Tohum Katedrali ülkenin önde gelen tasarımcılarından Thomas Heatherwick tarafından yaratıldı. Benzersiz mekânı oluşturmak için tam 60.000 tohum kullanıldı. Tohumlar dışarıdan içeriye uzanan şeffaf çubukların uçlarına yerleştirildi. Akrilik çubuklar gündüz doğal ışığı içeriye taşıyarak, gece ise içerideki aydınlatma sisteminden yayılan ışığı dış yüzeye yayarak müthiş bir görünüm elde edilmesini sağladı. Kendisi bir tohumu andıran mekân tam anlamıyla ‘elde yapıldı' ve bu zahmetli iş yaklaşık bir yıl gibi bir sürede gerçekleşti.

‘Bitkilere ihtiyacımız var'

Tohum Katedrali World Expo 2010 ziyaretçilerine basit bir mesaj veriyor: "Hayatın devamı için bitkilere ihtiyacımız var." İnsanların teknolojik yenilikler içinde kendilerini kaybettiği bir ortamda doğa ile ilgili bir mesajın fütüristik bir tasarım içinde verilmesi etkiyi en üst seviyeye çıkarıyor. Birleşik Krallık bu özgün alan ile (teknolojide olmasa da) tasarımda yenilikçiliğin öncüsü olduğunu göstermeyi hedefledi. Başardı da. Ziyaretçiler ses ve görüntü karmaşası yerine binlerce tohum ile sarılı bir kubbenin altında, neredeyse zamanın durduğu bir sükûnet içinde büyüleniyor.

Sihirli bir hikâye

Bu yıl World Expo'yu yaklaşık 70 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 1 Mayıs'ta başlayan bu dev olay 31 Ekim'de sona erecek. Sonra ne olacak? Tohum Katedrali'nin fuar sonrasında devam edecek bir hikâyesi var. Tam 60.000 tohum Çin'deki ve Birleşik Krallık'taki okullara, bitkilerin önemini ve yaşam gücünü anlatmak için çocuklara hediye edilecek.

Basit bir kavram ancak bu kadar etkileyici bir şekilde hayata geçirilebilir. Sonuç: İçinden çıkılamayan, sihirli bir hikâye.

Zeynep Arhon

http://www.referansgazetesi.com/