Geçenlerde Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Bülent Bora ile sohbet ediyoruz. Sohbetimizin konusu, son dönemde yaşanan sel felaketleri nedeniyle sigorta yaptıran çiftçilere ödenen hasar tutarı.

Ondan önce Bülent Bora, tarım sigortasındaki gelişimin kısa bir özetine değiniyor. Sistemin başlangıcı olan 2006'dan bu yana yaklaşık 21 milyon dekar açık alan ve 350 bine yakın süt sığırı, 10 bine yakın seranın sigortalandığını belirtiyor Bülent Bora ve "Poliçe sayımız ise 1 milyon adedi geçmiş durumda. Sigortalanabilir tarımsal alanların yüzde 4,2'lik kısmı şu anda sigortalanmış durumda" diyor.

Devlet destekli tarım sigortasında bugüne kadar 119.101 adet hasar dosyası için 205 milyon TL'lik hasar ödemesi yapılmış. Bülent Bora, hasar tespiti yapılmış dosyalar için önümüzdeki günlerde ödenecek hasar tutarının ise 80 milyon TL olduğunu ifade ediyor; ardından da "Böylelikle 285 milyon TL hasar ödenmiş olacak. Bu dönemde çiftçilerden alınan primin tutarı ise 217 milyon TL'dir. Yani çiftçilerimiz 217 milyon TL prim ödemiş, buna karşılık 285 milyon TL hasar ödemesi almıştır" şeklinde konuşuyor.

Bülent Bora, ödenen hasarlarda yıllar itibariyle artış olduğuna da dikkat çekerek, 2009 yılında 64 bin 490 adet hasar ihbarı aldıklarını, 2010'un ağustos ayı sonu itibariyle bu rakamın 88 bin adede çıktığını söylüyor.

Sohbetimiz sırasında Bülent Bora'dan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın sistemin başlangıcından bu yana 217.7 milyon TL'lik prim desteğinde bulunduğunu da öğreniyorum.

Sel hasarı fazla olmadı

Bülent Bora'ya, sel baskınlarının tarım sigortası üzerindeki etkisini soruyorum. "2010 yılı başından bu yana sel-su baskını teminatıyla ilgili hasar dosya sayımız 1 bin 353 adet" diyerek başlıyor anlatmaya ve ardından da şöyle devam ediyor:

"Şu an tüm dosyaların hasar ödemelerinin hesaplanması tamamlanmadı ancak şu ana kadar üreticiye yapılan hasar ödemesi 559 bin 534 TL. Sel teminatının eklenmesi elbette hasar ödemelerinde belirli bir oranda artışa sebep oldu. Sel-su baskını teminatı, şu an hasar ödemelerinde ve hasar dosya sayısı dikkate alındığında risk bazında dördüncü sırada yer alıyor. İlk sıralarda ise sırasıyla dolu, don ve fırtına var."

Sohbetimiz sırasında çiftçinin tarım sigortasına yaklaşımını da soruyorum. Bülent Bora, çiftçilerin sisteme olan yaklaşımının geçen yıllar itibariyle olumlu anlamda geliştiğini belirterek şunları söylüyor:

Sigortalılık oranı yüzde 4,2

"Ancak ülkemizde tarımsal anlamda sigortalılık oranı yüzde 4,2 civarında. Türkiye'nin tarımsal anlamdaki potansiyelini göz önünde bulundurursak, bu oranın yeterli düzeyde olmadığı dikkati çekiyor. Bu sebeple üreticilerimizin yarın ne olacak endişesi yaşamadan, huzurla üretim yapabilmeleri için sisteme güven duymalarını arzu ediyoruz. Zira her geçen yıl tarımsal üretimi etkileyen risklerin ürünler üzerinde etkisi artıyor. Bu durum da tarımsal faaliyetleri olumsuz etkilemekte ve tarım sigortası yaptırmayan üreticilerimizi mağdur etmektedir. Bu sebeple tarım sigortası artık neredeyse bir zorunluluk haline gelmiştir. Şikâyet değil ancak yapıcı anlamda çeşitli görüş ve öneriler alıyoruz üreticilerden. Örnek olarak, kuraklık gibi teminat kapsamı dışında olan risklerin teminat kapsamına alınması, mevzuat ve süreçlerde çeşitli iyileştirmelerin ve düzenlemelerin yapılması gibi. Eğer bu önerilerin uygulanabilirliği söz konusu ise çalışmalarımızı zaman kaybetmeden tamamlayarak hayata geçiriyoruz."

350 bin süt sığırı sigortalandı

TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, süt sığırları, kümes hayvanları ve su ürünlerinin devlet destekli tarım sigortaları sistemi kapsamında olduğunu belirterek bu konuda şunları söylüyor:

"Kümes hayvanları ve su ürünleri sigorta branşlarında talep düşük seviyede olmasına karşın, süt sığırları sigortasında sigortalanma oranı yüzde 4'lük bir oranda olup, en istikrarlı artış gösteren branşımızdır. Başlangıcından 31 Ağustos tarihine kadar yaklaşık 350 bine yakın süt sığırı sigortalanmıştır. 50 milyon TL'nin üzerinde hasar ödemesi yapılmış olup toplam poliçe sayısı ise 46 bine yaklaşmaktadır."

Çiçeklenme dönemi de teminata girecek

Bülent Bora, devlet destekli tarım sigortasındaki yeniliklere de değinerek bu konuda şu açıklamaları yapıyor:

"Don sigortasında meyvelerin çiçeklenme dönemi şu an tarım sigortaları kapsamında yer almıyor. Bu konuyla ilgili bakanlıkla işbirliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kısa vadede bu projeyi de hayata geçirmeyi umuyoruz. Bunun dışında 2010 yılında çiftçilerin beklentileri doğrultusunda pek çok yeni uygulamaya imza atıldı. Hayvan hayat sigortaları kapsamında ise büyükbaş hayvan sigortalanma yaşı 6 aylıktan büyük hayvanlar yerine, 3 aydan büyük hayvanlar olarak değiştirildi. Ayrıca poliçe başlangıç tarihinden itibaren iki haftalık bekleme süresi de ortadan kaldırıldı. Ayrıca sel-su baskını sigorta kapsamına alındı. Sigortalılarımızın memnuniyetlerini yüksek düzeylere taşıyabilmek amacıyla çağrı merkezimiz mayıs sonu itibariyle 7 gün 24 saat hizmet vermeye başladı. Yenilikler bununla da sınırlı kalmadı. Hayvan hayat sigortalarında hasar ihbarları çağrı merkezimizdeki ‘Hasar İhbar Hattı'na 7 gün 24 saat yapılabilir hale geldi."

Noyan Doğan

http://www.referansgazetesi.com/