Tevfik GÜNGÖR / OLAYLARIN İÇİNDEN Her yatırım üretimi artırmaz
[email protected]
Her yatırım harcaması üretimi artırmaz, büyümeyi sağlamaz. Türkiye’de ekonominin çarkının dönmesi, büyümenin, kalkınmanın ve gelişmenin gerçekleşmesi için milli gelirin en az yüzde 20’sini yatırıma yönlendirmek zorundayız.
Bunu yapmak yetmiyor. Yatırımın içeride ve dışarıda talebi olan, içeride ve dışarıda rakipleri ile yarışabilecek ileri teknolojide ve yenilikçi üretime dönük, ekonomik (büyük) ölçekli üretimi gerçekleştirecek yatırım olması gerekiyor.
2014 yılında milli gelirimizin yaklaşık yüzde 20’si büyüklüğünde yatırım yapacağız. Kaba rakamlarla 2014 yılında kamu 75 milyar TL, özel sektör ise 265 milyar TL yatırım yapacak. Yıl boyu yatırımlara 340 milyar TL para harcanacak.
2014 yılında yapılması planlanan toplam yatırımın yüzde 22’sini kamu yapıyor. Kamu, günümüzde sadece yol, enerji, hastane, okul gibi altyapı yatırımları yapıyor. Altyapı yatırımları, hem ekonomik ve sosyal bakımdan önemlidir. Altyapı olmadan ekonomi gelişemez. İnsanların sağlık, eğitim, çevre sorunları çözülemez. Kamu yatırımlarından 2014 yılında ulaştırmaya yüzde 30, eğitime yüzde 16, sağlığa yüzde 5 pay ayrıldı.
Toplam yatırım harcamalarının yüzde 78’ini özel sektör yapacak.
Özel sektörün yatırım harcamalarının miktarı kadar, nereye yapıldığı önemlidir.
Ülke ekonomisinin büyümesi, istihdamın ve gelirin artması, yatırımların üretime dönük olmasına, verimli tarım ve sanayi yatırımları olmasına bağlıdır. Tabii ki özel sektör yatırımlarının bir bölümü konuta, ticari yapılara gidecek.
Tabii ki konut ve ticari yapı harcamaları da önemli. Ama bunlar üretimde devamlı artışı sağlamaz. Bunlar sosyal yatırımlardır.
2014 yılında özel sektörün toplam yatırımlarının sadece yüzde 3’ü tarıma gidiyor. Yüzde 41’i imalat sektörüne gidecek. Konuta gidecek pay yüzde 14 olarak tahmin ediliyor. İmalat sanayi kesimine gidecek yatırımlar toplam olarak büyük görülüyor ama, bunların tamamına yakını KOBİ tanımı kapsamındaki küçük ölçekli, ithal girdiye bağımlı yatırımlar.
Açık anlatım ile imalat sanayini yatırımlardan ayrılan payın büyüklüğü tek başına önemli değil. Bu yatırımlar döviz harcamalarını azaltıcı veya döviz kazandırıcı yatırım olmayabiliyor.
En büyük tehlike ise yatırım yapacakların sanayi yatırımı yerine inşaat yatırımlarına yönelmeleridir. Konut ve ticari yapı yatırımlarındaki rantın büyüklüğü karşısında, yatırımcı imalat sanayinden uzaklaştıkça ülke kaybediyor. |