Geçen hafta genel yayın yönetmenimiz Eyüp Can’ın liderlerle temasları kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi, başbakanın hoş ve latif beyanlarını öğrenmemiz için güzel bir fırsat oldu.

50 yıl iktidar

Sekiz senedir başbakanımız olduğu için zaten birçok beyanını akılda tutma fırsatımız olmuştu. Çevre, baraj ve Tarkan’dan sorumlu bakan Veysel Eroğlu’nun “AKP daha 50 yıl iktidarda” dediği de göz önünde tutulursa, kim bilir millet olarak daha ne güzel açıklamalar duyacağız yıllar boyu.

Malum, Radikal’in ‘sokak yazarlığı’ kavramı kendisinden çok bahsettirdi. Her konuda olduğu gibi bu konuda da bilgisi olduğu için, Başbakan Erdoğan kafalarımızı netleştirecek açıklamalarda bulundu. Başbakan bazılarının ‘sallayarak yazmalarını’ eleştirip yazıların araştırılarak yazılması gerektiğinin altını çiziyor. İdeal sokak yazarının tarifini böylece verdikten sonra kendisinin de ‘sokakların başbakanı’ olduğunu belirtiyor. Çünkü Başbakan Erdoğan köşesinde sallayanların tersine araştırıp da icraat eyliyor. Efendim şöyle oluyor:

Bir kilo yağsız

“Geçen marketlere girdim, et fiyatlarını sordum. Baktım 28 lira, 30 lira. Hemen Tarım Bakanımız Mehdi Bey’i aradım. ‘Et fiyatları tekrar yükselmiş, hemen tedbir alalım’ dedim.”

Tebdil-i kıyafet şehirde dolaşan IV. Murat samimiyetiyle Erdoğan sadece cihanın en pahalı etinin ederini öğrenmekle kalmıyor hem de Osmanlı’dan miras halka karışan babacan lider geleneğini de canlandırıyor.

Sokağa çıkıp et fiyatları çok yüksek diye şikâyet etmemize gerek yok. Başbakan bizim yerimize markete gidip fiyatların yükseldiğini fark edip bakanını arıyor, işler halloluyor. Belli mi olur, yarın da bir benzin istasyonuna girip benzer bir tespiti yapıp bakanına talimat verebilir. Gerçekten bize sadece şükredip sokaklarda sakin sakin yürümek kalıyor.

Başbakanımızın sokaklara inip etin, sütün fiyatını sorduğunu bilmeyen gafil ve belli ki kötü niyetli ayak takımı iki yıl önce 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na çıkmaya çalıştığında, iktidarın tepkisini anlamayanlar şimdi herhalde uyanmıştır.

Ayaklar baş olursa

O günlerde Erdoğan, “Ayaklar baş olursa kıyamet kopar” diyerek herkesin sokaklara çıkmasına gerek olmadığını sarih bir şekilde izah etmişti.

Neticede ayaklar sokaklarda gezenti olup da neye derman olacak hakikaten. Koskoca başbakana bilmediği neyi anlatacaksınız kalabalıklar ve neden yani? Devletin başı belli, sokakta gezilecekse

gezer ve de bakanına gereğini söyler.

DİSK’in bakanı mı var ki sokaklarda yürümek için o denli uğraştı. Kaldı ki başbakan önce çok para tutar diye istemediği 1 Mayıs tatilini de veriverdi piknik

yapılsın diye. Ya da Tekel işçileri sokakların işçisi olmaya çalıştığında onlara posta koyarken haksız mıydı sokakların başbakanı? Eyleminiz haksız ve ideolojik derken ve işçileri sokakları terk etmeye zorlarken yanlış mı yapıyordu? Marketse market, etse et. Başbakandan iyi mi bileceksiniz?

Madem Radikal’de marş yazmak moda, yeteneğim elvermediği için Haldun Taner’e başvurarak ben de eski bir marşı yeniden canlandırmak isterim:

“Artık bir şefimiz var/ Her belayı o savar/ Şefin var mı yan gel yat/ İçin ferah kafan rahat.”

Özgür Mumcu

http://www.radikal.com.tr/