Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 21 Aralık 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Ekonomi, Lojistik »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Tarımsal Destekler
 Havza Bazlı Destekleme Modeli
 Ekonomi, Finans
 Tarımsal Kredi, Bankalar
 İşletme Yönetimi
 Yatırımlar, İş Geliştirme
 Tarımsal Politika, Mevzuat
 Gıda, Tarım Lojistiği
 Marketler
 Tarım Sigortası
 Fuarlar
 Diğer

 Tarım Bakanlığı, hayvancılığın gelişmesi için sıfır faizli işletme kredisi verildiğini ve Doğu'da yüzde 40 hibeli hayvancılık destekleri uygulamaya konduğunu söylüyor ama mevcut durum maalesef böyle değil.

 
Son günlerin güncel konusu et fiyatları ve et ithalatı. Herkes bu konu üzerinde yorum yapıyor. Kimileri ithalatın sakıncalarından bahsediyor, kimileri faydalarından. Geçen yazılarımda bu konuya sıkça değindim ve bu konudaki fikrimi de açıkladım.
Bir kere daha tekrarlayayım. İthalatla piyasayı terbiye etmek doğru değil. Doğru olmadığı gibi sürdürülebilir de değil. Şu da bir gerçek, bugün için ithalata ihtiyacımız var. Önemli olan bu ithalatın ne kadar sürdürüleceği. Bağımlı hale mi geleceğiz, yoksa geçici gözle mi bakacağız? Kısacası, ithalat sürdürülebilir bir politika olamaz. Önemli olan, kalıcı tedbirleri alabilmek. Kalıcı tedbirler nedir derseniz, buna da daha önceki yazılarımda değindim. Bu sefer konuya farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum.
Geçenlerde, Tarım Bakanlığı'ndan ithalatla ilgili açıklama yapıldı. O açıklamada dikkatimi çeken bir husus oldu. Bana göre, ithalattan önce asıl tartışılması ve açıklık getirilmesi gereken konu budur. Önce açıklamada ne deniyor ona bakalım:
"Ülkemizdeki üretim altyapısının güçlendirilmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve üreticilerimizin teşvik edilmesi amacıyla bir dizi tedbir uygulamaya konulmuştur. Bu çerçevede; sıfır faizli, 7 yıl vadeli yatırım ve işletme kredisi verilmeye başlanmıştır. Bu desteğin başlatıldığı 1 Ağustos 2010'dan bu güne kadar 6 bin 600 çiftçiye, 516 milyon TL kredi kullandırılmıştır. Yine hayvancılık potansiyelinin yüksek olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde de yüzde 40 hibeli hayvancılık destekleri uygulamaya konulmuştur."
 
Hibeye kimse yanaşamıyor
Açıklama böyle. Maalesef mevcut durum bakanlığın söylediği gibi değil. Birçok kişi bu kredilerden yararlanılamadığından yakınıyor. Hele ki hibe kredisine kimse yanaşamıyor bile. Neden mi? Anlatayım.
Hayvancılıkla uğraşmak isteyen kişilerin, özellikle de Doğu ve Güneydoğu'da bu işe yatırım yapacak olan kişilerin, önüne iki seçenek sunuluyor. Tabii büyük işadamlarını ya da sanatçıları falan hesaba katmıyorum. O bölgelerde yerleşik, daha önce bu işi küçük çaplı yapmış ve şimdi de büyüterek yapmaya çalışan kişilerden bahsediyorum. Yani, asıl işi tarım ve hayvancılık olan kişilerden. Ya da bu işle uğraşmak isteyenlerden.
Birinci seçenek, cebinde 500-600 bin TL para olacak, istenen şartlarda çiftliği kuracak, ahırı yapacak, hayvanları içine koyacak... Ondan sonra yüzde 40 hibeden yararlanmak için müracaat edecek. Eğer varsa böyle bir imkân hibeyi alacak. Yoksa, yok.
Ya da o bölgeye verilen hibe miktarı daha önce birileri tarafından alınmışsa, hibe limiti bitmişse eli boş dönecek. Yeni hibeleri bekleyecek. Anlayacağınız ya çıkarsa.
 
Ziraat Bankası'nın şartları ağır
Gelelim ikinci seçeneğe. İkinci seçenek de Ziraat Bankası'ndan kredi kullanmak. Banka her önüne gelene kredi vermediği için, öncelikle kredi alabilmenin şartlarının yerine getirilmesi gerekiyor. Burada da en önemli şart, ipotek. Yani bankaya para eden bir mal sunacaksınız ki, banka ona ipotek koyacak ve size de kredi verecek.
Böyle bir yatırım yapabilmek için en az 300-400 bin TL'ye ihtiyaç olacağından bankaya bu miktarda ya da yarısı kadar bir mal göstermeniz lazım.
İşte zurnanın zırt dediği yer de burası. Maalesef Doğu ve Güneydoğu'daki bilmem ne kadar tarlayı toplanasınız değeri 50 bin TL bile etmiyor. Zaten banka da bunu bildiğinden, bu tarlaları istemiyor. Büyük şehirlerde, mesela İstanbul'da bir daireyi göstermenizi istiyor ki, ipotek koysun, size de kredi versin. Yoksa öyle bir daire, o zaman kredi de yok, yatırım da yok, hayvancılıkla uğraşmak da yok.
İşte size durum. Şimdi Tarım Bakanlığı'na birkaç sorum olacak. Bir: Bahsedilen bu kredilerden kimler, hangi şartlarda yararlandı? İki: Yine bahsi geçen hibeler kimlere, hangi şartlarda verildi? Üç: Gerek kredilerden, gerekse hibelerden yararlanmanın şartları tam olarak nedir?

Ekleme Tarihi
27.09.2010
Ekleyen Kişi
Kemal Erdoğan

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız
 

08.10.2010
kredi problemi

ben trakyada 50 baş hayvan ahırı yabtım krediye baş vurdum benden işdenen ipotek'i vermem mümkün değil zaten 3 yılda ruhsat aldım 400 bin TL.harcadım gücüm kalmadı hayvan alamıyorum ben işlemlerime 3.yıl.önce başlamışdım sıfır faiz beni batırdı şimdi ne yapacağımı bilmiyorum cifliğe benmi oturacagım sesimi kimseye duyuramıyorum zaten cet raporu hazirlamişim bu binalari satacakmiyım lütfen bana bir yol gosderin saygilarımla