Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 22 Aralık 2024 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  Ekonomi, Lojistik »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
  ANA SAYFA   
 Tarımsal Destekler
 Havza Bazlı Destekleme Modeli
 Ekonomi, Finans
 Tarımsal Kredi, Bankalar
 İşletme Yönetimi
 Yatırımlar, İş Geliştirme
 Tarımsal Politika, Mevzuat
 Gıda, Tarım Lojistiği
 Marketler
 Tarım Sigortası
 Fuarlar
 Diğer

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel keyifli zamanlarında ‘Eyi gidiyor' derdi. Doğru hazırlanmış ve katılımcıları doğru firmalardan oluşmuş ticari fuarlarda işler ‘eyi' gidiyor. Siz de kendiniz için en doğru olanını seçin.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel keyifli zamanlarında ‘Eyi gidiyor' derdi. Doğru hazırlanmış ve katılımcıları doğru firmalardan oluşmuş ticari fuarlarda işler ‘eyi' gidiyor. Siz de kendiniz için en doğru olanını seçin.
 
 
1996 yılı eylül ayında şehrin ticaretini yönettiklerini söyleyenlerin büyük engelleme girişimlerine karşın 400 kişi gece gündüz durmaksızın çalışarak dokuz ay gibi kısa bir sürede inşaatını tamamlayıp açılışını yaptığımız fuar alanının onur konuğu, dostluğunu her zaman saygı ve sevgi ile hatırladığım o dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'di. Çok deneyimli bir siyasetçi olarak, en olgun, en yapıcı, hoşgörülü, sevecen dönemini yaşayan Sayın Cumhurbaşkanı sabah saat on birde yapılacak açılış törenine tam vaktinde gelmiş, kapıdan girişinde şöyle bir sağa, sola, yukarıya bakarak ciddi bir yüz ifadesiyle sormuştu: "Burayı kendi malın mı zannediyorsun?" Hazırlıksız yakalandığım ve hiç aklıma gelmez bir soruydu. Kem küm eden şaşkınlığımı muzip bir gülümseme ile dağıttı, koluma girdi, "Eline sağlık" dedi, "devletin envanterine girdi, hadi gidip açalım."
 
Otuzuncu yılımızı geçtik
Fuar merkezi yatırımlarını yaparken kim bilir belki de vaktinde bitirme telaşından, olan bitene bu yönü ile bakmak hiç aklıma gelmemişti. Sonra düşündüm, haklıydı. Devletin envanterine girmiş, topluma mal edilmiş bir yatırım gerçekleştirilmiş, binlerce kuruma, on binlerce insana iş imkânı, işbirlikleri, yeni ilişkiler kurabilme olanakları yaratacak bir altyapı oluşturulmuştu. Aslında AB'nin zengin ülkelerinde genelde kamunun gücü ve desteği ile yapılan bir işe, bir özel kurum yatırım yapıyor, çokuluslu rekabete ve zaman zaman bacağını içerden de aşağı çeken bir güce karşı mücadele içinde tek başına yola çıkıyordu.
Bugün otuzuncu yılımızı geçtik; zaman acımasız bir hızla geçip gidiyor. Bu sürede yurtiçinde ve otuzdan fazla ülkede binden fazla fuar hazırladık. İlk günden beri çok sağlıklı yürütülen bir arşiv çalışmamız var. Alt alta topladığımızda 74 ülkeden 190.000'i aşkın firmaya, 99 ülkeden 26.500.000 ziyaretçiye ev sahipliği yapmışız. Çok önemsediğimiz Kitap Fuarı 29. yılına girmiş; İstanbul'dan sonra İzmir, Bursa, Adana ve nihayet bu yıl Diyarbakır'da da hazırlanıyor. İki nesli büyütmüş. İlk günün ziyaretçilerinin bir bölümü bugün torunları ile fuara geliyor. Bu otuz yılı aşkın sürede katılımcı ve ziyaretçilerimizle sevinmiş, onlarla üzülmüşüz. Peş peşe yaşanan sıkıntılı dönemlerde fuar katılımcılarımızın önünü açabilmek için gerçekten çok büyük çabalar göstermiş, ülkenin dış ticaretini de çok yakından etkileyen, birçok firmayı dünya ile buluşturan zor ama keyifli bir mücadeleyi sürdüregelmişiz.
 
En doğru fuarı seçin
Demem o ki doğru hazırlanmış ticari fuarlar hem hazırlandığı ülkeyi, şehri zenginleştirirken, he de birçok mesleğe alışkanlıkları dışında yeni iş imkânları sağlıyor, binlerce firmayı geleceğe taşıyor, onlara mevcut müşterilerini, pazarlarını koruma imkânı sağlarken yeni pazarlar, yeni kurumlarla tanışma ve birlikteliklerle büyüme desteği veriyor. Genç insanlarımıza çokuluslu ilişkiler sunuyor, yeni iş imkânları yaratma becerilerinin de önünü açıyor. Belki çok sık söylüyorum ama bir daha yazmalıyım: Ticari fuarlar sadece bir pazarlama aleti ve internet de dahil bugün için daha iyisi bulunmuş değil. Ancak sizin de çok önemli bir sorumluluğunuz var: Kendiniz için en doğru fuarı seçmek. Bu seçimi doğru yapmadığınızda paranız, emeğiniz, zamanınız, moraliniz boşa gidiyor. Müşterilerinizi rakiplerinize kaptırmak tehlikesi ile de karşı karşıya kalıyorsunuz.
Sevgili Süleyman Bey mutlu, keyifli zamanlarında "Eyi gidiyor, eyi" derdi. Doğru hazırlanmış ve katılımcıları doğru firmalardan oluşmuş ticari fuarlarda işler "eyi" gidiyor. Bu fuarlar yaşanan sıkıntıları aşmada büyük moral ve itici güç oldu. Siz de yanlış yapmayın, kendiniz için en doğru olanını seçin.
Kalın sağlıcakla. Haftaya: Mevcut politikalarla işsizlik aşılabilir mi?

Ekleme Tarihi
22.03.2010
Ekleyen Kişi
Kemal Erdoğan

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız