve tarımsal üretim önemini yitirmemiş bir sektördür. Avrupa ülkelerinde, İngiltere’de ve Amerika kıtasındaki ülkelerde hayvancılık ve tarım işletmeleri ülke ekonomisine büyük katkı yapar. Toprağımız var. Hava şartlarımız olumlu. Sulama konusunda son yıllarda büyük gelişme kaydedildi. Tarım yörelerinde çok sayıda insan yaşıyor.Topraklar boş, insanlar işsiz. Tarım üretimimiz yetersiz. İthalat yapıyoruz. Döviz ödüyoruz.2013 yılında 346 milyon dolarlık canlı hayvan, 186 milyon dolarlık balık, 159 milyon dolarlık süt ve sütlü ürün, 2 milyon dolarlık hububat, 1.6 milyon dolarlık yağlı tohum, 1.8 milyon dolarlık yağ, 500 milyon dolarlık kakao, 550 milyon dolarlık gıda malzemesi, 1.5 milyon dolarlık gıda ile ilgili girdi, 500 milyon dolarlık tütün ithal ettik.
Türkiye’de tarımsal işletmelerin boyu küçük. Üretim girdileri pahalı. Üretim teknolojisi geri. Bu nedenle maliyetler yüksek. İthalat kapısı açılınca, yerli üretici malını, üretim maliyetinin altında satmak zorunda kalıyor. Veya ürün elinde kalıyor. O zaman da üretimden vazgeçiyor. Tarla boş, üretici işsiz iken, talep ithalat ile karşılanıyor. Çare: Doğru tarımsal politikalarla üretim-talep dengesini koruyacağız. Bunu yıllardır yapamamak tarım politikalarını belirleyerek uygulayanların ayıbıdır.
Kaynak:
-Tarım Bakanlığı -TÜİK 2012 üretim rakamları ile tarım ürünleri dış ticaret rakamları kullanılarak düzenlendi. DATE:11-06-14
|