Borsa finans servisimizin yabancı ve yerli piyasa aktörlerinden derlediği referandum değerlendirmelerinde üç olasılık üzerinde duruluyor.
Az farklı yüzde 47/53 onanı evet/hayır sonucu. Bunun ciddi bir piyasa hareketi getirmeyeceğini düşünüyorlar. Yüzde 58-60 oranında, hatta 60'ın üzerinde güçlü evet. Bu durumun erken seçim getireceğini ve piyasalarda olumlu gelişmelere yol açacağını söylüyorlar. Aynı oranlarda güçlü hayır. Bu durumda da muhalefetin erken seçim zorlaması yapacağını, hükümetin harcamaları artırarak mali diplini bozacağını, piyasalarda olumsuz gelişme yaşanacağı tahmininde bulunuyorlar.
Reuters, Nomura gibi piyasamızla ilgili yabancılarla, Borsa Finans servisimizin yeri piyasa aktörleriyle yaptığı görüşmelerin ortaya çıkardığı sonuç, piyasaların referandum sonuçlarına üç olasılığa göre baktıklarını ortaya koyuyor.
-Az farklı evet yada hayır çıkması.
-Çok farklı güçlü evet çıkması.
-Çok farklı güçlü hayır çıkması.
Bunun içinde az fark dendiğin de yüzde 47-53 gibi oranlardan söz ediyorlar. Böyle bir Evet/Hayır oranının piyasalarda önemli bir hareket getirmeyeceğini hem yabancılar hem de yerli aktörler aynı şekilde ortaya koyuyorlar. Bunun yanı sıra referandumun sadece Anayasa değişikliği olarak algılanmadığı seçimle ilgilendirildiğini görülüyor. Az farklı Evet/ Hayır'da seçim tarihi ve Hükümet'in seçim öncesi harcamalarında küçük bir artış olsa da, bunun mali yapıyı bozmayacak bir yolda ilerleyeceğini beklerlerken, güçlü evet çıkması halinde seçimlerin öne alınabileceği, güçlü hayır çıkması halinde ise daha sert politikalar izleyecek olan Hükümetin mali disiplini bozacak bir harcama uygulayabileceği tahminini ortaya koyuyorlar.
Yerli piyasa aktörleri esas itibariyle piyasalardaki gelişmelerde yabancıların tutumlarının rol oynayacağını belirtirlerken, yabancılar için referandum sonuçları ne olursa olsun, uluslararası konjenktür ile birlikte yapacakları değerlendirmenin önemli olacağının altını çiziyorlar.
Piyasa aktörleri yüzde 58-60'lar, hata 60'In üstünde oranda güçlü evet çıkması halinde İMKB endeksinin 60 binin üzerine çıkacağı, bono faizlerinin yüzde 8'in altına ineceği, TL/dolar paritesinin 1.50'lerin altında seyredeceği tahmininde bulunuyorlar. Böyle bir oranın Hükümet açısından "Güvenoyu" kabul edilip seçimlerin erkene alınması sonucunu getirebileceği yorumunu da yapıyorlar.
Benzer oranlarda güçlü bir hayır çıkması halinde ise bunun muhalefet tarafından Hükümete güvensizlik olarak algılanacağını ve bunun da yine erken seçim zorlamasının gündeme geleceğini belirtirlerken İMKB endeksinin 55 binin altına gerileyeceği, bono faizlerinin yüzde 8.5'ların üstünü zorlayacağı, TL/dolar seviyesinin 1.53-1.55 seviyelerini bulacağı tahminlerini dile getiriyorlar. Hükümetin harcamaları artırıp mali disiplinden uzaklaşmasının ayrıca enflasyonu artıracağı düşüncesini de ortaya koyuyorlar.
Ayrıca, özellikle yabancılar referandum sonuçlarının AB reform sürecinin etkilemesinden, Kıbrıs sorunundaki gelişmelere, Merkez Bankası'nın faiz oranları kararlarına kadar birçok alanda da etkilerinin görüleceğini belirtiyorlar.
Yorumlarda belirtilen bir başka konu da referandumun 2011 seçimleriyle doğrudan bağlantılı görülmesi ve AKP'nin üçüncü dönem iktidar olup olmamasıyla ilişkili bulunması. Doğal olarak bu yorumları yaparlarken yatırımcılara yol göstermeyi ve riskleri ve fırsatları belirterek, doğru karar vermelerini de öneriyorlar...
Açıklamalardan bizim çıkardığımız bir başka sonuç ta, 13 Eylül tarihinden başlayarak bizim erken ya da zamanında yapılacak 2011 seçim tartışmalarının içine gireceğimizin belli olduğu. Bu da bize siyasetin yine gündemin ilk sırasında olmaya devam edeceğini hatırlatıyor.
Osman Arolat
http://www.dunyagazetesi.com.tr/