Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

IMF, ana sözleşmesinin 4. maddesi gereğince üye ülkelerde her yıl (bazı gelişmiş ülkelerde iki yılda bir) inceleme ve değerlendirmeler yapar, ekonomi yetkilileriyle durumu tartışır ve sonunda ülkenin ekonomik görünümünü, eleştirilerini, övgülerini ve önerilerini içeren bir rapor yayımlar. Bu rapora 4. Madde Konsültasyon Raporu adı verilir.

IMF, bu değerlendirme ve incelemeleri yapmak üzere Türkiye’ye Mayıs ayında gelmiş ve 26 mayıs tarihinde Türkiye’den ayrılmıştı. IMF’nin yukarıda değindiğim raporu yazıp yayımlaması genellikle 15 gün ile 1 ay arasında bir zaman alır. Ne var ki bu sefer raporun yayımlanması 3,5 ay aldı. Raporla ilgili dedikodular ayyuka çıktı. İcra direktörlerine dağıtıldığı için herkesin bildiği raporun niçin bu kadar zaman aldığı merak konusu oldu. Yayımlanma gecikmesi rekoru kıran rapor sonunda geçen çarşamba akşamı yayımlandı.

Raporda neler yazdığı basında yer aldığı için ben yalnızca mali kuralla ilgili saptamalar üzerinde duracağım. Raporda mali kuralla ilgili olarak şöyle deniyor: “Türkiye’nin ekonomi politikasına önemli bir katkı yapacak olan mali kuralın formülasyonu, parametreleri seçimi ve kurumsal kapsamının genişliği konjonktürel açıklara karşı koyabilecek yapıda bir limit getirebilir.” Hatırlanacağı üzere mali kural tartışmaları derinleştiği sıralarda TOKİ ve TRT başta olmak üzere bazı kamu kurumlarının mali kuraldaki kamu kesimi tanımı dışında bırakılması söz konusu olmuştu. Bu hatırlatmayı yaparak IMF’nin yukarıdaki ifadesini biraz açacak olursak parametreleri doğru seçilmesi ve bazı kurumların bu kuralın dışında bırakılmamasına kibar biçimde vurgu yaptıklarını görmüş oluruz.

Rapor 8 Eylül günü yayımlanmış bulunuyor. Yani mali kuralı düzenleyen yasa TBMM’ye gelmiş ve hükümet bunun gündeme alınmasını istememişti. Ama rapordaki ifadeler okunduğunda IMF’nin halen bu kuralın 2011’de uygulanmak üzere ertelendiğini düşünüyor. Oysa mali kural Türkiye’nin gündeminden düşmüş durumda. Başbakan televizyonda “Burada oranlar noktasında bir sıkıntı var. Çünkü biz IMF’den zaten sıyrıldık. Şimdi IMF’den sıyrılmışken bizim kendi içimizde IMF oluşturmamızın anlamı yok” dedi. Sonra şöyle

devam etti: “Mali kural yasalarla niye dayatılsın? Erteleyelim ama bunu daha sonra gündemimize alalım. Bizim yapmamız gereken ülkede yatırımları süratle yapmak. Eğer biz yatırımlarda kısmaya, kısıtlamaya gidersek ülkemizin kalkınma sürecini hızlandıramayız. Büyümeyi hızlandıramayız. ”Bu açıklama mali kuralın nasıl olup da ertelendiğini ve ileride yeniden gündeme gelip gelmeyeceğini anlamak konusunda tam bir rehber niteliğinde.

Bu sütunda birkaç kez yazdım, bir kez daha yazayım. Mali kural kendiliğinden, durup dururken ortaya çıkmadı. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun gereği olarak hazırlanan ve bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe giren Orta Vadeli Program 2010-2012 adlı programda yer aldığı için gündeme geldi. Söz konusu programda mali kuralla ilgili bütün ayrıntılar ve yürürlüğe girişine kadar geçireceği aşamalar adeta gün gün belirlenmişti. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Başbakan’ın da imzası bulunan bu bakanlar kurulu talimatı doğrultusunda mali kuralla ilgili yasa tasarısını hazırladı. Bu hazırlığı akademisyenlere, köşe yazarlarına, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine ve diğer ilgililere danışarak yaptı. Aslında bu açıdan mali kural, anayasa değişikliğinden çok daha yaygın bir danışma ve tartışma ortamı içinde hazırlandı.

Tarihindeki en ciddi kamu maliyesi disiplinini biraz da cari açığındaki büyümenin getirdiği vergi artışı etkisiyle yakalamış olan Türkiye’nin mali kuraldan kaçması geçmiş takıntılarıyla bağlantılı olsa gerek. IMF’nin değindiği parametreleri biraz daha yukarı çekip mali kuralı uygulasaydık çok itibar kazanacaktık.

 

 

Mahfi Eğilmez

http://www.yazarx.com/

Ekleme Tarihi
14.09.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız