- Seyşel Adaları’ndan Mauritius’a, Şili’den Venezuela’ya kadar 105 ülkeye sahra mutfağıdahil, çeşitli mutfak eşlaralı satıyoruz.
- İhracat geliriniz ne kadar oldu?
- 2010’da 60-70 milyon dolar dolayına çıktık. 2009’u ikiye katladık.
Daha sözün başında şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olan abisi Yusuf Öztiryaki’ninönderliğinde işleri yönettiklerini belirtip, Irak pazarına değindi:
- 2010’da Irak Ordusu’na 500 adet sahra mutfağı sattık.
- Parasal değeri ne kadardı?
- 35 milyon dolar dolayında...
- İhracatınızın yarısı Irak’a gerçekleşti öyleyse...
- Evet... Ayrıca ABD ordusuna da 12 milyon dolara 300 adet sahra mutfağı sattık...
Tahsin Öztiryaki, heyecanla dünyada ulaştıkları iddialı konumu anlatırken Yüksel Balık’ınsahibi Yüksel Karakış masamıza uğradı. Kerim Sallancı, tanıştırdı:
- Öztiryakiler’in ortağı Tahsin Bey...
Yüksel Karakış, yurtdışından izlenim aktardı:
- Yunanistan’da, İtalya’da bazı ünlü restoranların mutfaklarına girdim. Mutfaklarında Öztiryakiler vardı...
Tahsin Öztiryaki, Rusya’nın Rostov kentindeki üretime değindi:
- 4 yıl önce Rostov’da üretime başladık.
Ardından 1980’li yıllara döndü:
- Biz geçmişte daha çok ev tipi ürünler yapardık. 1980’lerde rahmetli Turgut Özal’ınbaşlattığı turizm seferberliği ile birlikte endüstriyel mutfak işine girdik, orada büyüdük. Şuanda marka bilinirliği açısından dünyada ilk 10’a gireriz.
Kerim Sallancı, İMMİB’in düzenlediği tasarım yarışmasını anımsattı, Tahsin Öztiryakianlattı:
- Yarışmanın 6’ncısı gerçekleşti... 500 kadar eserle başvuru oldu. Artık “Made in Turkey”yetmiyor. Kendi tasarımlarımızla, markamızla dünyaya yüklenmemiz gerekiyor.
Yarışmadaki bir kahve fincanı tasarımı Öztiryaki’nin dikkatini çekmiş:
- Türk kahvesini cezveden fincana dökünce, fincanın rengi koyulaşıyor.
- Öyle sıcak su değince renk değiştiren bardaklar üretiliyor.
- Ama tasarımı yapan genç arkadaşımızın buradaki mantığı güzel, onu beğendim.
- Nedir?
- Bizde kahve falı yaygındır biliyorsunuz. Tasarımı yapan arkadaşımız, “Fal bakmak içinfincanın soğuyup soğumadığı kontrol edilir. Bu fincanda renk koyudan yeniden normale döndüğünde soğuduğu anlaşılacak. Fincan açılıp, fal bakılacak” diyor.
- Bu fincanı üretmeyi düşünüyor musunuz?
- Üretimi gündemimize aldık.
- Bu durumda kahve falına, “fincanın rengi kriteri” gelecek demektir...
- Öyle olacak...
Öztiryakiler’in yıllık cirosu 150 milyon doları buluyor, bunun yarısını ihracattan sağlıyor.
İDDMİB üyelerinin ihracatı da 6 milyar dolara dayanıyor...
İhracatta katma değerin yükselmesinin yolu da İMMİB’in yaptığı gibi tasarıma yüklenmekten geçiyor...
Simit Sarayı, ‘Cızbız’ı aldı, köfteye de girdi
SUNSET mayolarıyla bilinen Günkar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Güneş’inbaşkanlığını yürüttüğü Hayata Hoş Bakanlar Grubu buluşmalarından tanıdığım SimitSarayı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, gıda sektöründeki planını anlattı:
- Gıdaya dönük bir şemsiye zincir şirketi kurduk. Hedefimiz, büyüme potansiyeli olanmarkaları bu şemsiye altına alıp, önlerini açmak. Böylelikle Simit Sarayı’nda olduğu gibidünyaya açılacak başka gıda markaları yaratmak istiyoruz.
Okutur, buna dönük önemli bir adım attıklarını aktardı:
- Cızbız Köfte zincirinin çoğunluk hisselerini aldık.
- Kaç şubesi var Cızbız Köfte’nin?
- Şu anda 26 şubesi var.
- Büyütme hazırlıklarına başladınız mı?
- Simit Sarayı’ndaki deneyimimizle Cızbız Köfte’yi de büyüteceğiz.
Kemal Güneş, tebrik etti:
- Sevgili Haluk, 25 kuruşluk simitle çok güzel başarı hikayesi yazdınız.
Okutur güldü:
- Abi epeydir simit almıyorsun herhalde. Bizim simit şu anda 1 lira...
Simit Sarayı’ndan Cızbız Köfte’ye uzandılar... Sanırım arkası da gelecek...
hurriyet.com.tr