ANTALYA (İHA) - Alanya ilçesine bağlı Emişbeleni beldesi ve Toslak köyündeki yüze yakın salatalık ve domates üreticisi, ürünlerinin para etmediğini söyleyerek eylem yaptı. Hükümet aleyhine slogan atan üreticiler ellerinde bulunan kasa kasa salatalığı asfalta döktü.
Salatalığın ve domatesin para etmediğini söyleyen yüzlerce çiftçi, Toslak köyünde bir araya gelerek eylem yaptı. Toslaklı çiftçilere Emişbeleni beldesindeki çiftçilerde destek verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım Bakanı Mehdi Eker'e seslenen üreticiler perişan olduklarını söyleyerek, "Yiyecek ekmeğe muhtacız. Hükümet derdimize çare bulsun" dediler.
KÖTÜYE GİDİYORUZ
Emişbeleni beldesinde çiftçilik yapan İsa Balcı, salatalığın 3 kuruşa düştüğünü belirterek, "Yıl 2012 ve salatalık 3 kuruş. Salatalığın çekirdeği ve mazot fiyatı aldı başını gidiyor. Biz hep veriyoruz ama hiç alamıyoruz. Hükümet artık bize baksın" dedi. Çiftçinin sorununun her geçen yıl arttığına dikkat çeken salatalık üreticisi Mehmet Özyiğit de, şöyle konuştu: "Durumumuz hiç iyi değil ve her geçen yıl daha da kötüye gidiyor. Salatalık 3 kuruş, domates 6 kuruş, zamlar ise gök gürültüsü gibi üstümüze yağıyor. Mazota, akaryakıta zam üstüne zam. Devletin artık bizi düşünmesi gerekiyor. Buraya zamları protesto etmeye geldik. Konya'dan bir pazarcı gelse salatalık alsa mazot parasını çıkartamaz"
TAM BİR REZALET
Emişbeleni'nde serası olduğunu söyleyen çiftçi Nuri Arslan da, salatalığın 3 kuruş, domatesin 60 kuruş olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Girdi fiyatları çok yüksek, mazot pahalı. Fide 500 bin lira, gübre 150 bin lira. Burada üreticinin yüzde 80'i hale, kredi kooperatiflerine ya da Ziraat Bankası'na borçlu. İnsanlar şaşırdı, çoluk çocuğu ile mücadele veriyor. Ancak, ürün para etmeyince sesini, çaresizliğini duyurmak için ürününü yerlere atıyor. Bu malı hale göndersek mazot parasını kurtarmıyor"
İNŞALLAH BU YASA GEÇMEZ
Toslak köyü çiftçilerinden Ali Uysal da, "Bu tek kişilik bir eylemdi daha sonra duyan diğer arkadaşlar geldi. Salatalık, domates alıcı bulmuyor. Ne üretici memnun ne de toptancı. Artık evlerde huzur yok, aileler huzursuz. Bu eylemi yapıp hükümete sesimizi duyurmak istiyoruz. Hükümetin derdi ise varsa yoksa büyükşehir. İnşallah bu yasa geçmez bu hükümette başımızdan gider" dedi.
NE TEŞVİK NE DE DESTEK İSTİYORUZ
Toslak köyünde çiftçilik yaptığını söyleyen Bekir Yüksektepe de, "Tarım Bakanlığı'ndan ne teşvik istiyorum ne de destekleme istiyorum. Benim ürettiğim ürünü pazarlasın ihracatın yolunu açsın bana yeter. Ondan sonra bana 4 çocuk desin hiç önemli değil. Ben şu an iki çocuğumu besleyemiyorum, 3 çocuğu nasıl besleyeyim?" diye konuştu.
MİLLETVEKİLLERİ NEREDE
Antalya'nın 13 milletvekilinin köylerine bir kez bile gelmediğini söyleyen Bekir Yüksektepe, şunları söyledi: "Meclis tatile girdiğinden beri hiçbiri gelip bizim sorunlarımızı dinlemedi. Seçim zamanında gelirler. Bir yıl sonra yerel seçim var. Buraya gelirlerse bunun hesabını onlara soracağım. Çiftçinin karşısına ne yüzle çıkacaklar. Biz milletvekili seçiyoruz, bizim vekilimiz buraya gelip 'Sizin derdiniz ne?' diye sormuyor. Yapışmışlar koltuğa oradan kalkmıyorlar. Saltanat süren ezileni hiç görmüyor. Devir böyleyse bunun hesabını kim verecekse versin."
KURBAN BİLE ALAMIYORUZ
Asfaltın üzerine atılan salatalığı gösteren Bekir Yüksektepe, bunun nimet olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bu nimeti yolun ortasına serdirecek hale getirenler var. Bu kadar insanın emeğini 3 kuruşa satarsan bunun hesabı sorulur. Hale gidiyor üretici borç para isteyecek, mal para etmediği için para alamıyor. Üretici borcunu nasıl ödeyecek kimse bilmiyor. Hükümet kurbanın kilo fiyatını açıkladı. Normal bir kurban 700 ile 800 lira civarında. Bir çiftçi kaç ton salatalık satacak da bir kurban alacak. Salatalık üreticisinin bir kurban alabilmesi için en az 30-40 ton salatalık satması gerekiyor. Hale girdiği zaman salatalığın yüzde 15'i hale gidiyor. Buna birde mazot masrafını eklersen 50 ton salatalık satmalı ki bir kurban alabilelim."
ÇEKTİĞİM REZİLLİĞİ KİMSE BİLMEZ
Altı yıl önce babasını kaybettiğini ve işlerin başına geçtiğini söyleyen Ahmet Nural, şöyle konuştu: "6 yıldır benim çektiğim rezilliği kimse bilmez. İnsanlıktan çıktım. 130 sandık salatalık topladım halin kapısının önünde bekliyor. Annem iki gündür hasta yatıyor ona 20 liralık ilacı alamadım. Benzini, kimyayı veresiye alıyorum. Yeter artık ya insanlıktan çıktık. Artık yetkililerimizin çıkıp bize bakmaları lazım. Alay eder gibi olmaması lazım."
İki aydır sattığı bostan parası ile bir kurban parasını alamadığını anlatan Nural, sözlerini şöyle tamamladı: "Ektiğim masraf 30 milyar. Ben bu işin içinden nasıl çıkacağım. İnsan olan yapmaz bunu, ilgilenir. Çiftçiye yazık değil mi? Bu insanların bu kadar çabalayışına rağmen devlet şunu bunu yapmış diyorlar. Uçak indirmeyle olmaz bunlar. Bir milletvekilinin maaşı 17 bin lira. Çiftçinin nesi var? Yarın bankadan haciz gelecek alıp gidecekler, hapse atacaklar. Benim ailem rezil olacak."
Serada çalışan kadınlar ise çocuklarını göstererek, "Bu çocukları nasıl büyüteceğiz biz? Nasıl okula göndereceğiz? Bu hükümet hiç mi bizi düşünmez?" diye tepki gösterdi.