Ocak ayı dış ticaret rakamları yıla iyi bir başlangıç yapamadığımızı ihracatın ithalatı karşılama oranının geçen yıla göre yüzde 67'lerden 10 puandan fazla gerileme ile yüzde 56.7'ler seviyesine indiğini gösteriyor.

Bu olumsuz görünüm  bu yılın dış ticaret açığının da cari açığının da artmasına neden olacak bir olumsuzluğu beraberinde getiriyor. 

Ocak ayı dış ticaret verileri yıla iyi bir başlangıç yapamadığımızı gösteriyor. İhracat yüzde 22 artışla 9 milyar 561 milyon lira seviyesine yükselirken, ithalat hemen bütün kalemlerde özellikle tüketim mallarında çok yüksek artışlarla yüzde 44 yükselerek 16 milyar 873 milyar seviyesine çıkıyor. Bunun sonucunda yılın ilk ay dış ticaret açığı yüzde 89.4'lük büyümeyle 7 milyar 312 milyon dolar seviyesine ulaşıyor.

Dış ticarette olumsuz bir başka gösterge de ihracatın ithalatı karşılama oranı. Geçen yıl ocak ayı ihracatı, ithalatı yüzde 67 oranında karşılarken bu yıl bu oran yüzde 10.3 oranında bir artış göstermiş durumda. Bu yılın Ocak ayı ihracatının, ithalatı karşılama oranı yüzde 56.7 seviyesine inmiş durumda. Bu tüm samanlar açısından baktığımızda en düşük oran olmasa da en düşük oranlardan birisi. Türkiye'nin bir dönem ihracatın ithalatı karşılama oranında yüzde 70'leri görmesine karşın, şimdi yüzde 57'nin altında kalması bu yıl hem dış ticaret açığının, hem de cari açığın önlem alınmaması halinde önemli oranda artacağını gösteriyor.

Bu yılın bir başka olumsuzluğu da petrol faturasının kabarması. Şu anda petrol faturamızda ithalatımızı 2 ay geriden Kasım rakamlarıyla biliyoruz. 11 Aylık fatura tutarı 8.7 milyar dolar, miktar olarak da 15.4 milyon ton. Bu rakamlar Tunus-Mısır ve Libya'da yaşanan sokak hareketleri öncesinin rakamları. O tarihten bu yana 100 doların üzerine tırmanan ve oraya oturan petrol fiyatlarının bizim petrol faturamızı olumsuz etkileceğini ve bu yıl için beklenen faturanın üzerine ek yük getireceğini söylemek yanlış olmaz.

İthalat sepetimiz içersinde en büyük ağırlığı ara malları oluşturuyor. Ancak, Ocak ayında en hızlı artış gösterilen alan ise tüketim malları. Tüketim malları ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47.5 gibi bir rakama ulaşmış durumda. Ara malı hammadde ithalatı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42.8 artışla 12 milyar 505 milyon dolara ulaşmış durumda.

Bu olumsuz dış ticaret tablosunun nedeni, ihracatı arttırdığımız alanlarda ağırlıklı olarak dışa bağımlı hammadde ve ara malı kullanımı nedeniyle ithalat bağımlısı olmamız. Bu tabloyu terse çevirebilmemiz için yerli hammadde ve ara malı kullanımını artırıcı önlemler almak durumundayız.

İthalata bağımlılık arttıkça, yerli tedarikçi KOBİ'lerimiz uluslar arası rekabete yenik düşüyorlar. Bunun sonucunda yerli tedarikçileri terk eden büyük üreticiler, hammade de ve ara malında daha çok dışa bağımlı hal alıyorlar. Üretim ve ihracat artarken, bunun doğal sonucu olarak ara malı ve hammadde ithalatı da artıyor. Böylece dış ticarette ithal sarmalına giren üreticilerimiz, daha çok üretme ve ihracatı, daha çok ithalata bağlı olarak gerçekleştirebiliyor.

Ocak ayı dış ticaret rakamları da bu olumsuzluğu ortaya koyuyor. Yerli hammadde ve ara malı üretiminin artırılması gerekliliği ve bu alanda üretim yapan KOBİ'lerin desteklenmesi zorunluluğu  bir kez daha karşımıza çıkıyor…

Osman Arolat

http://www.dunya.com/