Noyan Doğan
[email protected]
Tarım Bakanı Mehdi Eker sigortaya katılımın neden artmadığını anlattı
GEÇEN cuma, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile uzun uzun sohbet etme imkanı buldum.
Konuştuğumuz konulardan biri de tarım sigortasıydı. Çok iyi hatırlıyorum, beş yıl önce Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kurulup da devlet destekli tarım sigortası başladığında; Mehdi Eker, uygulamayı kamuoyuna “Tarımda devrim başlattık” diyerek, tanıtmıştı.
Sohbetimiz sırasında Mehdi Eker, tarım sigortasına yönelik ilginç tespitlerde bulundu. Sizinle de paylaşmak istiyorum ama önce küçük bir bilgi vereyim. Uygulama başladığından bu yana geçen süre içinde devlet destekli tarım sigortası kapsamında 600 bine yakın poliçe satıldı. Yanlış anlaşılmasın, 600 bin çiftçi sigorta yaptırdı demiyorum... 600 bin poliçe satıldığından bahsediyorum. Kayıtlı çiftçi sayısı ise yaklaşık, 2 milyon 700 bin.
Maalesef, TARSİM’in internet sitesinde; ‘kaç kişi sigorta yaptırdı, ne kadar prim toplandı, hangi ürünler sigortalandı, toplam ne kadar hasar ödendi, primin ne kadarına devlet katıldı’ gibi istatistiki verilere yer verilmediğinden, tarım sigortası hakkında detaylı bir bilgiye de sahip değiliz. Eminim TARSİM yetkilileri bu satırları okuyunca, “sorsaydın, bilgi verirdik” diyeceklerdir... Ama bu tür genel bilgilerin internet sitesi üzerinden zaten kamuoyu ile paylaşılıyor olması gerekir. Tıpkı, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nin (TSRŞB) internet sitesinde her ay sigorta sektörüne yönelik detaylı bilgileri yayınladığı gibi.
ÇİFTÇİ SİGORTA YAPTIRMIYOR
Neyse... Gelelim, Mehdi Eker ile sohbetimize. Konuşmamızın en başında Tarım Bakanı’na şu soruyu sordum: “Size göre bu uygulama bir sigorta mı yoksa çiftçiyi bu yolla sübvanse mi ediyorsunuz?”
“İkisi bir arada” diyerek başladı anlatmaya Mehdi Eker ve şöyle devam etti: “Asıl amaç sigorta sistemini oturtmak. Biz bu sisteme girilmesi için destek veriyoruz. Doğa şartlarının etkisi yüksek, çiftçinin geliri de düşük olduğundan primin yarısını ödüyoruz. Bazı yerlerde primin yüzde 75’ini karşılıyoruz. Uygulama başladığından bu yana da her sene yeni bir riski sigorta kapsamına ilave ettik. Mesela son olarak sel teminatı verdik.”
Mehdi Eker, sohbetimiz sırasında sigorta yaptırılmasında yaşanan temel bir sıkıntıya da değindi. Sigorta işleminin basitleştirilmesi gerektiğini belirten Tarım Bakanı, “Özellikle mülkiyet meselesinde ciddi sıkıntı var. Mesela, arazi kendine ait değil veya resmi kiralama yapılmamış. Ya da veraset intikal sorunu var. Arazinin mülkiyeti belli olmayınca sigorta sisteminde devlet desteği ödenemiyor. Bizim sistemimizde ya çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olunacak ya da mülkiyeti belli olan arazide üretim yapılacak. Onun dışında biz destek ödeyemiyoruz. Vatandaş da o zaman sigorta yaptırmıyor” dedi.
YASAL DÜZENLEME YAPACAĞIZ
Mehdi Eker, sorunun giderilmesi için çalışmalara başladıklarını da vurgulayarak, ilginç bir tespitte bulundu: “Benim şahsi fikrim, arazi üzerinde bir üretim faaliyeti yapılıyorsa; onun mülkiyetinin kime ait olduğu ikinci mesele, benim için çok da önemli değil. Sigortalatmak istiyorsa bırakalım sigortalatsın. Dolayısıyla bu konuda mevzuat düzenlemesi yapılmalı. Yani, bizim sigortayı basitleştirmemiz gerekir. O zaman sigortaya katılım artar. Bu durumda katılım fazla artmıyor.”
Mehdi Eker, kayıtlı 2 milyon 700 çiftçi olmasına rağmen poliçe sayısının 600 binlerde kalmasının bir nedenini de sigorta alışkanlığının olmamasına bağladı.
Tarım Bakanı ile sigorta üzerine sohbetimiz özetle böyle. Görünen o ki, önümüzdeki dönemde Bakanlık, sigortanın yaygınlaşması için bazı yasal düzenlemeler yapmaya hazırlanıyor.