Tarımsal ekonomi ve toprak reformu Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle başlamak istiyorum öncelikle: MİLLÎ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTIR. Evet Atatürk böyle diyor, ufkun arkasını yılar önceden görüyor ulu önder. Bütün ülkelerin temel ekonomik köşetaşlanndan bir tanesi tarım. Ülkemizde daha da fazla önem arz etmesi gerekir bulunduğu coğrafi saha ve kaynaklar itibariyle ama pek öyle değil tablo, çeşitli nedenleri var bunun. En önemli nedenlerinden biri kaynaklann verimli kullanılamaması. Kaynaklar nasıl verimli kullanılamıyor bir bakalım. Toprak reformu bunlann başında geliyor. Dünyada değişik modeller var konuyla alakalı, Avrupa bunu büyük ölçüde çözmüş durumda. Avrupa ülkelerinde tanmsal topraklar miras yoluyla belli bir büyüklüğün altına küçülemiyor. Ukrayna bugün Avrupa'nın tahıl amban. Bütün Avrupa'yı tek başına doyuracak bir tanmsal büyüklüğe ve etkinliğe sahip, en küçük tarla bu Avrupa ülkesinde 40.000 metrekare yani 40 dönüm, bir diğer deyişle 4 hektar. Miras yoluyla bölünme nasıl oluyor, bir babanın 40 dönüm tarlası var, öldü, 4 tane de çocuğu var, Avrupa'da şöyle oluyor, aralanndan 1 tanesi çıkıp tarlanın tamamını satın alıyor diğer mirasçılann hakkını ödeyerek, ya da 40 dönümün tamamı üçüncü bir şahsa satılıyor tek parça olarak. Bizim ülkemizde ise tablo farklı, o 40 dönümlük tarla 4 eşit parçaya bölünüyor 4 kardeşe, her birine 10 dönüm, tepe tepe kullan. Bu tarlalar kimin mi oluyor, 4 kardeşin, 2 si kız 2 si erkek, hepsi gurbette büyük şehirlerde, yaşlan yaklaşık 50-55 dolaylannda, kadınlar İstanbul'da ev hanımı, erkeklerse ya işçi ya memur ya da esnaf büyük şehirde. Tapuyu alıyorlar üzerlerine ne diyorlar, ölüm hak miras helal, bakalım Allah büyük, 10 dönüm bi baba toprağımız var memlekette, ilerde gider bir ev konduruveririz içine, hele bir çocuklan evlendirelim, emekli olalım da, bakarsın Allah büyük tarla kasabaya yakın imar mimar gelir belli mi olur, müteahhidin biri alır, konduruverir içine bi site, zengin olduk gittik işte be. Mantık bu, bakış açısı bu. Bu insanlarla bırakın Avrupa'ya pazara bile gidilmez. Dünyanın her yerinde tanmsal sahalar ülkelerin gözbebeğidir, en değerli sermayeleridir, bizdeki mantık ise tanm sahasını imar planıyla arsa vasfina çevirip, bina yapmak, kısa yoldan zengin olmak, uzun vadeye yayılmış sağlıklı sürdürülebilir bir getiri yerine bir anda köşe dönme mantığı, ya yannlar ne olacak, böyle yaparak farkında değil,, çocuğunun torununun, gelecek nesillerin yaşam hakkını gasp ettiğinin, kapasite bu kadar çünkü, düşünmek parayla çünkü fikirleri çarpıştırmak, paralan yok insanlann düşünemiyorlar yazık. Ev kadınlan börek çörek derdinde, 10 dönüm miras kalan adam da emekli olunca 10 sene sonra tarlanın orta göbeğine bir gecekondu kondurmanın. İşte günler böyle geçiyor büyük şehirlerde. Yahu bu iş, bu tanm işi, bu kadar basit bir iş mi emeklilikte yapılacak, kimsenin sana büyük şehirde iş vermediği yaşlısınız efendim uygun değilsiniz işe dediği bir dönemde 10 dönüm gibi ufacık bir toprak parçasında yapılacak bir iş mi tanm. Bir genç konuşuyor, işte benim tanm yapma arzum var falanca yerde bir kaç zamana kadar, aldığı cevap insanlardan yok canım saçmalamayın emekli olunca yaparsınız o işi, emekli işi o iş. Evet bizim ülkemizde bakkal işi, kasap işi, inşaat işi, memuriyet işi, her bi takım taklavat işi genç işi, tanm emekli işi, bakarmısınız bakış açısının sakatlığına, sakatlık bunlarla da sınırlı değil, devlet zorla iş yaptınyor tarımla iştigal edenlere, destekleme veriyor, yahu neyin desteklemesi bu, cebinde para yok vereyim de ek, mazotunu koyayım da ek, yahu adam İstanbul'da ne ekmesi ne biçmesi bi telefon çekiyor köye, muhtar be imzalayıver bizim kağıtlan da teslim edelim bu hafta Tanm Kredi Kooperatifine desteklememizi alıverelim. Adamın 10 dönüm yeri ektiği biçtiği falan yok, ekse zaten ne kazanacak 10 dönümden, hoooop İstanbul'da işinde gücündeyken, devlet, beyefendiye ekmediği tarla için desteklemeyi de geçiveriyor hesabına. Bu işler ne yazık ki böyle yürüyor. Tanm sektörü bunu haketmiyor, tanmsal üretim yapan şirketler kurulmalı, bunlar devlet tarafindan desteklenmeli, teşvik edilmeli, büyük çaplı üretim yapacak kapasiteye ulaşmalı, 10 binlerce dönümü ekip bicecek tanmsal büyüklüğe erişmeli bu şirketler, modem tarımsal mekanizasyon, işgücü, bakın o zaman üretim nasıl artacak, fiyatlar da nasıl ucuzlayacak, traktörü dahi olmayan 5 dönüm tarlasında çeltik tanmı yaparak yılın sadece 9 günü çalışıp geri kalan zamanını köy kahvesinde geçiren adam da köyündeki şirkette sigortalı olarak çalışacak, tanmsal üretim yapacak. Tanm sektörü, temel ekonomik dinamiklerin başında gelir, emeklilik de falan yapılacak bir uğraş bir meşgale sahası değildir, en önce bu sağlıksız kafalann, bakış açılannın değişmesi gerekir, değişim için dönüşüm için. |