Tarımda girdi fiyatları…
“Tarımda yaşanan en temel sorun nedir?” diye sorulsa, muhtemelen üreticilerin çok büyük bölümü girdi fiyatlarının çok yüksek, desteklerin yetersiz olduğunu söyleyecektir.
Mazot, gübre, tohum, ilaç ve yem hammaddeleri gibi tarımsal girdilerin büyük bölümünde dışa bağımlı olan Türkiye, girdi fiyatlarını kontrol edemiyor. Bu durum hem üretimi tehdit ediyor hem de tarımda rekabet gücünü zayıflatıyor.
Arazi büyüklüğü, işletme yapısı, sulama ve diğer yapısal sorunlar da eklenince tarımda hiç de hak etmediğimiz bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye, sahip olduğu tarımsal potansiyeli iyi değerlendirse bugün etten bakliyata, bitkisel yağdan pamuğa birçok ürünü ithal etmek zorunda kalmaz.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve üst düzey bürokratları için 2002 yılı tarımda milattır. Her konuşmalarında, her açıklamalarında 2002 verilerini baz alarak kıyaslama yapar ve ne kadar büyük başarılara imza attıklarını söylerler.
2001 ekonomik krizinin yerle bir ettiği bir ekonomik yapıdan sonra, 2002 verileri her yönüyle dibe vurmuş, tablo gerçekten de kötüdür. Bunu baz alarak yapılacak değerlendirmeler ne kadar sağlıklı olur doğrusu tartışmak gerekir.
Bakan ve bürokratları değerlendirme yaparken genellikle olumlu verileri kullanır, olumsuz olanları görmezden gelir. Örneğin 2002’den bu yana tarımdaki girdi fiyatlarının ne kadar arttığına hiç değinmezler. O değerlendirmeyi de biz yapalım. Hem de bakanlığın kendi resmi verileri ile.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kendi internet sitesinde yer alan verilere göre 2002’den bu yana girdi fiyatları nereden nereye geldi?
Mazot:
2002’de ortalama 1 lira 10 kuruştu, bugün 3 lira 70 kuruş.
*****
Gübre (TL/Ton):
A.Sülfat % 21: 2002’de tonu 162 liraydı, bugün 640 lira.
A.Nitrat %26: 2002’de 176 liraydı, bugün 635 lira.
A.Nitrat %33: 2002’de 193 liraydı, bugün 780 lira.
ÜRE: 2002’de 237 liraydı, bugün 1.120 lira.
DAP: 2002’de 354 liraydı, bugün 1500 lira
20.20.0 : 2002’de 254 liraydı, bugün 1.020 lira.
*****
Karma Yem fiyatları(TL/Ton):
Etlik Piliç Yemi: 2002’de 413 lira, Temmuz 2011 fiyatı 1050 lira.
Yumurta Tavuğu yemi: 2002’de 323 lira,Temmuz 2011 fiyatı 840 lira.
Süt Yemi: 2002’de 204 lira, Temmuz 2011 fiyatı 640 lira.
Besi Yemi: 2002’de194 lira, Temmuz 2011 fiyatı 620 lira.
Yem fiyatına daha geçen hafta yüzde 10 ile yüzde 20 zam yapıldığını da eklemek gerekir.
*****
“Türkiye dünyanın en pahalı etini tüketiyor” demeden önce yukarıdaki tabloya iyi bakmak gerekir. Dünyanın en pahalı girdilerini kullanırsanız, dünyanın en pahalı ürününü elde edersiniz. Ürettiğiniz ürünü maliyetinin altında satmak zorunda kalır ve zarar edersiniz. Zarar edince üretimden kaçarsınız. Üreticinin ürettiği üründen para kazanamamaktan, tüketiciniz gıda ürünlerini pahalıya almaktan şikayet eder. Daha da tehlikesi bu artış trendi ile gün gelir üretim yapamaz duruma gelirsiniz.
Yukarıdaki tablo gerçekten vahim. Bu tabloyu görmezden gelerek tarıma ilişkin yapılacak her değerlendirme eksik kalır.
Denilebilir ki hükümet bu tabloyu değiştirmek için destek vermiyor mu?
Doğrudur. Bazı destekler veriliyor. Üreticiye gübre, mazot ve yem bitkileri desteği veriliyor. 2002’ye kadar gitmeye gerek yok. 2008’den bu yana 4 yıldan beri gübre, mazot ve yem bitkileri destekleri enflasyon oranında dahi artırılmıyor. Girdi fiyatları katlanarak artarken, girdi destekleri ya geriliyor veya yerinde sayıyor. Bu anlayışla tarımda üretimi artırmak, dışa bağımlılığı azaltmak ve rekabet etmek her geçen gün daha zor olacaktır.
*****
Sadullah Usumi’yi özlemle anıyoruz…Tarım gazeteciliğinin öncülerinden, “Çiftçi Dostu” köşesiyle yıllarca tarım yazıları yazan , Sadullah Usumi’yi yitireli tam 9 yıl oldu. Medyanın tarımla ilgilenmediği bir dönemde yaşamını tarımdaki gerçekleri araştırıp yazmaya adayan ve gerçek bir “çiftçi dostu” olan Sadullah Usumi tarım gazeteciliğinde ilk ustamızdı. DÜNYA Gazetesi’nin sahibi Rahmetli Nezih Demirkent, tarım konusunda yazmamızı teklif ettiğinde, Sadullah Usumi’yi örnek göstermişti. Nezih Demirkent ve Sadullah Usumi ustayı saygıyla ve özlemle anıyoruz.
Ali Ekber Yıldırım