1. GİRİŞ
Hıyar Kabakgiller familyasından olup bir senelik ve sarılıcı karakterde bir kültür sebzesidir. Toprak nemini çok sevdiğinden kökleri oldukça yüzeysel ve çoğunlukla ilk 20-25 cm derinlikte gelişir. Seralarda askıya alınarak yetiştirildiğinden daha iyi ışıklanmayı sağlamak için budama yapılır. Bu yüzden askıya alınarak yetiştirilen hıyar bitki boyu 2 m’yi bulmaktadır.
Sofrada çok değişik şekillerde değerlendirilebilen hıyar, vitaminler ve diğer besin maddeleri (C ve B vitamini, niacin, protein, yağ, karbonhidrat, kalsiyum, fosfat, demir) bakımından beslenme üzerinde oldukça önemli rol oynamaktadır.
Bölgemizde açıkta mevsiminde yetiştirilen hıyar ülkemizin diğer bölgelerinde seralarda da yetiştirilmektedir. Özellikle seralarda turfanda olarak yetiştirilen hıyar pazarda oldukça yüksek fiyat bulabilmektedir.
2. ÇEŞİTLER
GAP Bölgesi için yapılan çalışmalarda Kydma, Medina, Amira, ve Delila çeşidi hıyarın yetiştirilebileceği, bunlardan Medina ve Amira’nın diğerlerine oranla daha fazla verim verdiği
Belirlenmiştir.
Bazı yerlerde yazlık, sera yetiştiriciliği olan yerlerde ise bütün yıl boyunca piyasada hıyar bulunmaktadır. Bu yüzden değerlendirme amaçlarına uygun çok sayıda hıyar çeşidi mevcuttur.
Hıyar çeşitleri öncellikle çekirdeklilik durumuna göre iki gruba ayrılır.
Çekirdeksiz çeşitler
Çekirdekli çeşitler
Diğer yandan yetiştirme yerleri ve değerlendirme şekillerine göre de gruplandırılırlar.
I- Sera Çeşitleri
Sofralık Çeşitler: Bittex, Standex, Orion, Melior, Green spott, Spot Resistent
Turşuluk Çeşitler: Hokus, Nimbus, Argus.
II- Açıkta (tarlada) Yetiştirilen Çeşitler
a. Sofralık Çeşitler: Bu gruba Colorado, Cubit, Marketer, Submarine, Stays Green gibi Amerikan çeşitlerinin yanı sıra yurdumuzun değişik yörelerinde yetiştirilen bazı yerli çeşitler girer. Bunlar; Langa, Maltepe, Çengelköy, Dere ve Kilis hıyarıdır. Bunlardan Kilis hıyarı diğerlerine oranla daha küçük boylu, hoş kokulu ve oldukça erkencidir.
b. Turşuluk Çeşitler: Gherkin, Belair, Belmonte, Kornişon ve Rus hıyarı.
3. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
3.1. İklim İsteği
Ilık iklim sebzesi olan hıyar soğuklara karşı çok hassastır. Sıcaklık sıfırın altına düştüğünde hemen etkilenir. Hıyar tohumlarının ekildikleri yerde iyi bir çimlenme gösterebilmesi için toprak ısısının en az 11 ° C olması gerekir. Çimlenme için en elverişli toprak ısısı 11-18 ° C arasındadır. Sıcaklık yükseldikçe buna paralel olarak çimlenme hızı da artar. Yazın sıcak ve kurak devrelerde sulama yapılarak bitki su düzeni normal sınırlar içinde tutulmaz ise hem gelişimi yavaşlar hem de meyveler süratle acılaşır. Bu yüzden verimden en iyi şekilde faydalanabilmek için özellikle Bölgemizde ilkbaharda soğuk tehlikesi geçer geçmez ekimi yapılmalıdır. Aksi halde ekimde gecikilirse o oranda sıcak ve kurak döneme yakalanır ve iyi bir sonuç alınmaz.
3.2. Toprak İsteği
Hıyar bir çok toprak tiplerinde yetişebilmekle beraber derin su tutma kabiliyeti yüksek organik madde ve diğer bitki besin maddelerince zengin tınlı ve kumlu tınlı toprakları sever. Yüksek tuz seviyesine çok hassas olduğundan toprağın drenajı iyi ve eriyebilir tuz seviyesi düşük olmalıdır.
4. YETİŞTİRME TEKNİĞİ
Hıyar arzu edilen hasat zamanına ve çeşit karakterine göre açıkta veya seralarda yetiştirilebilir. Açıkta veya seralarda genel olarak üç ayrı usulle yetiştirilmektedir.
Tohumların yastık, kasa veya saksılara ekilerek burada yetiştirilen fidelerin daha sonra esas yerlerine dikilmesi suretiyle yetiştirme,
Tohumların doğrudan doğruya açıkta yerlerine ekilmesi suretiyle yetiştirme,
Seralarda askıya alınmak suretiyle yetiştirme.
4.1. Ekim Nöbeti
Hıyar köklerinin toprakta genellikle ilk 20-25 cm derinlikte gelişmesinden dolayı her yıl arka arkaya aynı yerde yetiştirilmesi toprağın bu derinliğini bitki besin maddelerince fakirleştirir ve toprağın yorulmasına neden olur. Buna fırsat vermemek için değişik kök sistemine sahip bitkilere münavebede yer vermek gereklidir. Derin toprak tabakalarından faydalanabilen kavun, karpuz ve Domates gibi sebzeler ile yine kökleri derinlere inebilen pamuk gibi bitkiler münavebede diğer ürün olarak yetiştirilebilirler.
4.2. Toprak Hazırlığı
Toprağın ekim ve dikim için hazırlanmasında toprak karakteri, uygulanacak sulama sistemi ve yetiştirme metotları gibi faktörler göz önünde tutulmalıdır. Hıyar köklerinin rahatlıkla gelişebilmesi için toprağın iyice havalandırılmış olması gerekir. Toprak tam tavında iken işlenmelidir. Bu yüzden eğer gerekiyorsa tarlanın önce sulanması ve bunun ardından toprak tava gelir gelmez fazla gecikmeden sürülerek işlenmesi gerekir. Ayrıca keseklerin ufalanmasını ve toprak yüzeyinde bulunan çeşitli bitki artıklarının temizlenmesini sağlamak amacıyla dikkatli bir tırmıklama yapılır. Böylece hem toprak ekime ve dikime hazır hale gelir hem de sulamaların daha rahat yapılması sağlanır.
Seralarda toprak hazırlığı bel ile yapılır. Daha önce dezenfekte edilen toprak uygun tavda bellenerek işlenmelidir.
Topraktaki hastalık kaynaklarının yok edilmesi için ya sera toprağının üç yılda bir değiştirilmesi veya toprağın ekimden önce dezenfekte edilmesi (ilaçlanması) gerekir. Ancak sera toprağının değiştirilmesi çok zahmetli ve pahalı bir işlem olduğu için tünel yerinin değiştirilmesi ya da toprağın kimyasal maddelerle dezenfekte edilmesi daha uygun olur.
En etkili dezenfeksiyon şekli toprağın göztaşı eriyiği ile ilaçlanmasıdır. Bunun için ekim veya dikimden önce %0.6’lık (100 lt suya 600 gr) göztaşı eriyiğinden 1 m2 ye 5 litre süzgeçli kova ile verilmeli, 10 dakika sonra aynı miktarda temiz su ile sulanmalıdır. Bu işlem her yıl tekrarlanmalı ve uygulamadan önce çiftlik gübresi toprağa verilmiş olmalıdır.
4.3. Ekim ve Dikim
Fide yetiştirme usulü daha fazla masraflı ve daha çok emek istemekle beraber daha erken verim verir.
Kaliteli fide uygun bir fide harcı, iyi bir bakım ve yetiştirme ortamı ile temin edilir. Harç hazırlanırken çiftlik gübresi-toprak ve kum, şu oranlarda olmalıdır; Orman toprağı kullanılırsa iki kısım çiftlik gübresi, iki kısım orman toprağı ve bir kısım kum, bahçe toprağı kullanılırsa 6 kısım çiftlik gübresi, üç kısım bahçe toprağı ve bir kısım kum kullanılmalıdır. Harç kullanılmadan dezenfekte edilmesi gerekir. Harcı hazırlandıktan sonra tohum ekimine geçilir.
Bunun için fidelerin dışarıya çıkartılma zamanları göz önünde tutularak tohumlar yastık veya tüplere şubattan itibaren ekilir. Hıyarlar yer değiştirmeye karşı çok hassas olduklarından genellikle şaşırtma yapılmaz ve bunun içinde tohumlar yastıklara 10x10 cm sıra arası ve sıra üzerinden ekilir. Çıkışı garantilemek amacıyla her ekim yerine 2-3 tohum atılmalı ve hepsi çıktıktan sonra en kuvvetli bir tanesi bırakılarak diğerleri seyreltilmelidir.
Açıkta yetiştiricilik için yastık veya tüplerde yetişen fideler soğuk hava tehlikesi kalkar kalkmaz önceden işlenmiş ve hazırlanmış dar veya geniş masuralara dikilir. Hıyar için masuralar tek sıralı yetiştirmelerde 50-60 cm genişliğinde, çift sıralı yetiştirmelerde 80-120 cm genişliğinde hazırlanmalıdır. Sıra üzerinde ise toprak ve çeşidin gelişme karakterine göre fideler genellikle 40-50 cm üzerinden dikilmelidir.
Seralarda dikim; fideler yastık veya tüplerden çıkartılarak daha önce açılmış çukurlara konur ve can suyu verilerek fide etrafındaki boşlukların verilen su ile dolması sağlanır. Daha sonra bu boşluklar elle veya çapayla etrafındaki toprakla doldurulur.
Fide yetiştirme usulünden ayrı olarak hıyar tohumlarının doğrudan tarlaya ekilmesi için ekimin ilkbahar başlarındaki don tehlikesi kalktıktan sonra Nisan ayı ortalarına kadar yapılması gerekir. Tohumların ekimden önce 1-2 gün ıslak bir bez içinde bırakılmaları tohumların daha kısa zamanda çimlenip toprak yüzüne çıkmalarını sağlar.
Ekim için açılan çukurlara 2-3 cm derinliğinde olacak şekilde 3-4 tohum atılır ve çukurlar toprakla kapatılarak hafifçe bastırılır. Sıra arası ve sıra üzeri ile her bir ekim yerine bırakılacak tohum sayısına bağlı olarak dekara 250-500 gr tohum hesap edilmelidir.
4.4. Gübreleme
Hıyar bitkisi gübreyi çok sever. Bu amaca yönelik iyi hazırlanmış çiftlik gübresinden dekara 3-6 ton vermek hem toprak verimliliğini arttırır hem de toprağı organik maddece zenginleştirir. Toprak analizi yapıldıktan sonra analiz sonuçlarına göre tarla yetiştiriciliğinde ortalama olarak 8 kg/da P2O5 karşılığı fosforlu gübre ve 10-12 kg/da N karşılığı azotlu bir gübre verilmelidir.
Bölgemiz toprakları potasyumca zengin olduğundan toprak analizi sonucuna göre topraktaki kullanılabilir potasyumun 30 kg/da dan daha az olması halinde potasyumlu gübreler kullanılabilir.
İlk meyve görüldükten sonra azotlu gübrelerden veya çiftlik gübresinden hazırlanmış şerbetten 1-2 defa verilmesi çok faydalıdır.
Seralarda; dikimden önce 20-25 kg/da P2O5 karşılığı fosforlu gübrenin verilerek toprağa karışımı sağlanmalıdır. Azotlu gübrenin ise meyve bağlamayı olgunlaşmayı geciktirmeyecek şekilde iki veya üçe bölünerek verilmesi gerekir. İlk uygulamada 16 kg/da N, ikinci uygulamada 12 kg/da N karşılığı azotlu bir gübre verilmelidir. İlk azotlu gübre, bitkiler 3-4 yapraklı olunca seddelerin iki yanına bant şeklinde verilerek çapa ile hafifçe toprağa karıştırılmalıdır. Diğer uygulamalar 20-30 gün ara ile aynı şekilde yapılmalı, gübre bitki yapraklarına değmemelidir.
4.5. Sulama
Genel bir kural olarak, suya çok duyarlı olması nedeniyle "diplerinin daima nemli bulundurulması" gereken sebzelerden biri de hıyardır. Böylece hem bitkinin iyi gelişmesi sağlanır hem de özellikle susuzluktan ileri gelen acılaşmaya fırsat verilmemiş olur. Hıyarın sulama yönünden en kritik dönemi meyve bağlama dönemidir.
Fideler dikildikten sonra ilk verilen can suyundan ilk meyveler görülünceye kadarki dönemde çok olmamak koşuluyla 1-2 su verilebilir. Bu dönemde fazla sulama yapılması meyvelerin sararmasına (boğulmasına) neden olur. Bundan sonra su büyük önem kazanır ve mümkünse her 3-4 günde bir sulama yapılmalıdır. Hıyarın su isteği bir çok sebzeye göre daha kolay anlaşılır. Özellikle sabah ve akşamları hıyarın iri yapraklarının anormal pörsüme göstermesi ve aşağı doğru sarkması, ayrıca gövde ve yapraklarda tüylülüğün artması ve yaprakların küçülmesi su eksikliğini belirtir. Bu durumda zaman geçirmeden sulama yapılmalı ve sulamalar mümkünse sabahın erken saatlerinde veya akşamüstü yapılmalıdır.
4.6. Bakım
I- Çapalama ile havalanması, gevşetilmesi, toprak suyunu tüketen yabancı otların yok edilmesi ve çatlakların kapatılması ile toprak nemi korunmaktadır. Bu amaçla bitki boyu 8-10 cm olunca ilk çapa yapılmalıdır. Mevcut şartlara ve bitkinin gelişim durumuna göre 2-3 hafta arayla birkaç defa çapa yapılmalıdır. Ancak hıyar kökleri toprak içerisinde genellikle yüzeysel olarak yayıldıklarından çapalama fazla derin yapılmamalıdır. Çapalama işine bitkiler bulundukları yeri tamamen örtünceye kadar devam edilmeli bundan sonra yabancı otlar görüldüğü taktirde elle çekilerek temizlenmedir. İkinci çapa ile birlikte bitkilerin daha geniş bir kök sistemi oluşturmaları ve kuvvetli gelişme gösterip iyi ürün verebilmeleri için hafifçe boğaz doldurulması yapılmalıdır. Birinci veya en geç ikinci çapa esnasında her ekim yerinde en kuvvetli bir bitki bırakılarak diğerleri seyreltilmelidir. Çapalama esnasında bitki kolları su yollarına düşmeye başlamışsa bunlar dikkatle masuralar üzerine alınmalıdır.
II- Hıyarın gövde ve dallarına basıldığında iletken doku zedeleneceğinden meyveler kendilerine gerekli olan suyu normal olarak alamayacaklar ve böylece gelişmeleri aksayarak acılaşma meydana gelecektir. Bunun için gelişme döneminde ve hasat zamanında bitkiler arasında gelişigüzel dolaşılmamalıdır.
III- Sera yetiştiriciliğinde dengesiz büyümeyi önlemek, verimi devam ettirmek ve daha iyi ışıklanmayı sağlamak için bitkiler askıya alınmalı ve budanmalıdır. Budama genel olarak iki tiptir. Bunlardan biri bikinin tek gövde üzerinde büyütüldüğü sistemdir ve bitki tele varıncaya kadar yan dallar alınır. Diğerinde ise bitki gövdesi üzerinde yan dallar bırakılır ve mevsime, bitkinin büyüklüğüne bağlı olarak yan dalların değişik uzunluklarında uçları alınır.
5. HASTALIKLARI, ZARARLILARI VE MÜCADELESİ
5.1. Hıyar Hastalıkları
Hıyar adi mozaik virüsü: Yapraklarda açık yeşil mozaik lekeleri halkalar ve dalgalı çizgiler yapar. Bazı yaprak bitleri ve emici böceklerle yayılır.
Hıyar Kabarcık Mozaik Virüsü: Özellikle seralarda yetiştirilen hıyarlarda görülür. Yaprak veya meyve üzerinde koyu yeşil benekli mozaik lekeleri görülür. Verimi ve kaliteyi düşürür. Virüs hastalıklarına karşı tohumlar dezenfekte edilmelidir ve ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
Yalancı Mildiyo Hastalığı: Yapraklar üzerinde önce küçük soluk yeşil veye sarımsı lekeler belirir. Yaprağın alt yüzeyinde ve bu lekelerin altında gri veya menekşe renginde bir küf tabakası görülür. Şiddetli şekilde hastalanan yapraklar sararır sonraları kahverengiye döner. Bitki koruma şubesinin tavsiyelerine göre Mancozeb, Propineb, Zineb ve Maneb gibi ilaçlar kullanılarak mücadelesi yapılabilir.
Külleme: Bitkilerin özellikle yaşlı yapraklarında görülür. Genellikle önce yaprağın üst yüzeyinde parça parça, nispeten yuvarlak lekeler belirip sonradan bu lekeler birleşerek yaprağın her iki yüzeyini, yaprak sapını ve gövdeyi kaplar. Yapraklar kuruyup dökülür, bitkideki gelişme durur. Yaz boyunca rüzgar ve böceklerle etrafa yayılır. Kültürel önlem olarak hasattan sonra hastalıklı bitki yaprakları ve tarla içindeki civarındaki yabancı otlar toplanarak yakılmalıdır. Bu hastalığa karşı en ucuz ve kolay mücadele toz kükürtle yapılır. Mücadele için dekara 2-3 kg toz kükürt yeterlidir.
Hıyar sap çürüklüğü: Bu hastalık yaprak, kök ve meyvelerde görülebilir bitki solar ve bir iki gün içinde bütün fideyi sararak öldürür. Gelişmiş bitkilerde hastalık önce ana gövde ve yan dalların toprağa yakın yerlerinde başlar. Önceleri sapta yumuşak sulu bir çürüklük halinde görülür. Daha sonra bu çürüklük dallara ve köklere doğru ilerler. Mücadelede toprak kimyasal maddelerle dezenfekte edilmeli ayrıca haftada bir defa Zinep, Ziram, Ferham ve Maneb gibi ilaçlardan 100 lt suya 400 gr karıştırılarak fideler ilaçlanmalıdır. Kültürel önlem olarak da hastalık görülen sahalarda toprak en az iki yıl boş bırakılmalı veya uygun bir münavebe uygulanmalıdır.
Hıyar Köşeli Leke Hastalığı: Yapraklarda sarı lekelerle başlar sonra lekeler esmerleşir, delinir veya birbiri ile birleşerek yaprağın tüm yüzeyini kaplar. Lekelerin özelliği damarlarla sınırlanmış köşeli olmalarıdır. Mücadele için aynı yerde arka arkaya hıyar yetiştirilmemeli tohumlar uygun köklerden alınmalı ayrıca eğer gerekiyorsa dezenfekte edilmelidir. Hastalık görülmeden bitkilere %1’lik bordo bulamacı serpilmeli ve ilaçlama 15 gün arayla tekrarlanmalıdır.
5.2. Hıyarın Zararlıları
Danaburnu: Bitkilerin köklerini ve köke yakın boğaz kısımlarını kemirerek kurumalarına neden olur. Mücadele için 8 kg kepeğe 100 ml Metil Parathion 35, 400 gr Chlorpyriphos ethyl 25, 250 gr Trichlorfon 80 veya 10 kg kepeğe 100 gr Endosülfon 32.9 veya 500 gr Endosülfon 5 karıştırılır ve hafifçe nemlendirilerek serpilir.
Kırmızı Örümcekler: Gözle çok güçlükle farkedilecek kadar küçüktürler yaprakların öz suyunu emerek sararmalarına ve kuruyup dökülmelerine neden olurlar. Dicofal, Tetradion ve Malathion gibi ilaçlardan biri ile ilaçlama yapılabilir.
Yaprak Bitleri: Hortumlarını sokarak bitkinin öz suyunu emerler büyümeyi engelleyip meyvelere zarar verirler. Bitkilerde görülür görülmez Nikotin sülfatlı veya Onganik fosfatlı mücadele yapılmalıdır. Bu amaçla Bromophos, Diazinon Fenitrothion veya Malathion gibi ilaçlar kullanılabilir.
Agrotisler: Danaburnu gibi özellikle genç bitkileri boğaz kısımlarından keserek büyük zarar yaparlar. Mücadele için 10 kg kepeğe bileşiminde %40 Aldrin bulunan ilaçlardan 160 gr ilave edilerek hazırlanan yem dekara 6-7 kg hesabı ile serpilmelidir.
Kök ur Nematodu: Kök bölgesinde urlar meydana getirerek köklerin su ve besin maddeleri alımını güçleştirir. Tohum ekimi veya fide dikiminden 3-4 hafta önce toprak ilaçla dezenfekte edilmelidir. Büyüme devresinde bitkiyi genç safhada yakalarsa bitki köklerinin etrafına yanmış çiftlik gübresiyle malç yapıp yeni köklerin gelişmesi sağlanır. Ayrıca 100 lt suya 150 gr Paratihon karıştırılarak ilaçlama yapılabilir.
6. HASAT
Çeşidin erkencilik özelliği ile yetiştirme ve bakım şartlarına göre tohum ekiminden 55-70 gün sonra hasata başlanabilir. Hıyarlarda ilk hasat için en uygun zaman meyvelerin normal çeşit iriliğinin 1/3’ü veya en fazla 1/2’sini aldığı zamandır. Hasadın gecikmesiyle meyveler fazla irileşir, şekil bozulur ve pazar özelliğini kaybeder.
Hasat da meyveler dala bağlanan sapından keskin bir bıçak veya makasla kesilerek toplanır. Mümkünse sabah erken saatlerde hasat yapılmalıdır.
7. VERİM VE MALİYET
Bölgemizde denenen Kydma, Medina Amira ve Delila hıyar çeşitlerinden 3.6 ile 5.5 ton/da arasında verim alınmıştır.
Maliyet
Eskişehir yöresi sulu koşullarında yapılan bir araştırma sonucu insan ve makine iş gücü olarak şu değerlar saptanmıştır;
Hıyar tarımında 120.00 sa/da insan ve 1.89 sa/da makine iş gücüne gereksinim vardır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Tarim/Sebzeyt/hiyar.html |