Antalya'da 19 tarım firması ihracat için kümelendi
Tarım sektörünü kent ekonomisine yüksek döviz girdisi sağlayan bir sektöre dönüştürmeyi hedefleyen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Ekonomi Bakanlığı desteğiyle 3 yıllık "Antalya Tarım Sektörünün Yurtdışında Rekabet Potansiyelinin Arttırılması Projesi"ni uygulamaya koydu.
Proje kapsamında, Tarım Kümesi çatısı altında kümelenen ve danışmanlık hizmeti alan 19 Antalya firması ihracat için geri sayıma başladı. 5 aşamalı projenin halen eğitim ve danışmanlık aşamasında olan grup üyeleri, projenin son 2 ayağında yurt dışı pazarlama ve alım heyetleri ile buluşmaya yoğunlaşacak ve 3 yıl içinde ihracat yapacak.
ATSO Tarım Kümesi Projesi tanıtım toplantısında konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, yıllık yaklaşık 6,3 milyon ton yaş meyve ve sebze üretimi olan Antalya'nın tarım sektöründe Türkiye'nin en büyük bölgesi olduğunu, fakat bu alandaki ihracat rakamlarının çok düşük söyledi.
Budak, Türkiye'de üretilen domatesin yaklaşık yüzde 20'sinin, hıyarın 30'unun, kabağın 21'inin, patlıcanın 20'sinin, mantarın 55'inin, avokadonun 80'inin, portakalın 28'inin, muzun 25'inin, keçi boynuzunun 36'sının, yeni dünyanın 52'sinin, narın 30'unun Antalya'da üretildiğini vurguladı.
Geleceğin en stratejik sektörünün tarım, en önemli değerinin de toprak olduğunu fakat toprakların değerinin bilinmediğini kaydeden Budak, Antalya'nın yüzölçümünün sadece yüzde 17'sinin ekilebilir, dikilebilir arazi olduğunu bildirdi.
Tarım topraklarının giderek yok olduğunu vurgulayan Budak, "Sanayi yatırımı, çarpık kentleşme, AVM'lerle büyüme bir yere kadar. En stratejik ürün toprak, her şeyi üretebilirsiniz ama toprağı üretemezsiniz" diye konuştu.
10 milyar lira çöpe gidiyor Türkiye'de yıllık yaklaşık 50 milyon tonun üzerinde yaş meyve ve sebze üretildiğini, bu miktarın yüzde 10-20'sinin bir şekilde çöpe gittiğini kaydeden Budak, "Çöpe giden meyve ve sebzenin ekonomik değeri 10 milyar lira, her yıl bu değerimizi kaybediyoruz" dedi.
Antalya'da yıllık 6,3 milyon ton yaş meyve ve sebze üretiminin sadece 500 bin tonunun ihraç edilebildiğini kaydeden Budak, doğru strateji ve üretim planlamasıyla ihracat miktarının artabileceğini bildirdi.
Üretim üssü Antalya'da bu yıl çiftçinin ve tüccarın büyük kayıplar yaşadığını belirten Budak, tarım ürünleri fiyatlarında geçen yıla göre ortalama yüzde 9 gerileme olduğunu dile getirdi. Budak, "Geçen yıl kilogramı ortalama 1 lira olan bir ürün bu yıl 90 kuruşa düşmüş. İhracatta küçük bir sorun tarım sektörümüzün durmasına neden oluyor" diye konuştu.
3 yıllık proje Tarım Kümesi konusunda bilgi veren Çetin Osman Budak, Türkiye'de KOBİ'lerin tek başlarına yabancı pazarlara girmelerinin zor olduğunu, bu nedenle oda olarak firmaların uluslararası pazarlara küme yapısıyla açılım yapmaları için destek olacaklarını söyledi.
Bugüne kadar hiç ihracat yapmamış 19 firmadan oluşan Tarım Kümesi'nde gübre, tohum, tarım ilacı, biyolojik mücadele, sera sistemleri-ekipmanları ve sulama sistemlerinde faaliyet gösteren firmaların bulunduğunu belirten Budak, projeyle firmaların ortaklık kültürünün ve ihracat yapmalarının sağlanacağını ifade etti.
3 yıl sürecek projede Ekonomi Bakanlığı tarafından 2 milyon 900 bin dolara kadar destek verilebileceğini kaydeden Budak, proje ile gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarda firmaların rekabet güçlerinin artırılmasına yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulacağını dile getirdi.
Projenin ihracat için bir sinerji yaratacağını vurgulayan Budak, "Pazarlar aslanın ağzında, ama gitmediğiniz pazar sizin değildir. Dünyada öyle pazarlar var ki özellikle Afrika'da, Ortadoğu'da bunların değerlendirilmesi gerekiyor" dedi.
"Sanayi yatırımı yapmak zor" Türkiye'de şu anda AVM ve konut yatırımlarının daha gözde olduğunu, sanayiye yatırım yapmanın çok fazla gündemde olmadığını kaydeden Budak, sanayi yatırımının zor olduğunu, o nedenle cesaret istediğini söyledi.
Budak, "Sanayi yatırımı bugün koyup yarın alabileceğiniz bir iş değildir. Ömür boyu çalışmanız gerekir, kolay değildir sanayicilik. İnşaat sektörüne yapılan yatırımlar gibi geri dönüşü de hızlı değildir, o nedenle sanayiciye moral verilmesi gerekir" diye konuştu.
ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bahar da Tarım Kümesi olarak ihtiyaç-analiz toplantılarını yaptıklarını ve ilk pazarlar olarak Tunus ve Cezayir'i benimsediklerini söyledi. Daha sonra 2015 yılı şubat ayında Moskova'daki bir fuara katılmayı planladıklarını anlatan Bahar, firmaların birbirlerini tanıyarak küme mantığını geliştirme adına önemli adımlar atacaklarını ifade etti.
Turizmde tek pazar riski Toplantıda turizm sektörüyle ilgili bilgi veren ATSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizmde bugün pazarın yüzde 40'a yakınını Rusya'nın oluşturduğunu, bunun da çok arzu edilen bir durum olmadığını kaydetti.
Hacısüleyman, "Sektör olarak 10 parmak üzerinde durmayı tercih ederiz ki birine bir şey olursa diğeri idare etsin. O açıdan bu diğer pazarlarımızı geliştirmemiz gerektiği turizmde yeni pazar noktaları aramak zorunda olduğumuz bir sektör durumundayız" dedi. |
