Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Ocak 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Bütçe Komisyonu’nda bakanlık bütçesi görüşmelerinde kapsamlı bir konuşma yaptı. Biz de o konuşmanın geniş bir özetini “Nankör çiftçi!..” başlığı ile bu sütunda 30 Kasım’da yayınladık.

Ziraat Mühendisleri Odası önceki dönem Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Parti Meclisi Üyesi Gökhan Günaydın kapsamlı bir yanıt gönderdi.

Bakan’ın söylediklerini tek tek yanıtlayan Gökhan Günaydın’ın yanıtı bu köşenin sınırlarının çok üstünde. Bu nedenle çok kısa bir özetini paylaşabiliyoruz: 

“Sayın Ali Ekber YILDIRIM,

Dünya Gazetesi’ndeki köşenizde, “Nankör Çiftçi” başlıklı yazınızı okudum. Yazınızda, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in 2011 Bütçe Sunuş Konuşması’nda çizdiği pembe tablonun bir özetini veriyor ve çiftçinin gerçek yaşamının farklılığını usta bir gazeteci mizahı ile ortaya koyuyorsunuz, ellerinize sağlık..

Giderek artan nüfusuna karşın tarım sektörü çöken, çiftçinin – köylünün halinin giderek kötüleştiği bir Türkiye tablosu, sektör temsilcileri ve üretici ile birlikte olunan her ortamda kolayca fark edilen bir açıklıktadır.

Buna karşın, bir aydın namusu içinde, Tarım ve Köyişleri Bakanı’nın rakamları kullanarak ileri sürdüğü dayanaksız savları, yine rakamlarla analiz etmeyi gerekli ve yararlı gördüm.

İDDİA 1 – Tarım sektörü Son 6 yılın 5’inde pozitif büyüme göstererek uzun yıllardır görülmeyen bir büyüme trendi yakalamıştır.

AKP’ nin iktidarda bulunduğu ve yıllık istatistikleri kesinleşmiş olan 7 yılın (2003 – 2009) ikisinde negatif, beşinde pozitif büyüme rakamları kaydedilmiştir. 2010 yılının dokuz aylık rakamlarına göre ise, tarım sektörü yüzde 0,3 oranında küçülmüştür.

Yine 1998 temel fiyatlarına göre, tarımın ürettiği katma değer 2002 yılında 8 milyar 663 milyon lira iken, 2009 yılında 9 milyar 446 milyon lira olmuştur. Dolayısıyla, AKP döneminde tarımın yıllık büyüme oranı yüzde 1.28 düzeyinde kalmıştır.

Aynı dönemde, Türkiye’nin GSMH’nın ithalata dayalı büyüme ortalaması yüzde 4,8 olarak gerçekleşmiştir.

Görülmektedir ki, AKP döneminde tarım, istihdam çağırmayan ve ithalata dayalı olan yıllık büyüme temposunun ¼’üne bile ulaşamamıştır.

O halde ilk saptama, bu dönemde tarımın büyüme temposunun yetersizliği ve düşüklüğüdür. Cumhuriyet tarihi içinde tarım sektörünün en düşük büyüme temposu, AKP dönemine ilişkindir.

İDDİA 2 – Son 8 Yılda, Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yüzde 115 artarak 2009 yılında 51 milyar dolara yükselmiştir.

Sözü edilen iddia, AKP’nin sıklıkla başvurduğu bir çarpıtma yöntemidir. Bilinir ki, dönem başı ve sonu itibariyle yapılacak bir karşılaştırma, ancak sabit rakamlar kullanılırsa anlamlı olur.

Görüldüğü gibi, iktisaden doğru olmayan bir biçimde, cari rakamlarla karşılaştırma yapıldığında, AKP’nin 35 milyar liradan aldığı tarım katma değerini 76 milyar liraya çıkardığı gibi, bilimsel ve maddi gerçekle örtüşmeyen bir sonuca ulaşılmakta; başka bir deyişle gerçek saptırılmaktadır.

Buna karşılık, fiyat ve döviz hareketlerinden arındırılmış sabit rakamlarla yapılan bir karşılaştırma, AKP’nin 8,6 milyar liradan aldığı tarım katma değerini, 2009 yılı sonu itibariyle ancak 9,4 milyar liraya çıkarabildiğini göstermektedir.

İDDİA 3 – Son 8 Yılda, tarımda kişi başına gelir % 187 artarak 2009 yılında 2.870 dolara yükselmiştir. 

Tarımda kişi başına milli gelir, tarım sektörünün bir yılda ürettiği mal ve hizmetlerin parasal değerinin, kırsal nüfusa bölünmesi ile bulunur. Burada da, anlamlı bir karşılaştırma, ancak sabit rakamlarla mümkün olur. Dönem başı ve dönem sonu tarımda kişi başına gelir artışı cari rakamlarla yüzde 180 iken, sabit rakamlarla yüzde 41 düzeyinde kalmaktadır.

İDDİA 4 – Son 8 Yılda, tarım ürünleri ihracatı yüzde 176 artarak 11,2 milyar dolara yükselmiştir. 

Tarım ürünleri dış ticareti, gıda maddeleri ve tarımsal hammadde dış ticareti olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Tanımına Göre Uluslararası Standart Ticaret Sınıflaması (SITC) Rev.3 sonuçlarına göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan tarımsal hammadde dış ticaretinin açığı 2002 yılında 1,7 milyar dolar iken, açık 2009 yılında 2,9 milyar dolara çıkmaktadır. Başka bir deyişle, Türkiye tarımsal hammadde ithalatına 3,5 – 4 milyar dolar ödemektedir.

İDDİA 5 – Tarımsal desteklerde; 2003 – 2010 döneminde cari fiyatlarla yüzde 207, sabit fiyatlarla yüzde 40, dolar bazında ise yüzde 210 artış sağlanmıştır. 

Cari rakamlarla tarım bütçesinde yüzde 200 oranında bir artış görülmektedir. Ancak bu bulgu da, birçok yönüyle yanıltıcıdır. Tarım bütçesinin GSMH’ya oranı itibariyle, dönem başı ve dönem sonu yüzdeleri aynıdır. Başka bir deyişle, GSMH’nın yaklaşık yüzde yarımı tarıma ayrılmaktadır.AKP’ nin 2006 yılında çıkarttığı 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21 inci maddesi, her yıl GSMH’nın en az yüzde 1’inin tarımsal desteklemelere ayrılacağını hükme bağlamaktadır. Yasa’nın 2007 yılından itibaren uygulanması halinde tarıma aktarılması gereken kaynağın 2007 – 2010 döneminde 37 milyar 685 milyon lira olduğu, buna karşılık aynı yılların tarım bütçesinin 21 milyar 464 milyon lira olarak gerçekleştiği; dolayısıyla yasa hükmüne rağmen 16 milyar 221 milyon liranın tarıma aktarılmadığı ortadadır.”

Yukarıda çok kısa bir özetini okuduğunuz yanıtın tamamını ve “Nankör çiftçi..” başlıklı yazıyı www.tarimdunyasi.net adresinden okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

Ali Ekber Yıldırım

 

http://www.tarimdunyasi.net/

Ekleme Tarihi
06.01.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız