Şu sıralar Malatya'daki kayısı üreticisi bir hayli dertli. Don nedeniyle ürünün neredeyse büyük bir çoğunluğu yok oldu. Üzerine bir de tarım sigortası olanlar sigortadan hasarını alamadı. Sigortanın hasar ödememesi ise ciddi tartışmalara neden oldu. Hatta, bu tartışma Meclis gündemine bile taşındı. Peki, üreticinin sigortadan hasarını alamaması beklenmedik bir olay mıydı? İşte, işin ilginç tarafı da burada. Maalesef ki üretici, sigortadan hasar alamayacağını biliyordu. Tartışmayı Meclis gündemine taşıyanlar ise Malatyalı milletvekilleri. Geçenlerde Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bülent Bora ile Malatya'daki kayısı üreticisinin durumu hakkında sohbet ettik.
Bülent Bora, sigortanın beklenmeyen olaylara karşı kurulmuş bir sistem olduğunu hatırlatarak, don olayının ise belirli mevsimlerde, belirli ürünleri etkilediğini söylüyor. Ardından da Malatya'yı örnek göstererek, "Kayısıda bu dönemde, yani çiçek döneminde, hemen her yıl don olayı oluyor. Dolayısıyla da çiçek dönemini biz sigorta kapsamına almıyoruz. Çiçek dönemini geçtikten ve meyve dönemine geldiğinde sigorta başlıyor. O nedenle de Malatya'da, bu gibi durumda olan sigortalıların hasarlarını ödemeyeceğiz. Ama poliçelerini iptal edip primlerini geri iade edeceğiz" diyor.
Milletvekilleri isyanda
Daha açık bir anlatımla... Kayısıda çiçek döneminde sigorta teminatı başlamıyor. Meyve dönemine geçtiğinde sigorta uygulamaya giriyor. Malatya'da bu aylarda, çiçek döneminde yaşanan don olayı sigorta kapsamına girmediğinden de üretici sigortadan hasarını alamıyor. Ancak don meyve döneminde ürünü etkilerse; TARSİM, o zaman hasarı ödüyor. Zaten Malatyalı milletvekillerinin şikâyet ettikleri konu da bu... Yaklaşık beş yıldır, tarım sigortasının kapsamı içine kayısıda çiçek döneminin girmemesi. Bülent Bora, bu eleştirilere farklı bir yaklaşım getiriyor. Öncelikle Malatyalı kayısı üreticisinin, sigortanın teminatının meyve döneminde başladığını bildiğinin ve sigortayı da bu bilinçle yaptırdığının altını çiziyor.
Ardından da şunları söylüyor: "Üç yıldır devlet destekli tarım sigortasında don teminatı veriliyor. Malatya da en çok bu teminata ilgi gösteriyor. Çiçek dönemi kapsamda olmamasına rağmen, biz don nedeniyle Malatya'da 43.5 milyon TL hasar ödedik. Bu don olayları da nisan ayının sonunda, mayıs ayının başında gerçekleşti. Evet, çiçek dönemi sigorta kapsamında değil. Çünkü bu dönemde yaşanan don olayı, beklenmedik bir risk değil. Dolayısıyla da sigortanın konusu değil. Malatya'da üç yıl boyunca çiftçiden aldığımız prim, 16.5 milyon lira. Ödediğimiz hasar ise 44 milyon lira. Bu hasarlar da çiçek dönemi kapsamda değilken ödeniyor."
Sigorta kapsamına girmez
Bülent Bora son olarak her çiçek döneminde Malatya'da don olayının yaşandığına dikkat çekerek, beklenen bir olay olmasından dolayı da çiçek döneminin bugünkü şartlarda sigorta kapsamı içine alınamayacağını söylüyor. Ancak bir başka mekanizmanın devreye sokulabileceğine değinen Bora, "İstenirse, Malatyalı kayısı üreticisinin bu durumu, afet yardımı içene sokulabilir. Çok pratik bir kanun değil ama belki bu sistem çalıştırılabilir. Zaten bu kanunun işlemesi zor olduğundan, sigorta sistemi getirildi. Ancak sigortanın bugünkü yapısı da her şeyi karşılamaya müsait değil" diyor.
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Ortadaki tablo aynen şöyle... Devlet destekli tarım sigortası, kayısıda, çiçek dönemini kapsamıyor. Bu dönemde bir hasar olduğunda da sigorta sistemi hasarı ödemiyor. Üretici de bunu çok iyi biliyor ve sigortayı meyve dönemi için yaptırıyor. Hal böyleyken biz neyi tartışıyoruz.
Kayısıdan vazgeçip başka bir ürüne geçsinler
TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, Malatya'daki don olayı ile ilgili ilginç bir tespitte bulunuyor:
"Don olayının kayısıya verdiği hasarı sigorta sistemi içinde çözmek zor. Değişen küresel iklimle beraber, ürünlerin de gelişme evreleri öne geliyor. Ortalama sıcaklığın artmış olması nedeniyle daha erken çiçek açıyorlar. O zaman, çok ciddi anlamda Malatya'daki ürün deseni üzerinde düşünülmesi gerekiyor. Çünkü her yıl mart ayında, don olayının yaşanması kaçınılmaz. Dolayısıyla ürün desenini değiştirip, Malatya'da her yıl dona uğrayan kısımlarda farklı ürünler, daha geç açan ürünlere geçilmeli. Yoksa bu durumu, ne sigorta sistemi içinde ne de devlet yardımı ile çözmek mümkün değil."