CUMA günü Okan Üniversitesi’nde fahri doktora ünvanı alan The Coca-Cola Company CEO’su Muhtar Kent’i dinlerken, cep telefonuma bir mesaj düştü:
- Kıymetli dostlar, 27 Kasım 2010 Cumartesi günü Eyüp Sultan Camisi’nde sabah namazı sonrası saat 07.30’da Ensar Lokantası’nda vereceğim kahvaltıya bekliyorum.
Mesajın sahibi, Sunset mayolarıyla bilinen Günkar Şirketler Grubu’nun patronu, İstanbul Tekstil ve Hazırgiyim İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkan Yardımcısı
Kemal Güneş’ti.
Kemal Güneş, aralarında bazı işadamlarının da bulunduğu yakın arkadaşlarıyla hac farizesini yerine getirmiş, dönüşündeki ilk cumartesi sabahı da Eyüp Sultan’da dostlarıyla birlikte olmak istemişti.
Konukların bir bölümü sabah namazını Eyüp Sultan’da kıldı, bazıları doğrudan kahvaltıya katıldı. Kahvaltıya katılanlar arasında Nevzat Demir, Haluk Okutur, Ali Akbulut, Vahap Küçük, Adnan Güldaş, İsmail Kısacık, Abdullah Kavukçu da vardı. Kahvaltı sonrası duayı hac ve umre organizasyonlarıyla bilinen Wittour’un Genel Müdürü Dr. Erkan Aydın yaptı.
Simit Sarayı’nın ortağı Haluk Okutur, kahvaltı sonrasında Eyüp Sultan Camii’nin hemen karşısındaki Simit Sarayı’na davet etti. Masaya oturan herkes Okutur’u kutladı:
- Simitle yarattığınız iş modeline hayranız.
Okutur’u bulmuşken sordum:
- Kaç restorana ulaştınız?
- 230’u bulduk...
- Günde kaç simit satıyorsunuz?
- 250 bin dolayında.
- Hepsi tek merkezde mi üretiliyor?
- Evet... İstanbul Samandıra’daki tesisimizde üretip, pişmeye hazır halde restoranlarımıza gönderiyoruz. Her restoranımız kendi fırınında pişirip müşterisine sunuyor.
- Dağıtımda sıkıntı olmuyor mu?
- Yurtiçinde kendi soğutuculu kamyonlarımız var... Onlarla gönderiyoruz. Zaten, merkezde ürettiğimiz simit ve diğer hamurlu ürünlerin raf ömrü 1 yıl.
- Yurtdışında da hızlanmaya başladınız...
- 6-7 ülkede varız. Yakında başta Mekke olmak üzere Suudi Arabistan’a da gireceğiz.
- Cironuz ne kadar?
- 150 milyon lira düzeyinde...
Okutur, ardından önümüzdeki dönemde ciddi istihdam yaratabilecek projesinin ipuçlarını verdi:
- Yeni bir konseptle mahallelere gireceğiz. Hedefimiz, 2020’ye kadar Türkiye çapında 20 bin dolayında “mahalle simitçisi” açmak... Bu fırınlar sadece simit değil, ekmek işine de girecek. Hepsinin üretim merkezi olacak. “Mahalle modeli”nde ikişer kişilik istihdamla iş yürütülebilecek. Dolayısıyla 40 bin kişilik istihdam fırsatı doğacak. Hedefimiz 2020’de “simit”le 100 bin kişiye iş yaratmak.
- Samandra’daki üretim merkeziniz, bunların hepsini karşılamaya yetecek mi?
- Üretim merkezimizi büyütmeyi planlıyoruz. Yine Anadolu yakasında daha büyük bir üretim merkezi kuracağız.
Vahap Küçük araya girdi:
- Simiti sizin gibi restoran modeline taşıyan kaç marka oluştu?
- Yüzlerce var...
- Bir modele öncülük etmiş oldunuz yani...
- Öyle oldu... Ancak, bizim gibi merkezi üretim yapan yok...
Sohbete noktayı Nevzat Demir’in sorusu koydu:
- Arkadaş, nereden aklına geldi “Simit Sarayı” demek...
Haluk Okutur, ortağıyla kafa kafaya verdi, kısa sürede “simit”ten marka çıkardı, üstelik dünyaya da açıldı...
Bakalım “mahalle simitçisi” modeli de böyle tutacak mı?
Vahap Munyar
http://www.hurriyet.com.tr/ |