Tohum takası… Ali Ekber Yıldırım İzmir’in Torbalı İlçesi Karaot Köyü’nde atılan bir tohum filizlendi, boy verdi ve ülkeye yayıldı. Karaot Köyü’nde 2009’da başlayan tohum takası İzmir Seferihisar’da, Aydın Yenipazar’da, Çanakkale Bayramiç’te, İzmir Bornova’da, İstanbul’da yayılarak sürüyor.
Tohum takası neden yapılıyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 31 Ekim 2006’da kabul edilen ve 8 Kasım 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu ile köylünün tohumluk üretimi ve satışı adeta yasaklandı. Kanun ile tohum üretimi kayıt altına alınırken, üretim izni ve ticareti bakanlık şartına bağlandı. Küçük üreticinin tohumunu tescil ettirmesi, üretmesi ve ticaretini yapması olanaksız hale geldi. Kanun, üreticiyi şirketlerin ürettiği ve tescil ettirdiği tohumlara mahkum ederken binlerce yıllık yerel tohumları, birikimi yok saydı. Biyoçeşitliliği ile övünen Türkiye, büyük bölümü çok uluslu şirketler tarafından üretilen tohumları ekmeye zorlandı. Torbalı’nın Karaot Köyü’nde Feray Karapınar ve arkadaşları bu oyunu bozmak için öncelikle bir dernek kurdu. Karaot Tohum Derneği, dağ köylerini tek tek gezerek dedelerden kalma tohumları topladı. Toplanan tohumlar dikilerek yeşertildi. Amaç yerel tohumların yok olmasını önlemekti. Bu çalışmaları sürdürürken Yunanistan, Amerika, Avrupa ve daha birçok ülkede tohum takası yapıldığını öğrenen Feray Karapınar ve arkadaşları Türkiye’de de tohum takasını başlatmaya karar verdi. Tohumculuk Kanunu, tescillenmemiş tohumların ekimine ve ticaretine yasak getirirken takas için bir düzenleme öngörmüyordu. Geçmişte çiftçilerin geleneksel olarak yaptığı tohum takasını ilk kez 2009’da Torbalı Karaot Köyü’nde daha organize bir biçimde yapıldı. Amatör bir ruhla ve derneğin ekonomik gücünün olmaması nedeniyle önemli eksikliklerine rağmen köylüler tohum takasına büyük ilgi gösterdi. Binlerce köylü elindeki tohumu getirerek takas etti. Tohum takası dalga dalga köylerde yayıldı.
Karaot Derneği ile birlikte Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Tayfun Özkaya, Kars’ta üreticilik yapan İlhan Koçulu’nun bireysel, Slow Food Hareketi ve Ekolojik Üreticiler Derneği’nin kurumsal çabaları ile tohum takası ülke genelinde de yayılmaya başladı. Belediyeler devreye girdi. İzmir’de Seferihisar, Bornova, Torbalı, Aydın’da Yeni Pazar, Çanakkale’de Bayramiç, İstanbul’da Şile ve diğer bazı belediyelerin girişimi ile tohum takası bir şenliğe dönüştü. Tohum takas şenlikleri, müzik, yerel yemekler – yerel tatlar, ekolojik ürünler, sivil toplum örgütlerinin katılımı ile yeni bir boyut kazandı. Medyanın ilgisi arttı ve ülke genelinde ses getirmeye başladı. Pazar günü Seferihisar’da 2. Tohum Takas Şenliği yüzlerce katılımcı ile yapıldı. Ülkenin çok değişik bölgelerinden Seferihisar’a gelenler tohumlarını takas ettiler. Seferihisar Belediyesi bir adım daha ileriye giderek Can Yücel Tohum Merkezi’ni kurdu. Bu merkezde tohumlar dikiliyor ve çoğaltılarak dağıtılıyor. Feray Karapınar ile konuşurken şunları söyledi: “Biz bu yola çıkarken amacımız Tohum Yasası’na karşı kendi tohumlarımızı korumak ve yaygınlaştırmaktı. İşin içine şenlik girince sanki bu amaçtan biraz uzaklaşılıyor. Tohum takasında köylülerin, gerçekten tohumları ekenlerin, çoğaltanların daha fazla yer alması gerekir. Tohum saklamak için değil, ekmek için takas edilmeli. Ayrıca bu işte kadınların rolü çok büyük. Kadınlar olmasaydı tohumlar 5 bin yıl öncesinden bugüne ulaşamazdı.” Tohumculuk konusunda dünyada da önemli gelişmeler yaşanıyor. Hindistan’da ve dünyada tohumculuk konusundaki çabaları ile tanınan Dr.Vandana Shiva’nın kaleme aldığı “Tohum Özgürlüğü Deklarasyonu” imzaya açıldı. Meral Geylani tarafından Türkçe’ye çevrilen deklarasyon şöyle: 1-Tohum yaşamın kaynağıdır, yaşamın kendini doğal dürtüsel olarak ifade etmesidir, kendi kendisini yenilemesidir, sonsuza kadar özgürlük içinde kendini çoğaltmasıdır. 2-Tohum biyo kültürel çeşitliliğin şekillenmesidir. Tohum milyonlarca yıllık biyolojik ve kültürel evrimin geçmişini ve ayrıca gelecekteki oluşacak yüzyılların potansiyel evrimini içinde barındırır. 3-Tohum özgürlüğü yaşamdaki her varlığın en doğal hakkıdır ve biyolojik çeşitliliğin korunması için temel oluşturur. 4-Tohum özgürlüğü her çiftçi ve gıda üreticisinin doğal hakkıdır. Çiftçilerin tohumu saklaması, takas etmeleri, geliştirmesi, yetiştirmesi, tohumu satma hakları Tohum Özgürlüğünün atardamarıdır. Bu özgürlükler çiftçinin elinden alındığında çiftçiler büyük borç kapanına yakalanıp bazı olumsuz örneklerde intihar edebilirler. 5-Tohum gıda zincirinde ilk bağlantı olduğundan Tohum Özgürlüğü Gıda Özgürlüğünün temelidir. 6-Tohum özgürlüğü tohumun patentleştirilip tohum tekeli yaratarak, çiftçilerin tohumları saklayıp takas etmelerini kanun dışı bir eylem haline getirme tehdidi altındadır. Tohumların patentleştirilmesi etik ve ekolojik olarak haksızlıktır ve tohum patenti tohumların bir buluş için kullanılmasının tüm haklarına sahip olur. Tohum bir buluş değildir. Yaşam bir buluş değildir. 7-Farklı kültürlerin Tohum özgürlüğü Bio-korsanlık ve yerli bilginin ve bio-çeşitliliğin patentleştirilmesi tehdidi altındadır. Bio-korsanlık bir buluş değil –hırsızlıktır. 8-Tohum özgürlüğü genetiği değiştirilmiş tohumların çiftliklerimizi kirletip GDO’suz gıda seçeneğimizi engelleme tehdidi altındadır. Tohum özgürlüğü çiftçileri GDO’lu tohumların çiftliklerini kirlettikten sonra şirketler tarafından “mallarını çalmak ” suçlamalarından dava açmaları tehdidi altındadır. 9-Tohum özgürlüğü yenilenebilir ve kendi kendini üreten kaynak olma yerine kasıtlı olarak yapısı değiştirilen tekrar üremeyen ve patentleştirilen emtia olma tehdidi altındadır. Yenilenebilir olmayan tohumlar için verilen en uç örnek steril tohum geliştirme amacı ile geliştirilen’ terminator’ yok edici teknolojidir. 10-Çeşitli türlerin gelişim özgürlüğünün; insan topluluklarının yeniden açık tohum kaynaklarını normalleştirme özgürlüğü olması gereği biz tohumların özgürlüğünü savunmaya kendimizi adadık. Bu amaçla, biz tohum saklayacağız, toplum tohum bankaları ve tohum kütüphaneleri kurup, tohumları şirketlerin özel mülkiyeti haline getiren hiçbir kanunu tanımayacağız. Biz tohumların patentleştirilmesini durduracağız.”
Dünya Gıda Günü’nde gıdanın ve tarımın temeli olan tohuma sahip çıkmak istiyorsanız, Ekolojik Üreticiler Derneği’nin internet sayfasında bu deklarasyona imza atabilirsiniz. |