Patlıcan, ‘Tatlıcan’ oldu Antalya’nın Kumluca ilçesinde faaliyet gösteren E-Z Tohumculuk, ıslah ettiği hibrit tohum sayesinde çekirdeksiz patlıcan üretmeyi başardı. E-Z Tohumculuk ortağı Zekai İlter, Türkiye ve dünyada bir ilk olduğunu ileri sürdüğü çekirdeksiz patlıcanı, ''tatlıcan'' olarak tescil ettirdiklerini söyledi.
Kendi kendine döllenen (parthenocarp) patlıcan çeşitleri kullanılarak Tatlıcan’ı geliştirdiklerini ifade eden İlter, “Hibrit tohum sayesinde kış aylarında çiftçiler hormon ya da arı kullanmadan çekirdeksiz patlıcan üretebilecek. Tatlıcan ile hem üreticiye hem de tüketiciye 12 ay kaliteli ve lezzetli patlıcan üretme ve yeme imkânı sunuyoruz” dedi.
İlter, 2005 yılında Antalya'nın Kumluca ilçesinde tohum ıslahı ve üretimi için kurulan E-Z Tohumculuk’un, sermaye ve teknik kadrosuyla da yüzde 100 yerli bir firma olduğu bilgisini verdi. Islah faaliyetlerinin üç ziraat mühendisi ve 10 işçi kadrosuyla sürdürüldüğünü kaydeden İlter, “Sera varlığımız 100 dekar civarında. Ancak, şu an ıslah çalışmalarımız için kullandığımız alan 10 dekar. İlk ıslah çalışmalarımıza domates, patlıcan, hıyar ve kavun türlerinde yoğunlaşarak başladık. Bunun en önemli nedeni ise; en çok bilgi ve tecrübe sahibi olduğumuz türlerin bunlar olmasıydı. Daha fazla türde ıslah çalışması yapmak, hem iddialı olduğumuz türlerdeki başarımızı geciktirecek,hem de Ar-Ge maliyetleri açısından gücümüzü zayıflatacaktı. Sahip olduğumuz bu birikimimizle de hedefimiz dört türde dünya lideri olmak” diye konuştu.
Hedef seçtikleri dört türde aroma ve lezzetin gittikçe azaldığını, buna paralel olarak da insanların sebze tüketiminin gittikçe düştüğünü, tüketiciyi tatmin etmez hale geldiğini kaydeden İlter, çekirdeksiz (partonakarp) patlıcan fikrinin nasıl doğduğunu şöyle anlattı: “Her zaman seracılığın içinde olduk. Dolayısı ile, üretimden pazarlamaya kadar olan tüm sıkıntıları birebir yaşayanlardanız. Çekirdeksiz patlıcan fikrini doğuran neden de; sera patlıcan yetiştiriciliğinde karşılaşılan zorluklardı. Çünkü, sera için satılan mevcut patlıcan çeşitleri çekirdekliydi. Çekirdekli çeşitlerin kullanımı ise serada kaliteli ve lezzetli patlıcan üretmeyi imkânsız hale getiriyordu. Çünkü, çekirdekli çeşitler soğukta polen (çiçek tozu) oluşturamıyor, bu eksiklik hormon kullanmayı zorunlu hale getiriyordu. Hormon ile tutturulmuş meyvelerin ise lezzeti ve kalitesi olmuyordu. Sera patlıcan üretiminde düşen kalite ise patlıcan tüketicilerimizin kış damak zevkine hitap etmiyordu. Bu yönleriyle tatlıcan, hiçbir şartta hormona ihtiyaç duymadan hem üreticimize, hem de tüketicimize 12 ay kaliteli ve lezzetli patlıcan üretme ve yeme imkânı sundu.”
“Tüketici hormon korkusundan kurtuldu”
Tatlıcan’ın güçlü büyüme özelliği ile çok erkenci ve verimli bir çeşit olduğunu anlatan İlter, sap ve yapraklarının dikensiz olmasının hasat ve işçilikte büyük kolaylık sağladığını dile getirdi. Soğuğa dayanıklı olması nedeniyle kış şartlarında rengini ve kalitesini bozmadığını belirten İlter, “En önemli özelliği ise partonakap olması. Bu özelliği, kış patlıcan üretimini kolaylaştırmış ve üreticiyi hormon kullanımından,tüketiciyi ise hormon korkusundan kurtarmıştır” dedi.
Henüz ihracata başlamadıklarını ifade eden İlter, fakat başta Yunanistan olmak üzere Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kosava, Azerbaycan, İran, Mısır, Ürdün ve Suriyeli tohum şirketlerinden ürün çeşitlerine talepler geldiğini söyledi.
“YURTDIŞINDAN TALEP GELİYOR”
Henüz ihracata başlamadıklarını ifade eden Zekai İlter, fakat başta Yunanistan olmak üzere Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kosava, Azerbaycan, İran, Mısır, Ürdün ve Suriyeli tohum şirketlerinden ürün çeşitlerine talepler geldiğini dile getirdi.
http://www.kobiden.com/patlican-%E2%80%98tatlican-oldu_12449_haber.html |