Her yılbaşında olduğu gibi bu yılbaşında da ekonomi dünyamızın farklı alanlarında yıl için büyüme, bütçe açığı, enflasyon, işsizlik, cari açık ve kur tahminleri yapılıyor.

Ayrıca, IMF'in Türkiye için tahminleri de açıklanmış durumda. OVP'ın beklentileri de ortada. Bütün bunların bir ortak paydada birleştiğini görüyoruz. Türkiye 2011 yılında daha düşük bir büyüme ile ama istikrar içinde bir yıl geçirecek.  Bu yılın görünürdeki sorunları ülke içersinde cari açık, dışarıda ise Avrupa'da süren borç krizi olarak belirtiliyor.

Her yeni yıl ekonomistler ve piyasa aktörleri kendi tahminlerini yeni yıl için beklentilerini ortaya koyarlar.  IMF gibi uluslararası kuruluşlarda Türkiye tahminlerini dile getirirler. Ayrıca, Ekonomi  yönetimizin de Orta Vadeli Programında üç yıllık dönemde yaşanacak yıla  özel  tahminleri de yer alır. Bu yıl da öyle oldu.

Ama önce 2010 yılı başındaki ülkemiz için yapılan tahminlerde önemli yanılgılar yaşandığını belirtmeliyim. Bir örnek vermem gerekirse,   ÖVP'de  yıl başında yüzde 3.5 olarak belirlenmiş olan büyüme tahmini yıl içinde yüzde 5.6'ya revize edildi, yıl sonu gerçekleşme beklentisi ise yüzde 7'nin üzerine çıktı.

Finans çevreleri bu yıl için büyümenin yavaşlayarak yüzde 4.2-5.7 aralığında olacağı tahminini yaparlarken istikrarlı bir yıl geçirileceğine inançlarını belirtiyorlar. Buna neden olarak bütçe ve borç dinamiklerinin sağlamlığını gösteriyorlar ve bunun bir yandan Türkiye'ye yabancı yatırımlarını artıracağına, öte yandan yıl içinde en az bir derecelendirme kurumunun Türkiye'nin notunu "Yatırım yapılabilir" düzeye çıkaracağı tahminini dile getiriyorlar. 2011 yılında içerde seçim olmasının sorun yaratmayacağını, seçimlerin benzer bir tablo ortaya çıkaracağına inançlarını dile getiriyorlar, Merkez Bankası başkanlık seçiminin sorun yaşanmadan aşılmasını istiyorlar.  Yurt içindeki en önemli sorunun cari açık olacağı düşüncesini taşırlarken, uluslar arası en önemli sorunun ise Avrupa'daki borç krizi olacağı görüşünde birleşiyorlar.

Finansçıların tahminleri ise şöyle: Yıl içinde Borsa endeksi 76-81 arasında, faiz yüzde 6.5- 9.3 arasında enflasyon yüzde 6.6-8.7arasında, dolar 1.40-160 arasında değerlerde olacak. Cari açık ise 50-60 milyar dolar seviyesine yükselecek.

OVP ve IMF tahmin rakamları ile ekonomistlerin beklentileri de daha düşük oranlı bir büyümeye karşın, istikrarlı bir yıl beklediklerini ortaya koyuyor.

-IMF Türkiye için bu yıl yüzde 3.6'lık bir büyüme tahmini yapıyor. OVP büyüme beklentisi  ise yüzde 4.5. Ekonomistler ise daha yüksek bir büyüme yüzde 5.5-6.5 oranında bir büyüme tahmininde bulunuyorlar.

-IMF dolar tahmini 1.60 lira, ÖVP program tahmini dolar 1.55 lira olurken, ekonomistler ise 1.55-1.60 lira beklentisini ortaya koyuyorlar.

-İşsizlik oranı olarak IMF yüzde 10.7 tahminini yaparken OVP'de yüzde 12 ile daha yüksek bir beklenti ortaya konuyor. Ekonomistlerin tahminleri ise 10.5-11.0 aralığında yer alıyor.

-OVP'de bütçe açığı GSMH 'nın yüzde 2.8 ile 33.4 milyar lira, IMF'in tahmini ise yüzde 3.4 daha yüksek. OVP'de cari açık ise yüzde 4 ile 42.2 milyar lira. IMF'in bu alandaki beklentisi ise yüzde 5.4 ile daha yukarda.  Ekonomistlerin bütçe açık beklentileri yüzde 2.5-3.5 arasında kalırken cari açık beklentileri de yüzde 5.4 ile 6.5 arasında daha yüksek olarak bekleniyor.

Bu yılın beklenti rakamları böyle, ancak ağırlıklı olarak Türkiye için tahminler,  beklentilerde birleşildiğini gösteriyor. Buna bağlı olarak da seçim yılı olmasına ve daha düşük büyüme oranı içinde ama istikrar içinde bir yıl yaşayacağı konusunda da bir görüş birliği söz konusu.

Osman Arolat

http://www.dunyagazetesi.com.tr/